TKP'li Sağlıkçılar, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bir açıklama yayımladı.
Bundan 100 yıl önce işgal altındaki ülkede işgalcileri protesto eden Tıbbiyelilerin hatırlatıldığı açıklamada, "Şimdi başka bir ülkeye yerleşme ya da kendine ait korunaklı alanlarda yaşama hülyalarından uyanma, eşit ve özgür yeni bir ülkeyi kurma kararlılığına ortak olma zamanıdır. Ve 100 yıl önce 14 Mart kutlamaları sırasında işgal kuvvetlerine söylenen sözler bugün de günceldir. 'Buradayız, burada kalacağız. Çünkü istiklal buradadır.' Yaşasın 14 Mart!" denildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Bundan 100 yıl önce ülke işgal altındaydı. Yıkılmakta olan imparatorluğun başkenti İstanbul, Kasım 1918‘de işgal edildi. İşgalci İngiliz birlikleri, karargâh yapmak üzere Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye el koydu, öğrencilerin dersler dışında toplu halde dolaşması yasaklandı. Bu esnada üçüncü sınıf öğrencileri bir araya gelerek işgale karşı bir eylem düzenlemeyi kararlaştırdılar. 14 Mart 1827’de açılmış olan Tıbbiyenin doksan ikinci yılını kutlama toplantısı düzenleyeceklerini bildirdiler. Bu toplantıda, 1919’un 14 Mart’ında işgal kuvvetleri protesto edildi ve gösteri zor kullanılarak bastırıldı. 14 Mart, İşgal kuvvetlerine İstanbul'un kime ait olduğunu, Tıbbiyelinin durduğu yeri göstermek için edilen cürettir!
100 yıl önce emperyalizm tarafından fiili işgal altındaki ülkemiz şu anda da yerlisi ve yabancısı ile sermayenin işgali altında. Sağlıkta dönüşüm programı tamamlanmış, sağlık önemli bir sermaye birikim mekanizması haline gelmiş durumda. İktidar gözümüze soka soka kamu kaynaklarını özel sektöre aktaracak çok büyük bir talan projesi olan şehir hastanelerinden en büyüğünü açmak için yine bir 14 Mart’ı seçti. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi açılışı işgal kuvvetlerinin bugünkü resmi geçidi gibi. Ülkeyi işgal eden sermaye temsilcileri ve onların siyasi temsilcisi iktidar ile kol kola girmiş ülkenin en büyük kamu talanlarından birini sağlıkta devrim olarak sunabilmekte. Bir yandan da bu kaotik sağlık ortamında halkla sağlıkçıyı karşı karşıya getirmeyi başardılar. Sağlıkta şiddet sopasıyla emekçiler terbiye edilirken, sermayenin ve gericiliğin türlü akılsızlıkları sağlık ortamının bir parçası yapılarak ülke bir bütün halinde hasta edilmekte.
Peki karanlık bir çağın ortasında çaresiz kalmış bir insanlık mı sözünü ettiğimiz? 100 yıl önce işgal kuvvetlerinin çizmeleri tarafından ezilen ülkelerini kurtaran büyük insanlık, bugün de sırtından bezirganları atmasını bilecektir. Dün işgalcilere meydan okuyan Tıbbiyelilerin bugün de yeni işgalcilere karşı ülkelerini savunacakları ve bunun yolunun ancak yerli/yabancı tüm sermayenin egemenliğine karşı mücadele etmekten geçtiğini bir an olsun akıllarından çıkarmadan, patronlarla ve patron düzeniyle hesaplaşacakları günleri de göreceğiz, inancımız tamdır.
Şimdi başka bir ülkeye yerleşme ya da kendine ait korunaklı alanlarda yaşama hülyalarından uyanma, eşit ve özgür yeni bir ülkeyi kurma kararlılığına ortak olma zamanıdır. Ve 100 yıl önce 14 Mart kutlamaları sırasında işgal kuvvetlerine söylenen sözler bugün de günceldir. “Buradayız, burada kalacağız. Çünkü istiklal buradadır.”
Yaşasın 14 Mart!
TKP’li Sağlıkçılar