Diren AKM…

Orada öyle duruyor.

Kentin ve hüznün orta yerinde.

Bir zamanlar haftanın her günü ve gecesi içinden yükselen aryalar, senfoniler ve oyunların replikleri artık duyulmuyor.

Yüreği sökülüp meydana atılmış.

Aklı kuşatılmış.

Bundan günlerce öncesi, onurlu bir direnişe tanıklık ettiğinden beri tutsak.

İçi-dışı polis karargâhı haline dönüştürülmüş.

Yüreğinden sökülüp alınanlara en büyük hakaret bu olsa gerek!

Kural tanımaz, had bilmez ve halkına düşmanlık eden bir emir kulları çoğuluna ev sahipliği yapmak, kahredici olsa gerek.

Katlanıyor.

Çevresinin pislik yuvasına dönüştürülmesine, içindeki tüm aksamların sökülüp hurda edilmesine susuyor.

Binlerce oyuncunun, solistin, müzisyenin, bale sanatçısının ve yaratıcının kendisini yalnızlaştırmasına şaşkın.

Yıllardır ev sahipliği yapmaktan mutlandığı milyonlarca seyircinin kendisini unutmuş olmasına öfkeli.

Bir kara aklın sanat ve sanatçı düşmanlığına kurban edildiğini bile bile ayakta durmak için sıcağa, soğuğa, rüzgâra, yağmura karşı savaş veriyor.

Yaşatılması için alınan mahkeme kararları çiğnenmiş, verilen sözler yalan olmuş.

Kentin orta yerinden bizlere bakıp direndiğini haykırıyor görmüyoruz, duymuyoruz.

Utanmıyoruz.

Diren AKM sonuna kadar diren.

Kim bilir belki, Haziran direnişçilerinin sana verdiği sözü hatırlayanlar olur.

[email protected]