Oldu bitti…

CHP’nin ortaya çıkardığı adaylara bakıyorum.

Dağ fare doğurmuş!

Ülke emekçilerinin, işsizlerinin, yoksullarının çıkarlarını koruyan, sanatsal ve kültürel etkinliklerle halkın aklını zenginleştirecek olan belediyecilik yapacak adaylar parmakla sayılacak kadar.

Piyasacılık ile din akıl kuşatmış.

Sol, sosyalist diyebileceğiniz adaylar ise şüpheli!

Yazık.

Söze gelince mangalda kül kalmıyor oysa.

Bugünden rahatlıkla söylenebilir, bu adaylarla bu parti birçok yerde kaybederse faturayı sosyalistlere kesecektir.

‘Oy vermediniz böyle oldu’ diyeceklerdir.

Oysa daha önceki seçimlerin her birinde bu masal çok söylendi.

Sen karar aşamasında ortaklaşma, sosyalistlerin ereklerini olmazsa olmazlarını görmezden gel, elini dincilikten-gericilikten çekme sonra zorunluymuşlar gibi bir piyasacıya-din bezirgânına oy vermelerini iste.

Nasıl olacak?

Siyaset paraya tahvil edildiği zaman yüz kat kirleniyorsa dine havale edildiğinde bin kat kirleniyor.

Bu ülke bunu son 12 yıldır en yoğun biçimiyle yaşıyor, sonuçlarını görüyor, evlerine düşen ateşin farkına varıyor.

Sen görmüyorsun.

Tüm belediye hizmetleri taşeronlara teslim edilmiş, çalışanlar birer köle.

Belediyeler inşaat şirketi olmuş, halkın sorunları ötelenmiş.

Sanatsal ve kültürel açlık tavan yapmış.

Ülkenin dört bir yanında belediyeler eliyle kentsel talan yaşanıyor, doğa ve çevre katlediliyor, kültürel doku bitiriliyor, insanlar doğdukları toprakları terk edip kentlere beton yığınlarının içine servis ediliyorlar.

Senin söyleyecek sözün yok.

Sağlık hakkı, eğitim hakkı, ulaşım hakkı, barınma hakkı gasp edilmiş, bir arada yaşama kültürünün üstüne kezzap atılmış sen suskunsun.

Tarım bitirilmiş, hayvancılık öldürülmüş, küçük üretim ilişkilerinin temeli dinamitlenmiş yanıtın yok.

Çünkü sen belediye hizmetlerini yol-su-çöp diye algılıyorsun, onu da beceremeyip taşeronlara havale etmekten geri durmuyorsun.

Sendikalı işçiye-çalışana sen de hayır diyorsun.

Cami avlusundan çıkmıyorsun, her üç sözünden biri dini referans, okul-kültür merkezi-halk odaları-kütüphaneler-sergi salonları-gezi alanları-parklar-engelliler ve sokaktakiler için yaşam alanları üretmekten değil Alış Veriş Merkezleri’nden söz ediyorsun.

Toplam 1.400 belediye başkanı adayı açıklıyorsun içlerinde ‘ben kentime, ilçeme tiyatro opera-bale-konser salonu-sinema salonu yapacağım’ diyen tek adayın yok.

Sonra da sosyalistler-solcular oy versin istiyorsun.

Nasıl olacak bu iş?

Söyleyelim, olmayacak.

Sosyalistler ve emekçiler-işçiler-işsizler-gençler, yüzlerce aydın-sanatçı, Haziran Direnişi’nin iz sürücüleri, sosyalist adaylara oy verecekler, sizin sürüklenip geldiğiniz bu sağ ve sığ siyasete teslim olmayacaklar.

Böylelikle kimseye fatura kesme hakkınız kalmamış olacak.

[email protected]