'Tereddüt göstermeden direnin'

Erdoğan’ın "fiili darbe yaptığını belirten" KCK açıklamasında "tereddüt göstermeden direnme" çağrısı yaptı.

Erdoğan'ın "bu savaş kıyamete kadar sürecek" ifadelerini ve "darbe hükümetinin başbakanı" olarak andığı Ahmet Davutoğlu'nun "şehirde ve kırda bu savaş, asayiş tam sağlanana kadar durmayacak" sözlerini "önümüzdeki dönemde nasıl bir saldırı politikası yürüteceklerini ortaya koymuşlardır" şeklinde değerlendiren KCK açıklamasında "AKP hükümetinde sorunları demokratik siyasal yöntemlerle çözme anlayışı yoktur; hangi topluluk hak talep ediyorsa o topluluğun ezilip sindirilmesi hedeflenmektedir. Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu ‘Sonuna kadar savaş’ demektedirler." ifadelerine yer verdi.

AKP'yi Dolmabahçe Mutabakatı'na uymamakla suçlayan açıklama, operasyon kararının MGK'da alındığını da iddia ederek şöyle devam etti: "Erdoğan ve ekibi demokratikleşmeyi gündemden çıkarmak ve otoriter bir rejim yaratmak için seçim öncesi gerilim politikası izlemiş; seçimden sonra da seçim sonuçlarını kabul etmeyerek fiili darbe yapıp savaşı tırmandırmıştır. AKP seçimi kazansaydı savaşı daha ilk günden şiddetli bir biçimde başlatacaktı. Ancak seçimi kaybetmesine rağmen karşısında siyasi bir irade görmeyince 30 Ekim MGK’de alınan savaş kararını kısa bir süre sonra yürürlüğe koymuştur."

KCK açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu gerçeklik karşısında Kürt halkına düşen görev, hiçbir tereddüt göstermeden direnmek, onlarca yıldır yürüttüğü ve ağır bedeller ödediği mücadeleyi sonuca götürmektir. Türkiye halklarına ve demokrasi güçlerine düşen görev de otoriterleşmeye ve despotizme karşı Kürdistan halkının verdiği Türkiye halklarının da demokrasi mücadelesi olan bu direnişin yanında yer almak ve bu demokrasi mücadelesini yükseltmek olmalıdır. Tam da şimdi Gezi ruhunun ayağa kalkmasının zamanıdır. Şimdi bizim yaptığımız, tek taraflı sürdürülen savaşa karşı haklı ve kutsal bir direniş göstermek olmaktadır. Bir ulus olarak varlığımızı korumak, özgür ve demokratik yaşamımızı kurmak dışında başka bir amacımız yoktur. Ne kimseye savaş açmış, ne de hiç kimsenin oyununa gelmiş durumdayız. Mazlum bir halkın isyan çığlığı olarak bu halkın yok edilmeyeceğini, özgür ve demokratik yaşamından alıkonulamayacağını haykırmaktayız. Bir halkın özyönetimini kurmasına karşı yürütülen vahşi saldırılara karşı direnmek bu anlama gelmektedir."