Demirtaş: 'Zavallı Davutoğlu'na biz sahip çıkacağız'

'Cumhurbaşkanı fırsat vermiyor; bırak iki dakika Davutoğlu kendini başbakan gibi hissetsin.'

Halkların Demokratik Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Kocaeli'de düzenlediği mitingte konuştu. 

Demirtaş'ın konuşmasının satır başları şu şekilde:

"Saray yaptırmış kendine, ne var canım 1 milar dolara yaptırdım, küçücük bir paradır diyor. 1 milyar dolar onun için küçük bir para. Onun bahsettiğinin daha üzerinde bir paraya mal olmuştur, o konuda da yalan söylüyor. Hesabını soracağız.

Cumhurbaşkanının yaptığı suçtur. Hiçbir savcı da hesabını soramıyor. Bugün YSK'ya suç duyurusunda bulunduk. İhtar etmesi, suç işliyorsun demesi lazım. AKP'ye oy toplamaktan vazgeçmiyorum diyorsa, başbakana yazıktır.

Sayın cumhurbaşkanı, başbakana fırsat vermiyor, kendini başbakan hissetmesine izin vermiyor. Bırak kendini iyi hissetsin, başbakan gibi hissetsin. Başbakan'ın hakkını korumak da bize düşüyor. Çünkü cumhurbaşkanı başbakanı tanımıyor. Kendine oy istiyor. AKP'nin seçim bildirgesini hiçe sayıyor, tanımıyor.

AKP seçim kazanırsa Ahmet Davutoğlu diye bir başbakanımız olmayacak artık. Davutoğlu miting miting dolaşıp bana oy verin de başbakanlıktan kurtarın diyor ama biz yedirmeyiz, zavallıya biz sahip çıkacağız ne yapalım.

Geldikleri noktada iktidarı kaybedecekleri artık anlaşılıyor.Provokasyon, kışkırtma dışında ellerinde hiçbir imkan kalmadı. Ağrı'daki provokasyonu hatırlıyorsunuz. Orada, Diyadin'de, bu ülkenin çocuklarını, askerlerini bile bile ölüme gönderdiler. Amaçları neydi? Cenazeler gelsin, 10-15 şehirde şehit cenazesi olsun. HDP'yi baraj altında bıraksınlar, beyefendinin başkanlığını garantilesinler. Oy alabilmek için ana baba kuzularını göz göre göre ölüme gönderdiler. Bu kadar ucuz ve pespaye bir siyaseti yürütüyorlar. Başkanlık için yapmayacağı çılgınlık olmadığı ortada. HDP bürolarına saldırıyorlar. Bunların hepsinin hesabın sorulacak, iktidardan düştükleri gün hepsinin hesabını vereceklerini biliyorlar. IŞİD'e gönderdikleri silahların hesabının sorulacağını bilkiyorlar. Ey cumhurbaşkanı IŞİD'e tırlarla silah gönderip Suriye'yi kana bulayan sen değil misin?

Adliyede bir savcı katledildi. Gizli soruşturma yürütüyorlar. Namuslu bir savcı çıksın, meslektaşının nasıl öldürüldüğünü açıklasın. Savcıyı öldürenler, içeri girip operasyon yapanlar. Göreceksiniz, savcıyı operasyon yapanlar öldürmüştür, ortaya çıkacak, göreceksiniz.

Arkadaşımızı 1 Mayıs'ta gözaltına aldılar. Bugün açıkladı, 3 gün boyunca işkence yaptılar. Tıp doktoru olan arkadaşımız 3 gündür işkence görüyor, AKP hala çıkıp HDP bizi tehdit ediyor diyor. Milletvekili adayımıza 3 gündür işkence yapılıyor. Sandıklar açılacak, o zaman senin tansiyonunu, yüz ifadeni göreceğiz. 

7 Haziran akşamı sana balkon konuşması yaptırmayacağız. Pencereden, perdenin arkasından bile bakacak yüzün olmayacak. Bir daha da sana balkondan konuşma yapma zevkini tatırmayacağız. Artık yenilgi yenilgi yenilgi göreceksin, başka da bir şey göstermeyeceğiz. Çünkü, kendi değerlerine ihanet ettin. Sana oy veren müminlere ihanet ettin, sana verilen oyları hırsızlık için, hırsızları korumak için, sokakta insanlara işkence yapmak için, saray yapmak, saltanat sürmek için kullandın. Artık yenilgiyi hak ettin. Sarayda yalnızsın. Ant olsun, yetkimiz olursa orayı cumhurbaşkanı sarayı olmaktan çıkaracağız. Saray senin için yapılmadı.

Daha iktidara gelmeden Mercedes'i geri aldık. Halkın hakkıdır, sizin hakkınızdır. Sizin camilerdew verdiğiniz paralarla lüks Mercedes alınır mı ya? İade etmen gerekirdi, doğrusu bu. İbret-i alem demişsin ya, fakir fukaraya değil, saraydakine ibret olacak. Sarayı da geri alacağız sarayı.

Bizimle alay edenler, bizleri halkın gözünden düşürmeye çalışanlar, şimdi kendileri koltuktan kafa üstü düşmeye hazırlanıyorlar. 7 Haziran'da koltuğu ters çevirmeye hazır mıyız?

Biz gönülleri, duaları kazandıktan sonra seçimi kaybetsek de fark etmez."