Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi, Sancaktepe'de de örgütleniyor

Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'nin Sancaktepe buluşmasında, Sarıgazi gibi bölgelerde dinci zorbalığa karşı nasıl mücadele edilebileceğinin olanakları konuşuldu. Toplantıda ayrıca Erdoğan rejiminin yerine bir başka gerici rejimin getirilmemesi için de mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Haber Merkezi

Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi, Sancaktepe'deki ilk toplantısını gerçekleştirdi. Sarıgazi Karaca Düğün Salonu'ndaki  toplantıya Hüseyin Aygün, Aydemir Güler, Orhan Gökdemir ve Atilla Özdemir konuşmacı olarak katıldı.

İlk konuşmayı CHP eski Milletvekili ve Aydınlanma Hareketi ilk çağrıcılarından Hüseyin Aygün yaptı. AKP eliyle katledilen, terörize edilen, ne zaman bomba patlayacak korkusuyla hareket edemez hale getirilen toplum gerçeginin karşısında, toplantıya katılanları selamlayarak konuşmasına başladı. Aydınlanma Hareketi'nin bir partilileşme hareketi olmadığına değinen Aygün, "Erdoğan'ı göndermenin yolları aranıyor. Bu sadece Türkiye'de değil birçok ülkede yazılıp tartışılıyor. Yerine de Arınç ya da Gül'ü getirme planları konuşuluyor. Türkiye'nin geleceğini, AKP veya AKP benzeri bir yapıya emanet etmeyi düşünen herkes hata yapar. Türkiye'nin AKP ve benzerlerinden kurtuluşu, ortak bir mücadeleyle gerçekleşebilir" dedi. Aygün, halkın laiklik arayışında olduğunu, IŞİD gibi örgütlerin varlığının bu arayışı artırdığını ifade etti.

Gazeteci-yazar Orhan Gökdemir ise aydınlanma hareketinin tarihsel süreçlerine değindi. Gökdemir, 1960’lı yılların ilerici atılımlarına öncülük eden Türkiye'nin, 2000’li yılların büyük gerici kalkışmasının da öncüsü olduğunu, 1960’lı yıllarda Ankara’da başlayıp Mısır’a, Suriye’ye, Yemen’e yayılan devrimci dalganın geri çekildigini, Türkiye’den başlayarak Arap ülkelerinin kıyılarını döven gerici bir dalgaya dönüştüğünü ifade etti. Gökdemir, “Arap Baharı” Ankara’nın düşürülüp gerici AKP’ye teslimiyle başlamış, oradan doğusuna yayılmıştır. Gericiligin  gidecek yolu kalmamıştır. Aydınlanma için bir yol açıldı ve bu açılan yolda Aydınlanma Hareketi'ne çok görev düşüyor" dedi.

Komünist Parti Merkez Komite Üyesi Aydemir Güler de konuşmasında yıllardır Türkiye'de yaşanan tecavüz, katliam ve hırsızlıklara değinerek, "İçinde yaşadığımız gericiligin tarifini yapmayacağım. Asıl olan, Türkiye'de her geçen gün etkisini biraz daha artıran gericiliğe karşı hep birlikte Aydinlanma Hareketi olarak neler yapılması gerektiğini konuşmalıyız" dedi. 

Atilla Özdemir ise konusmasinda Ensar Vakfı skandalıyla gericiliğe bir kez daha tanık olunduğunu vurguladı. Özdemir, "Bu skandal sadece kendi başına sapıklık değil, AKP'nin düpedüz siyasi egemenliğini bu tür saldırılara borçlu olduğunu gösteren bir olaydır. Toplumun topyekün gericileştiği bu dönemde, alevi işçi nüfusunun yoğunlaştığı Sarıgazi gibi mahallelerde dinci zorbalığa karşı harekete geçmek gerekiyor" dedi. 

Sarıgazi'den yurttaşların da söz aldığı toplantıda, bölgede yaşanan gerici uygulamalardan örnekler anlatıldı.