Kemal Okuyan: Sosyalizm bayrağını Taksim’de de dalgalandırırız, seçimlerde de dalgalandırırız

Gündoğdu Meydanı'ndaki 1 Mayıs kutlamasının ardından İzmir NHKM önünde kürsü kuran Komünist Parti, İstanbul'da AKP şiddetine karşın alanlara çıkan emekçilere selam gönderdi.

İzmir’deki 1 Mayıs kutlamalarında Komünist Parti korteji, Gündoğdu Meydanı’nda girdikten sonra Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca yürüyüşe devam ederek Nazım Hikmet Kültür Merkezi önüne geldi.

İzmir NHKM önünde bağımsız kürsüsünü kuran Komünist Parti üyeleri, parti dostları ile Barış Derneği, Jose Marti Küba Dostluk Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği, Hukukta Sol Tavır Derneği üyeleri ve yüzlerce İzmirli, 1 Mayıs kutlamalarını burada sürdürdü.

Komünist Parti Merkez Komite Üyesi Kemal Okuyan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Sevgili dostlar, sevgili yoldaşlar…

Mesele bazı yoldaşlarımızın Taksim'e çıkması değildi. Mesele şuydu: Biz bu dönem, kafamızın özellikle dik durması gerektiğini, sınıf siyaseti yapanların özellikle cesur, yürekli, gerekiyorsa herkese karşı durması gerektiğini düşündüğümüz için Taksim’e çıktık. Taksim’e çıkmak Komünist Parti’nin bugün liberal rüzgârlar estirilen Türkiye’de, sosyalizmin ve işçi sınıfının sesi olmak için verdiği mücadeleden ayrı düşünülemez. Bizim için Taksim Meydanı bir fetiş değil, bir mücadele alanıdır ama başka mücadelelere bağlanan bir alandır. Dolayısıyla yoldaşlarımız Türkiye’nin dört bir yanında, ‘ben bu dönemde sosyalizmin sesi olmayacağım da ne zaman olacağım’ diyen partilerinin yüreğini taşıdılar Taksim Meydanı’na. Onlara selam olsun.

Kararlılık ve cesaret, 1 Mayıs’ta da, barikatta da, düşünürken de, seçime girerken de cesaret. Komünistler başka türlü davranamazlar. Bize akıl öğretmeye kalkanlar, ‘Kısın sosyalizmin sesini zamanı değil’ diyenlere şunu söylemek zorundayız: 13 yıldır, daha öncesi de var, bu ülkede yoksulluk kol gezerken, işsizlik kol gezerken komünistler susacak öyle mi? Geriye çekileceğiz, Dengir Mir Fıratları destekleyeceğiz, gericileri destekleyeceğiz, özelleştirmecileri destekleyeceğiz, bunu sol adına yapacağız öyle mi? Sosyalizmin zamanı ne zaman gelecekmiş? 1 Mayıs’ta da mı hatırlamayacağız sosyalizmin zamanını!

Komünist Parti bu düzeni değiştirme iradesini sergilemezse kendisini kapatacağını söyledi. O iradeyi sergilemezsek bize ihtiyaç yok, solculuğa da ihtiyaç yok, devrimciliğe de ihtiyaç yok. Gericiliğe, emperyalizme, özelleştirmeye, sömürüye karşı durmayacaksak neye yarar solculuk? Gerçekten neye yarar? Efendim diktatöre karşı birleşmeliymişiz, o zaman cemaatle de işbirliği yapalım! Diktatöre karşı onlar da kendilerince mücadele yürütüyorlar. Sevgili dostlar biz bu çileyi işçi sınıfı, devrimciler, sol ve sözde komünistler, liberallerin kuyruğuna takılsın diye çekmedik! O yüzden bu gün Taksim Meydanı’na çıktık. Taksim Meydanı fetişi sahibi olduğumuz için değil. O yürekli çocuklar, ‘biz sosyalizm bayrağını Taksim’de de dalgalandırırız, seçimlerde de dalgalandırırız’ demek için Taksim’e çıktılar.  

Dostlar, önce bir haber vereyim. Taksim’de sosyalizmin bayrağını dalgalandıran dostlarımız, yoldaşlarımızın sağlığını haber vereyim. Yoldaşlarımızdan 24 kişiyi gözaltına verdik. Diğer yoldaşlarımız güvenlikli bir noktadalar. Ağır yaralımız yok. Kafaları dik, hepinize, içten ve komünist selamları var yoldaşlarımızın. Sevgili dostlar, şöyle bakalım meseleye: Biz ne diyorduk. Tek bir kurtuluş yolu var. Öyle sandıkta oy vererek, barajı geçerek çözüme ulaşamayız. Örgütlü olmazsa bu halk, emekçiler örgütlü olmazsa hiçbir şey yapamayız. Örgütlenmek yetmiyor diyenler bugün 1 Mayıs’taki tabloya baksınlar. İşçi sınıfının örgütlü gücünün neler yapabileceğini görsünler, rahatlasınlar, bu daha başlangıç, biz Türkiye’de emekçi halkın 2013 Haziran’ında uyanışını zafere taşımaya söz verdik. Buna gülüp geçenler bugün Tayyip’in düştüğü duruma düşecekler. Sözümüz olsun, Yaşasın devrim ve sosyalizm.