Bilim ve Aydınlanma Akademisi'nden önemli bir rapor: Türkiye'de uyuşturucu sorunu

Bilim ve Aydınlanma Akademisi uyuşturucu madde ile ilgili tartışmalardaki temel eksikliklerden yola çıkarak bir rapor hazırladı. 'Türkiye'de Uyuşturucu Sorunu – Neden Büyüyor? Nasıl Önlenecek' başlığıyla yayımlanan rapor, sorunu tarihsel materyalist bir çerçeveden ele alıyor ve Türkiye'ye dair güncel verileri de içeriyor.

soL - Haber Merkezi

Türkiye'de uyuşturucu madde kullanımı giderek artıyor. Bu artışın yansımaları hemen her gün farklı başlıklarda toplumsal gündeme de giriyor. Sağlık Bakanlığı verileri son 15 yıl içinde madde bağımlılığı ile ilgili tıbbi yardım arayışında bir artış olduğuna, özellikle 20-35 yaş arası genç nüfusta kullanımın dikkat çekici boyutlarda arttığına işaret ediyor. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen denetimli serbestlik uygulaması gibi uygulamalarda ise dosya sayısı azalmak bir yana sürekli artıyor.

Geçtiğimiz yıllarda ise Türkiye, “Bonzai, Jamaika” gibi adlarla bilinen sentetik kannabinoid salgını ile karşı karşıya kaldı. Bu sentetik maddelerin kullanımına bağlı ortaya çıkan dramatik tablolar ise gerek medyanın gerekse geniş toplumsal kesimlerin konuya olan ilgisini artırdı. Esrar, eroin, ekstazi, bali gibi maddelerin toplumda, özellikle de gençler arasında kullanımının artıp artmadığı yeniden ve de yeniden tartışılıyor.

Ancak uyuşturucu gerek haberlerde, gerek kamu uygulamalarında gerekse toplumsal gündemde bireysel bir sorun olarak ele alınıyor. Kapitalizm ve giderek büyüyen uyuşturucu madde pazarı arasındaki ilişki pek irdelenmiyor. Emperyalizm ise iç siyaset malzemesi olunca akla geliyor.

Bilim ve Aydınlanma Akademisi uyuşturucu madde ile ilgili tartışmalardaki temel eksikliklerden yola çıkarak bir rapor hazırladı: "Türkiye'de Uyuşturucu Sorunu – Neden Büyüyor? Nasıl Önlenecek” başlığıyla yayımlanan rapor, sorunu tarihsel materyalist bir çerçeveden ele alıyor ve Türkiye'ye dair güncel verileri de içeriyor. Öte yandan uyuşturucu madde ile ilgili çok temel tartışmalara dair işçi sınıfı bakışının geliştirilmesi için önemli katkılarda bulunuyor. Zira bu alanda, hem Türkiye’de hem de tüm dünyada burjuva ideolojisinin ciddi bir ağırlığı bulunuyor. Rapor da bu ideolojiye karşı aslında bayrak açmış durumda.

Raporda ele alınan bazı tartışmalı başlıklar arasında “Tüm bu tartışmalar ve açıklamalar toplumda uyuşturucu madde kullanımının arttığına mı işaret ediyor? Eğer bir artış varsa tüm toplum eşit olarak mı etkileniyor yoksa Türkiye’de madde kullanımı sınıfsal bir görünüm mü sergiliyor? Kapitalizm ve kapitalist devletler neden uyuşturucu sorununu çözemiyor? Madde kullanımı işçi sınıfı arasında neden yaygın? Burjuvazi için uyuşturucu madde ne ifade ediyor? Madde sorunun panzehiri olarak sosyalist bir topluma doğru örgütlenmek” yer alıyor.

Rapor, Bilim ve Aydınlanma Akademisi çatısı altında faaliyet yürüten üç bilim alanı tarafından hazırlandı. Sinirsel Mekanizmalar ve Beyin, Toplum Sağlığını Geliştirme ve Koruma, Kolektif Yaşamı Kurgulama bilim alanları tarihten psikiyatriye, sinirbilimden hukuka farklı alanları harmanlayarak rapor için çalıştılar. Rapor ayrıca Mayıs ayı içinde İstanbul, İzmir ve Eskişehir'de yapılacak olan bilim ve aydınlanma konferansları kapsamında da ele alınacak. Aralık ayında ise daha geniş kapsamlı olarak Sosyalist Gelecek ve Planlama Sempozyumu'nda tartışılacak. 

Rapora http://bilimveaydinlanma.org/tag/rapor/ adresinden ulaşılabiliyor.