Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Teröre karşı Sivil İnsiyatif" toplantısında yaptığı konuşmada operasyonların "silahlar bırakılana, gruplar Türkiye'yi terk edene kadar" süreceğini söyledi. 

İşte Davutoğlu'nun konuşmasının satır başları:

Terörle mücadelede toplum omuz omuza vermeli. En büyük özgürlük yaşama özgürlüğüdür ve kamu düzeninin olmadığı yerde yaşama özgürlüğü yoktur. Kamu düzeni, güvenlik ve özgürlük bir arada olmalı. 7 Haziran sonra yeni tablo ortaya çıktığında biz temel ilkeden hareket etmeye çalıştık. Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacağımızı ve milli iradeye saygı gösteren hükümet oluşumu için çaba göstereceğimizi ifade etmiştik.

Saldırılar 78 milyona yapılan saldırılardır. 11 Temmuz'da KCK ateşkesi bitirdiğini ilan etti. Hükümet kurma çabaları sürereken birileri düğmeye bastı.

DAEŞ dinimizin dünyadaki algısına darbe vuran terörist bir örgüt. PKK de halk savaşını başlatır şekilde Adıyaman'da saldırıya geçti.

DAEŞ, PKK, DHKP-C'nin saldırılarına maruz kaldık.

HDP Eş Başkanlarına sesleniyorum, operasyonlar 23 Temmuz'u 24 Temmuz'a başlayan gece oldu. Polisimiz 21 Temmuz'da şehit edildi. Sadece güvenlik yöntemleri ile başarıya ulaşmak mümkün değil. Üç ayaklı operasyon başlattık. Ben buna huzur ve demokrasi operasyonu diyorum. Askerimize sıkılan bir kurşunun bedeli o kurşunu sıkanların tümünün tafsiyesi ile sonuçlanacak. Kimse bir daha sınırlarımıza bu şekilde böyle bir şeye cesaret edemesin.

PKK'nın bilinen tüm sığınakları imha edildi.
 
Bu operasyonları sürdürürken silahlar bırakılana, gruplar Türkiye'yi terk edene kadar operasyonlar sürecek. HDP Eş Başkanı çatışmasızlık dönemine girelim çağrısı gerçekleşebilir değildir.
 
Siz vatandaşlarımızın oyları ile geldiniz. Gayri meşru silahlı mevcudiyeti nasıl savunursunuz? Hangi gerekçesi ile, hangi modern toplumda bir parlementer aynı zamanda "sırtımızı silahlı terör örgütlerine dayadık" deme cüretini gösterir. Düşünün Avrupa'da bir ülkede birisi çıkacak sırtımı El Kaide'ye dayadım diyecek.