Tuğrul Türkeş bakanlık teklifini neden kabul ettiğini açıkladı

MHP'li Tuğrul Türkeş, Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklifini neden kabul ettiğini açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, tevdi edilen görevler, bağlı kurumlar ve güncel konularla ilgili Başbakanlık Yeni Bina'da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Türkeş, MHP'de krize yol açan bakanlık teklifine "evet" deme kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. "Kritik bir dönemde görev aldığını" belirten Türkeş, ilk yurt dışı ziyaretini Kıbrıs'a yapacağını açıkladı.
 
Türkeş'in açıklamaları şöyle:

29 Ağustos sabahı başbakan yardımcılığı görevini teslim aldım. Başbakan Yardımcılığı görevimde;

Görevler, Danıştay ile ilişkiler, Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiye  kararlarının ve görüşlerinin değerlendirilmek üzere Bakanlar Kurulu'na sunulması ve Bakanlar Kurulu'nda kabulü halinde tavsiye kararlarının uygulanmasının  koordinasyonu ve izlenmesi, Kıbrıs ile ilgili koordinasyon işleri ve Medeniyetler  İttifakı Projesi'nin yürütülmesi, Kurum ve kuruluşlar, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,  Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı. bu çerçevede 30 Ağustos günü Zafer Bayramı törenleriyle ilgili faaliyetlerle geçmiştir. 31 Ağustos'ta yeni görevimle ilgili çalışmalara başlamış bulunmaktayım. 1 Eylül'de Anıtkabir'i ziyaret ederek yüce Ata'mızın huzuruna çıktık ve ilk bakanlar Kurulu toplantımıza katıldık.

Ülkemiz kritik bir dönemden geçmektedir. Bölücü terörün azdığı bu dönemde ülkenin güvenliği ülkemizin birinci ve en hayati önceliğidir. Böylesi kritik bir dönemde görev üstlendiğimi son derece önemsemediğimi ve kararlı olduğumu vurgulamak istiyorum.

İlk yurt dışı ziyaretimi KKTC'ye yapacağım. Sayın KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya ziyaret etmek istediğimi ilettim o da memnuniyetle karşıladı.

Bazı detaylar hakkında açıklamalarda bulunmak istiyorum; kurulmuş olan 63. Hükümet anayasa yasası gereğince oluşturulmuş bir seçim hükümetidir, bu bir koalisyon değildir.

Bu çerçevede görev üstlenen bakanların birbirlerini sevmesi, kabul etmesi veya ailece görüşmeleri beklenmemektedir. Seçim hükümetindeki,lerin aynı görüşlere sahip olması da beklenmemektedir. Açıklamaların çoğunu çok yadırgadığımı bildirmeliyim. Bu bir koalisyon değil, anayasal sorunluluk. Anayasayımızı bilmeyen bu insanların bu ülke yönetimine talip olmaları tuhaftır.

MHP'Yİ İKTİDAR YAPTIM
Makamları çıkar ve imtiyaz olarak değerlendiren kişilerin eleştirileri ilgi alanım değildir. Bu konuların çok meraklısı var, üzerine basa basa söylüyorum. Siyaset sistemi kilitleme alanı değil. Burası çözüm üretme alanıdır. Benim yaklaşımım hep böyleydi. Türkiye’nin meselelerine çözüm getirmeyip yol almak mümkün değildir. Bu ilkeler ışığında herkes şunu bilsin; Benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle benim partim MHP de iktidar olmuştur. Bunu kim görmezden gelmiştir, tabii ki görmek istemeyen... Şahsıma insafsızca eleştiriler o yüzden yapılıyor. Ben partimi iktidar yaptım. Beni ondan partimden atmaya çalışıyor.

MİRAS DİNEN HAKTIR
MHP’yi iktidardan uzak tutmak hangi akla hizmet etmek. Beni soyadımdan dolayı mirasyedi olarak suçluyorlar. Ben bu ithamı aslında kabul ediyorum. Miras konusu haktır ve helaldir. Bunu ister yerim ister yemem bu benim bileceğim. Sizler kimin mirasını yiyorsunuz bunu söyleyin. Ülke kaosa sürükleniyor bir tekme de ben mi atsaydım… MHP iktidar sorumluluğundan kaçıyor.

Üzülerek gördüm ki hakkımda laf etmeye yeltenenler yani beni eleştirenler iki sarhoş ve 3-5 çakaldan ibaret.

Rahmetli babam büyük bir insandı kendisiyle iligili asla incitici bir cümle kullanmam.

Ülkücü camiaya ve Devlet beye sesleniyorum. İlla atılmam gerekiyorsa buna ülkücü camia karar vemelidir.

Benim işim Devlet Bey'e akıl vermek değildir. Ama bugüne kadar sadece sözde ocakçılar tehdit fermanları yayımlıyorlar. Devlet ve millet düşmanları ortalıkta cirit atarken namlularınızı bana doğrultmak hangi terbiyenin eseri?