Erdoğan'dan CHP'nin İş Bankası hisselerine el koyma sinyali

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyeti olarak İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi olan CHP'ye ilişkin açıklamada bulundu. Erdoğan, 'CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar?…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İdlib operasyonu, Putin ile yapılacak görüşme, ittifak ve CHP'nin İş Bankası hisselerine ilişkin konuşan Erdoğan, dikkat çeken ifadeler kullandı.

Erdoğan, CHP'nin Atatürk'ün vasiyeti olarak İş Bankası'nda sahip olduğu hisselere el koyma sinyali verirken, yerel seçimlerde MHP ile ittifaka bir kez daha yeşil ışık yaktı.

Erdoğan, Katar'ın hediye ettiği uçağa ilişkin, “O uçak benim şahsımın değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletinindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verilecek böyle bir uçak CHP’yi niye rahatsız ediyor?” derken, İdlib operasyonuna ilişkin ise "İdlib’te içeride muhaliflerin arasında bulunan terör gruplarına karşı hep birlikte adımları atalım, tedbirleri alalım. Ama bahane üreterek orayı bombalamak gibi bir adımın içinde de olmayalım" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Lafta herkes Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz ediyor. Ama uygulamaya baktığınız zaman herkes parselasyonu yapmış. Bir ülkenin 22 üssü var, bir diğerinin 5 üssü var. Üsler kurulmuş. Türkiye olarak bizim ise öyle bir derdimiz yok. Parselasyon, şu, bu derdinde değiliz biz. Nihai düşüncemiz: Bir, anayasanın hazırlığı; ikincisi ise seçimlerin içeride ve dışarıda tüm Suriyelilerin katılımı ile yapılması. Bunun neticesinde orada kimler var ise gelin hep beraber Suriye’yi terk edelim. Bundan daha başka çıkış yolu olamaz" dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından başlıklar şöyle:

CHP VE İŞ BANKASI

"Bir TV kanalı açmış açmamış çok önemli değil. Partili birinin televizyonu da olabilir. Bunlar önemli değil. Ama daha önemli bir suç var. Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım. Ben diyorum, bir defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse Hazine’ye girer. Öyle mi? Vakıfbank’ta da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ciddi bir hissesi var. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu hissesini genel müdürlüğe aktarmak için gerekli talimatı verdik. Oradan gelecek gelir vakıf yatırımlarında kullanılsın. Zaten haram. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün haramla ne alakası olur? Olmaması lazım. Bunu Vakıf Katılım’a veya genel müdürlüğe vermesi lazım ki Vakıflar Genel Müdürlüğü bütün eserlerinde bu harcamaları yapsın. Bu çok çok ciddi bir imkan.”

'HEP BERABER SURİYE'Yİ TERK EDELİM'

"İdlib’teki gözlem noktalarımızı güçlendirdiğimiz doğrudur. Bu meselede en sıkıntılı olan ülke Türkiye’dir. Bizim dışımızda oraya sınırı olan yok çünkü. 115 kilometre batıda, 915 kilometre kuzeyden sınırımız var. Her taraftan sınırı olan ülke biziz. Buradan çıkacak insanların geleceği yer de Türkiye. Buradan çıkıp İran’a gitmeyecek, Irak’a gitmeyecek, Rusya’ya, Almanya’ya, Fransa’ya gitmeyecekler. Herkesin geldiği yer Türkiye. Bu nedenle aslında Türkiye’ye yardım etmeleri, bu işin yükünü paylaşmaları lazım. Ama bu hususta yeterince duyarlı olduklarını söyleyemeyiz. O nedenle kusura bakmasınlar, biz de A’dan Z’ye kendi tedbirlerimizi almak durumundayız.

Tablo ortada. Lafta herkes Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz ediyor. Ama uygulamaya baktığınız zaman herkes parselasyonu yapmış. Bir ülkenin 22 üssü var, bir diğerinin 5 üssü var. Üsler kurulmuş. Türkiye olarak bizim ise öyle bir derdimiz yok. Parselasyon, şu, bu derdinde değiliz biz. Nihai düşüncemiz: Bir, anayasanın hazırlığı; ikincisi ise seçimlerin içeride ve dışarıda tüm Suriyelilerin katılımı ile yapılması. Bunun neticesinde orada kimler var ise gelin hep beraber Suriye’yi terk edelim. Bundan daha başka çıkış yolu olamaz."

'SURİYE DEVLETİNİ TANIMIYORUZ'

"Bize diyorlar ki: ‘Bizi buraya rejim çağırdı.’ Biz de diyoruz ki: ‘Sizi rejim çağırdıysa bizi de buraya Suriye halkı çağırdı.’ Aramızdaki fark bu. Biz rejimi tanımıyoruz, Suriye devletini tanımıyoruz, onlar tanıyor. Biz Suriye halkını tanıyoruz. Onlar bizim kardeşlerimiz. Onlar bizi davet etti, biz de bu davet üzerine gittik. Şu anda kimse orada İdlib’te ellerinde Rus bayrakları ile dolaşmıyor, ABD bayrakları ile dolaşmıyor, Alman ya da Fransız bayrakları ile dolaşmıyor. Türk bayrakları ile dolaşıyor. Bunun bir anlamı var. Biz bu mağdur, mazlum insanları yalnız bırakamazdık, kaldı ki bunların birçoğu ile akrabalık ilişkimiz var, ilişkilerimiz bu kadar derin."

MHP İLE İTTİFAK

“Daha yaptığımız hiçbir şey yok. Biz sadece gönlümüzden geçeni söylüyoruz. Biz her zaman bu tür ittifaka hazırız. Bu, belli yerlerde mi olur, bütünü ile mi olur, daha belli değil. Bu bir genel seçim değil, yerel seçim. Yerel seçimde özellikle adayların muhatabı ya da adayların durumu çok önemli. Şimdi böyle bir seçimde tabii ki Cumhur İttifakından yana olduğumuzu hep söyledim, hâlâ da söylüyorum. Ama bunu yaparken geçirdiğimiz seçimleri de göz önüne almalıyız. Geçirdiğimiz tüm bu seçimleri masaya yatırmak, adımları ona göre atmak lazım.”