Havuz dertli: Yeni partilere teslim olmayacak

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yapmış olduğu canlı yayın, medyadaki son durum, 'Yeni Parti' girişimlerinin AKP'ye yansımaları ve AKP'nin geleceğiyle CHP'nin pozisyonu tartışılmaya devam ediyor. Suriye göçmen meselesi de havuz yazarlarının değerlendirmeleri arasındaydı bugün... İşte günün havuz yazarlarının özeti...

soL - Yavuz Karamahmutoğlu

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı canlı yayın, medyadaki son durum, yeni parti girişimi ve bunun AKP'ye yansımaları tartışılmaya devam ediyor.

Suriye göçmen meselesi de havuz yazarlarının değerlendirmeleri arasındaydı bugün...

İşte günün havuz yazarlarının özeti... 

MEDYA DÜZENİ ŞİMDİLERDE FARKLI İŞLİYOR

Abdullah Gül'e yakın isimlerden olan yazar Fehmi Koru kendi kişisel web sitesinde kaleme aldığı yazısında Sputnik haber grubunun Türkçe yayın yapan radyosu RS‘de yayın yapan Yavuz Oğhan ile onun bir programına sürekli katkıda bulunan İsmail Saymaz ve Akif Beki‘nin görevlerine son verilmesi olayını değerlendirdi. Değerlendirmesine CHP'nin yeni medya düzenini de el aldı.

Koru'nun "Yeni oluşumlar seslerini nasıl duyuracak? Medya düzeni şimdilerde farklı çalışıyor çünkü…" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Galiba aynı yoldan giderek. CHP de kendi sosyal medya ordusunu kurdu ve asılsız haberleri anında yalanladığı gibi, duyurmak istediklerini de yine aynı yöntemle yaygınlaştırmayı başardı.

Konuya ilişkin değerlendirmeleri okudukça yeni dünyanın medya düzeninin ne kadar insafsız olduğu kanaati bende pekişiyor.

RS radyo çok izlenen üç programcısına yol verdi; ardından pek çok başka medya organının, televizyonlar ve radyoların, onlara “Gelin, programınızı bizde yapın” daveti çıkaracağını sandım.

Böyle bir gelişme şu ana kadar yaşanmadı.

'HABER DEĞERİ YOK' DEMEK HERKESİ SALAK YERİNE KOYMAKTIR

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, yeni parti kuracağı iddia edilen eski başbakan Ahmet Davutoğlu ile söyleşi sonrası gazeteci Yavuz Oğhan, İsmail Saymaz ve Akif Beki’nin Sputnik yönetimi tarafından işine son verilmesini haklı bulduğunu söyledi.

Altaylı'nın bugünkü köşesinde yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

“Bir yayın kuruluşunun bazı yayınları istememe hakkı olabilir. Tabii Davutoğlu röportajını “Haber değeri yok” diye istemediğini söylemek herkesi salak yerine koymaktır o ayrı ama haber değeri olsa bile istemeyebilirler. Gazetecinin de “Ben bu yayını başka yollarla yaparım” deme hakkı vardır. Ama böyle bir durumda gazeteci de kendisini engellediğini düşündüğü kurumla ilişkisini kesmelidir ya da ilişkisinin kesilmesini göze almalıdır” ifadesini kullandı.

YENİ PARTİLERE TESLİM OLMAYACAK

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AKP’den istifa eden Ali Babacan’ın yeni partisinin illerde teşkilatlanmaya başladığını duyurdu. Seçmenin yeni bir parti arayışında olduğunu söyleyen Selvi, “15 Temmuz’da darbecilere teslim olmayan Erdoğan, yeni partilere de teslim olmayacak” dedi.

