Çağlayan Adliyesi’nde avukatlara zorbalık

Çağlayan Adliyesi girişinde polis ve güvenlik görevlileri avukatları didik arıyor, tartaklıyor. Polis, yaptığı zorbalığı “sizin gibi avukatlara ihtiyacımız yok” diye savunuyor.

Haber Merkezi

Önceki gün Savcı Mehmet Selim Kiraz ve iki DHKC üyesinin hayatını kaybettiği operasyon sonrasında polis, Çağlayan Adliyesi’nde avukatlara karşı zor kullanmaya başladı.

Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın da kurtarılamadığı operasyon sonrası polisi “başarısından” ötürü kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eylemcilerin içeriye avukat cübbesiyle girdiğini iddia etmiş ve bundan sonra adliye girişlerinde avukatların zorla aranacağı sinyalini vermişti.

Mevcut Avukatlık Kanunu’na göre avukatların üzeri “suçüstü hali” dışında aranamasa da Çağlayan Adliyesi girişinde avukatlar, polisin arama baskısıyla karşı karşıya. Uzun kuyruklar oluşturan, duruşmalarını kaçırma riskiyle karşı karşıya kalan avukatlar duruma tepkili. 

‘SENİN GİBİ AVUKATLARA İHTİYACIMIZ YOK'

Bu sabah saatlerinde Çağlayan Adliyesi girişinde üzerinin aranmasına tepki gösteren Hukukta Sol Tavır Derneği üyesi Avukat Özgü Türk, sivil ve resmi polislerle adliye güvenliği tarafından tartaklandı.

Adliyenin C Blok girişinden sabah saat 9.30’da giriş yapan Özgü Türk, kimliğini gösterip geçmek istediğini ancak girişteki güvenlikçiler ve polislerin buna izin vermediğini aktardı. Türk, üzerinin aranmasına izin vermeyince etrafı sivil ve resmi polisler tarafından sarıldı. Türk, polisin kendisini ittirerek Adliye’den çıkarmaya çalıştığı sırada, bir kadın güvenlik görevlisinin de “Sen kim oluyorsun” diye bağırdığını, bir başka polisin ise “senin gibi avukatlara ihtiyacımız yok” dediğini aktardı.

Güvenlik görevlilerinin yaka kartlarını kapatarak isimlerini gizlediklerini aktaran Avukat Özgü Türk, söz konusu hukuksuz uygulama nedeniyle polisler ve özel güvenlikçiler hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti.

SAVCILIK SUÇ DUYURUSUNU KABUL ETMEDİ!

Adliye girişlerinde yüzlerce avukat kuyrukta, adliyeye girebilmek için bekliyor. Avukat Erdost Balcı da adliyedeki zorbalıkla ilgili suç duyurusunda bulunmak istedi. Ancak savcılık, “Başsavcı benim amirim konumunda, bunu nasıl alayım” diyerek suç duyurusunu kabul etmedi.  Avukat Balcı, bunun üzerine suç duyurusunda bulunmak için Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne gitti.

‘AVUKATIMA DOKUNMA’

Yaşananlarla ilgili görüşüne başvurduğumuz Hukukta Sol Tavır Derneği Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Özlem Şen, adliyelerin avukatların çalışma mekanı olduğunu, bu nedenle avukatlara geçiş önceliği tanınmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Kanuna göre avukatların üzerlerinin aranmamasının avukatların “sır saklama yükümlülüğünden” kaynaklandığının altını çizen Şen, avukatların müvekkillerine ait herhangi bir delili üzerinde taşıyabileceğini ve bunu hiç kimseyle paylaşmamaları gerektiğini belirtti. Şen, bu yükümlülüğün dayanağının yargı bağımsızlığı olduğunu vurguladı.

Çağlayan Adliyesi’ndeki operasyon sonrasında yargının iktidara muhalif olan bir ayağı olan avukatların hedef tahtasına oturtulduğunu ifade eden Avukat Özlem Şen, dernek olarak bu duruma karşı “Avukatıma Dokunma” başlığıyla bir kampanya başlattıklarını belirtti. Hukukta Sol Tavır Derneği Twitter'da da "#AvukatimaDokunma" hashtag'iyle bir çalışma başlattı.