Sen Haziran direnişinde içimizden söküp aldığın fidan dalları gibi çocuklarımızın hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen Roboski ve Reyhanlı’da katledilen kardeşlerimizin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen talan edip yandaşlarına peşkeş çektiğin mal varlıklarımızın hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen adalesizliğinin, hukuksuzluğunun, eşitsizliğinin kalesi haline getirdiğin yargı sisteminin, haksız tutuklamaların, göz altıların, işkencelerin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen içerde dışarda kardeşkanı üstüne kurduğun pis politikalarının hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen gün yirmi dört saat ötekileştirmenin, ayrıştırmanın ve ‘muhafazakârlık’ adıyla gericileştirmenin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin istediğin kadar höykür dur.
Sen sanat ve sanatçı düşmanlığının, kültürel varlıklarımızı iç etmenin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen üç kuruşluk rant uğruna doğa katliamlarının, yaşam alanlarımızı bitirmenin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen 4+4+4 ile geleceklerini hırsızladığın çocuklarımıza hesap vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen çalışma hayatlarını kararttığın insanlığa, taşeronlaşma ile hiçlediğin çoğula, greve çıkmış onurlu birlikteliğe hesap vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, istediğin kadar höykür dur.
Sen günde beş vakit söylediğin tüm yalanların, hakaretlerin, küfürlerin, tehditlerin, düşmanlık körüklemenin, kara çalmanın, cambazlığın, riyakârlığın, vicdansızlığın, onursuzluğun, kışkırtmanın, yandaş seviciliğin, yasakların, sansürün, düşünceleri suç saymanın, insan kıyımının, yokluğun, yoksulluğun, işsizliğin, eşitsizliğin, peşkeşin, iç etmenin hesabını vermediğin sürece alnındaki kara lekeyi silemeyeceksin, isteğin kadar höykür dur.
Anlayacağın ellerimiz yakandadır.
De hadi höykür, höykürebildiğin kadar.