Taksim 1 Mayıs Komitesi'nden açıklama

1 Mayıs'ta AKP'nin Taksim saldırılarına ilişkin DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ortak bir açıklama yaptı.

AKP'nin Taksim saldırganlığına karşı DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ortak açıklamasında "1 Mayıs yasaklanmaz, yasaklayamayacaklar" denildi.

Açıklamanın bir bölümü şöyle:

1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma gününde biz söz verdiğimiz gibi ellerimizde karanfiller, dillerinde türkülerle Taksim'e doğru yola çıktık. Ve daha sonrasında olanları tüm Türkiye ve tüm dünya gördü: Orantısızlığı da aşan bir güç kullanımıyla 350 civarında yurttaş gözaltına alındı, onlarca kişi yaralandı.

Başbakan'dan direktif alan polis vahşeti öyle boyutlara ulaştı ki, insanlar gözaltına alındıktan sonra da üzerlerine plastik mermiler sıkılmaya devam edildi.

Apartmanların camları kırılarak gözaltı yapıldı, gözaltı araçları birer işkencehaneye dönüştürüldü. Emniyet Müdürlüğü'nde avukatlar darp edildi. Yasal ve meşru haklarını kullanarak bayramlarını kutlamaya gelen insanların gözaltında tutulmasına son verilmeli, tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

30 Nisan günü bu ülkenin Başbakanı Taksim'in karanfillerle gelenlere açık olduğunu söylemişti. O Başbakan'ın polislerinin, yüzlerce karanfilden oluşan 1 Mayıs çelengini postallarıyla nasıl çiğnediğini ise tüm dünya izledi. Yerde yatan insanlar bile coplandı, tekmelendi. Polis şiddetine maruz kalan bir insana şefkatle yaklaşan bir sokak köpeği dahi o tekmelerden nasibini aldı.

Biz türkülerle geldik, bomba sesleriyle yanıt verdiler. Biz halay çekerken Beşiktaş'ta üzerimize TOMA'ları sürdüler. Dün yaşanan bu barbarlığın adını açıkça koyalım: Tek bir kişinin takıntı haline getirdiği yasak, tüm ülkede aklı, hukuku, milyonlarca İstanbulluyu esir aldı.

Ulusal ve uluslararası mahkeme kararlarını önüne koyduğumuz İstanbul Valiliği, mahkemeleri değil Taksim'i yasaklama inadının sahibini dinlemeyi tercih ederek suç işlemeyi göze almıştır.

"Kamu düzeni bozulacak” gerekçesiyle İstanbul'da hayat durdurulmuş ve bizzat İstanbul Valiliği kamu düzenini bozmuştur. "Taksim turizm bölgesi” bahanesiyle 1 Mayıs meydanını yasaklayanlar, İstanbul'u dünyaya şiddet görüntüleriyle tanıtmış, turist kafileleri polisin yasakları sonucu otellerinde, yollarda kalmıştır.

İşçilerin-emekçilerin mücadelelerle kazandığı resmi tatil günü, kentin her iki yakasında da yollar kapatılıp ulaşım araçları iptal edilerek, İstanbullular için silahlı adamların gölgesinde ev hapsine dönüştürülmüştür.

AKP iktidarının seçim öncesi hedeflediği provokasyonlara mahal vermeden haklarına sahip çıkan tüm üyelerimizle ve dostlarımızla onur duyuyoruz!

İktidarın her türlü gözdağına, tehditlerine, baskılarına, saldırılarına, engellemelerine rağmen 1 Mayıs günü İstanbul'da sokağa çıkanları selamlıyoruz!

Selam olsun bu korku imparatorluğunun karşısına, karanfilleriyle, türküleriyle, yürekleriyle çıkanlara!

Selam olsun gayrimeşru zorbalığın karanlığına karşı ışık olanlara!

Selam olsun Türkiye'nin dört bir yanında alanlara çıkıp İstanbul 1 Mayıs meydanına selam gönderen Türkiye işçi sınıfına, Türkiye halklarına!

Biz biliyoruz ki; Taksim yasaklandıkça Türkiye özgür olamaz, Taksim işçilere kapalı oldukça Türkiye demokratik olamaz! Bu nedenle Taksim 1 Mayıs alanından vazgeçmemizi bekleyenler boşuna beklemesinler çünkü biz özgürlükten de demokrasiden de vazgeçemeyiz.

Şimdi önümüzdeki bir ay içerisinde bizlerin önünde iki önemli görev vardır! Öncelikle 13 Mayıs'ta Soma katliamının yıldönümünde Türkiye'nin dört yanında meydanlara çıkacağız. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alınmadığı için AKP iktidarı döneminde ölen 15 bin işçinin hesabını soracağız! Çalışırken ölmek, sakat kalmak, hastalanmak istemediğimizi haykıracağız! Yaşamak için ve çocuklarımızı insanca yaşatmak için çalıştığımızı bir kere daha dile getireceğiz. İş cinayetlerinin sona erdirilmesi için taleplerimizi ifade edecek, bu cinayetlerin gerçek sorumlularına karşı ayağa kalkacağız! Ve 16 Mayıs'ta Soma'da düzenleyeceğimiz mitingde buluşacağız.