Cemil Bayık: Ceylanpınar'ı HPG yapmadı, biz direnmeseydik HDP parlamentoya da giremeyecekti

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, 7 Haziran'dan sonra Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi olayının HPG ile alakalı olmadığını söyledi. Bayık, HDP'nin oylarının azalmasında etkileri olduğu eleştirilerine "Biz Türk devletine karşı direnmeseydik 1 Kasım'da HDP ve demokrasi güçleri, parlamentoya da giremeyecekti" yanıtını verdi.

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'ye konuşan KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, Ceylanpınar saldırısı, ateşkes, HDP ve seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bayık, Ceylanpınar'da iki polisi öldürenin HPG olmadığını belirtirken HDP'ye ilişkin sorulara da yanıt verdi. Bayık, ateşkes çağrılarına ilişkin ise "Bu kış şiddetli savaş yürüyecek. Çünkü AKP açık söylüyor, biz diyor sonuç alma aşamasına girdik. Biz sonuç alacağız. O yüzden kimse bize ateşkeslerden bahsetmesin, çözümlerden bahsetmesin. O yüzden savaşı daha da üst düzeyde geliştiriyorlar" yanıtını verdi.

Röportajdan bir bölüm şöyle:

Çatışmaların başlamasından sizi sorumlu tutan kesimlerin öne sürdüğü bazı gerekçeler var. Bunlardan biri de Ceylanpınar saldırısı. Bu saldırıyı PKK mı gerçekleştirdi?

Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi bizimle alakalı değil. Ceylanpınar'da o iki polisi öldürenler, kendilerini Apocu İntikam Tugayı diye adleden birileri. Böyle bir örgüt var mı yok mu o da şüpheli. Yine, iki polisin uyuduğu yerde vurulması bizim yöntemimiz değil.

Peki öyleyse bu saldırıyla ilgili açıklama neden HPG tarafından yapıldı?

Bayık: HPG biz bu polisleri vurduk demedi. HPG dedi ki, "kendilerine Apocuyum diyen bir grup bu eylemi yaptığını söylüyor". Biz yaptığımız her eylemi üstlenmişiz, yanlış eylem yaptığımızda da bunun özeleştirisini vermişiz. Onun için Ceylanpınar'daki iki polisin öldürülmesinden hiç kimse bizi sorumlu tutamaz.

Her ne hikmetse iki polisin öldürülmesi gerekçe yapıldı. Bu polislerin de kimin tarafından öldürüldüğü hâlâ meçhuldür. Ben burada şu çağrıda bulunuyorum. Uluslararası, bağımsız bir güç, Ceylanpınar'da öldürülen polislerin kimler tarafından öldürüldüğünü araştırmalıdır, ortaya çıkarmalıdır.

Türkiye'de sizin hareketine dostane yaklaşan kesimler içinde size şu tür bir eleştiriyi yapanlar var.... Bu kesimler çatışmalardan asıl olarak devleti sorumlu tutuyor ama size de "devletin istediği sizi tahrik etmekti, tahrik oldunuz" eleştirisinde bulunuyor. Siz bu eleştiriyi kabul ediyor musunuz?

Biz bu eleştiriyi kabul etmiyoruz. Biz Türk devletine karşı direnmeseydik 1 Kasım'da HDP ve demokrasi güçleri, parlamentoya da giremeyecekti. Eğer girebildilerse bizim direnmemiz sonucunda girebildiler. Biz doğru eleştirileri kendimiz için esas alıyoruz, gereklerini yerine getiriyoruz ama yanlış eleştirileri de doğru görmüyoruz ve hiçbir zaman da o eleştiriler vardır diye ciddiye almıyoruz.

KCK yöneticilerin yaptığı bazı açıklamalar HDP'nin iradesini yok sayıyor gibisinden eleştiriler HDP'yi destekleyen bazı kişiler tarafından da yapılıyor.

Türkiye'de HDP'yi kim geliştirdi? Önder Apo geliştirdi. Ve önder Apo'nun bu projesine PKK büyük destek verdi. 7 Haziran seçimlerine HDP böyle gitti. Kim diyebilir ki, PKK HDP'ye karşı. Bu büyük bir vicdansızlıktır. Şimdi AKP ve yandaşları şunu söylüyor: Önder Apo'ya PKK ve HDP tecrit uyguluyor. Yani biz mi tecrit uyguluyoruz önder Apo'ya?

AKP yeni, farklı bir süreç başlatabileceğinin mesajlarını veriyor. Burada silah bırakılması veya silahlı güçlerin ülke dışına çıkarılması gibi talepler var. Sizin şu aşamada çatışmaların durması için en temel talebiniz nedir?

Çift taraflı ateşkes olması gerekiyor. Artık tek taraflı ateşkes olamaz. Ve ateşkesi tarafsız bir izleme komitesinin de izlemesi gerekiyor. Önder Apo'yla müzakerelerin eşit ve özgür şartlarda başlatılması gerekiyor. Müzakerelerde de Dolmabahçe'de mutabakata varılan 10 maddenin temel alınması gerekiyor. Müzakere sürecinde de üçüncü bir tarafın müzakereleri izlemesi gerekiyor. Bunlar olursa biz hemen ateşkesi ilan ederiz, hemen müzakerelere başlarız. Ama bunlar olmazsa, eskisi gibi yine tek taraflı ateşkes ilan edilsin, denirse, silahlı güçler çıksın, silah bırakılsın denirse bu bizim tarafımızdan asla kabul görmeyecektir. 

AKP'nin silahsızlanma veya silahlı güçlerin dışarı çıkarılması talebini kabul etmiyorsunuz. Bahsettiğiniz talepleri de AKP kabul etmiyor. Bu durumda bu kış ne olacağını beklemeliyiz?

Bu kış şiddetli savaş yürüyecek. Çünkü AKP açık söylüyor, biz diyor sonuç alma aşamasına girdik. Biz sonuç alacağız. O yüzden kimse bize ateşkeslerden bahsetmesin, çözümlerden bahsetmesin. O yüzden savaşı daha da üst düzeyde geliştiriyorlar.