Selvi'nin "Yeni dönemde plan farklı" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Yeni partiler bir anlamda kendi kaderlerini kendileri belirleyecekler. Nasıl bir söylemle çıkacaklar, Türkiye’ye ne vaat edecekler, kadroları kimlerden oluşacak, kitlelerde yeni bir umut rüzgârı estirebilecekler mi? Bunlar kritik aşamalar.
***
Bir yandan kurulacak olan partileri takip ederken, diğer yandan Erdoğan’ın stratejisini çözmeye çalışıyorum.

15 Temmuz’da darbecilere teslim olmayan Erdoğan, yeni partilere de teslim olmayacak. Mücadeleyi seçecek. Ancak başta ekonomi olmak üzere toplumun rahatsız olduğu noktaların düzeltilmesi gerekiyor. Seçmen sandıkta verdiği mesajın gereğinin yerine getirildiğini görmek istiyor.

AK Parti seçmeni, Erdoğan’dan umutlu. “Reis düzeltsin” diyor. Beklentisi karşılanırsa, yeni partilerin rüzgârı kesilir. Ya aksi olursa...

KONJONKTÜREL SEBEBLER GEÇİCİ BAŞARILAR GETİREBİLİR

Eski Başbakan Yardımcısı Star gazetesi yazarı Yalçın Akdoğan bugünkü köşesinde AKP'nin geleceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Konjonktürel sebebler geçici başarılara getirebilir, bu vizyoner bir siyaset olduğu anlamına gelmez" dedi.

Akdoğan'ın "AK Parti’nin geleceği…" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Yerel seçimlerden sonra sanki siyaset sahnesinde AK Parti’nin ve CHP’nin politik ağırlığında farklılık yaşanıyormuş gibi yorumlar yapılıyor.

Çölde vaha görmüşçesine heyecanlanan ama seraptan başka bir şey görmeyen bu yorumcuların şunu iyi bilmesi gerekir:

Konjonktürel sebepler ve taktik hamleler lokal ve geçici başarılar getirebilir. Bu uzun soluklu, muhtevaya dayalı, vizyoner bir siyaset hali olduğu anlamına gelmez.

Bugün Türk siyasetinde hiçbir partinin politik vizyon, gelecek perspektifi ve çözüm önerileri konusunda AK Parti ile kefeye konulması mümkün değildir.

YENİ BİR FAZA GEÇİLDİ

Star yazarı Ersoy Dede, ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen Suriyeliler için yeni bir faza geçildiğini iddia etti. Dede, Suriyeliler için "Bize bayılmıyorlar" diyerek, "Biraz daha sabırla mülteci meselesi insani şartlarda hallolacak. Biraz daha sabır…" ifadesini kullandı. 

Dede, "Sistem tartışması geçmişte kaldı" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde; 

İstanbul Valiliği bir çalışma başlattı. Benim de koşulsuz desteklediğim bu çalışmaya göre İstanbul sokaklarında kayıt altına alınmamış Suriyeli kalmayacak. İstenen bu değil miydi? Gönül ister ki hepsi memleketlerine dönsün. Belki de barış gelirse topraklarına dönerler. Ama zamanla.Şurada bir sokak öteye ev taşıyoruz da berber için, kahve için, halı saha maçı için eski mahallemize gelip gidiyoruz sürekli. Kim ister evinden, yerinden yurdundan ayrı kalmayı.. Dünyanın en güzel evi insanın kendi evidir. Ayrıca size bir sır vereyim mi?!.. Kimse de bize bayılmıyor. Hepsi Avrupa’ya geçişin umudu olarak gördüğü için Türkiye’yi tercih ediyor. Ne ışıklarda dilenmek ne de sınırdaki kamplarda ömür tüketmek bu insanların gelecek hayali.. Hepsi bir yolunu bulup Avrupa’ya gitmenin derdinde. Hatırlayın, ‘Almanya oturma izni verecekmiş’ diye bir dedikodu çıktı da TEM’den otoyollardan topladık insanları. Biraz daha sabırla mülteci meselesi insani şartlarda hallolacak. Biraz daha sabır…