AKP'nin İzmir'deki 'Tüp Geçit Projesi'nde deprem riski

AKP'nin, İzmir için açıkladığı "35 proje” arasında yer alan Körfez Tüp Geçit Projesi ile ilgili konuşan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Erhan İçöz, projenin A'dan Z'ye revize edilmesi gerektiğini söyledi.

AKP'nin İzmir için açıkladığı tüp geçit projesi'nin geçtiğimiz hafta boyunca tanıtımı yapıldı. TMMOB'ye bağlı odalar tarafından yapılan açıklamalarda projedeki tehlikeler bildirilirken şimdi de tüp geçitin deprem hattı üzerine kurulacağı ortaya çıktı.

Yenigün'ün haberine göre, tehlikelerin neler olduğunu anlatan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Erhan İçöz,  projenin A'dan Z'ye revize edilmesi gerektiğini söyledi.

 Projeyi teknik yönden ve gereklilik açısından değerlendiren İçöz şunları söyledi: “Projenin başlangıç yeri Sasalı, bitiş yeri ise Narlıdere. Sasalı bir yerleşim bölgesi değil, İzmirle ilişkisi yok. Dolayısıyla İzmirli'nin Sasalı'ya kadar gidip oradan bu yola girip İnciraltı, Narlıdere, Çeşme'ye gitmesi pek akıl karı değil. Çünkü Sasalı'nın hemen yanından otoyol geçiyor ve bu otoyol çok fazla kilometre farkı olmadan gerekli ulaşımı sağlamış oluyor. Ayrıca gün içerisinde Karşıyaka, Çiğli halkının ne kadarı Narlıdere tarafına geçiyor? Bunun analizinin yapılması lazım”.

KÖRFEZE ZARAR VERİR
Köprünün özel sektör mantığı ile yapılamayacağını belirten İçöz köprünün maliyetine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Buranın keşif bedeli 3 buçuk milyar lira. Herhangi bir özel sektör 3 buçuk milyar lira yatırıp böyle bir köprü inşa eder mi? Bu paranın geri dönüşü çok uzun zamanda olabilir. Bu da ancak köprünün bakım masraflarını karşılar. Dolayısıyla köprü özel sektör mantığı ile yapılamaz. 3 buçuk milyar liraya toplu taşıma sistemi geliştirilebilir. Körfez silkülasyonuna büyük oranda zarar verme riski var. Mevcut arabalı vapurlarımız günde ne kadar yolcu taşıyor buna bakmak lazım. Bu rakamlar böyle bir köprünün maliyetini karşılamaya yetmiyor”.

Projeyi teknik açıdan değerlendiren İçöz, raporda İzmir'de bulunan iki fayın yer almadığını söyledi. Deprem riskine dikkat çeken İçöz, şöyle konuştu: “Sasalı'dan yapay adaya kadar olan kısım tamamıyla balçıktan oluşan, zeminin taşıma gücü çok zayıf, üzerine bir yük bindiğinde yana yayılma riski çok fazla olan bir alan. Denize 50 metre aralıklarla ayaklar konulacak. Bu tabi ki körfezin silkülasyonuna zarar verecek. Körfezde Çiğli'ye doğru uzanan Bornova fayı var. Güney'de ise Balçova fayı var. Projenin ÇED sunum dosyasında bu iki fay gösterilmemiş. İtiraz ettiğimizde 'esas raporda göstereğiz' dediler. Bu raporlar halkı bilinçlendirmek için var. Bu iki aktif fay herkesi ilgilendirir.

ÇÖKME VE TSUNAMİ TEHLİKESİ
İzmir Körfezi'nde suyun altında çok gevşek bir alüvyon var. Balçıklar henüz katılaşmamış, gevşek vaziyette. Bunun üzerine yük bindirmek çok sakıncalı. Bu incelemek için yeterince sondaj yapılmış mı? Sondaj sayısının ne kadar olduğu belli değil. Burada çok sayıda sondaj ve jeofizik ölçüler yapılması lazım. Raporda bunlardan hiç bahsedilmiyor. Bir deprem anında köprü yer yer çökebilir. 4.5 şiddetindeki bir deprem üst yapıyı tamamen yerle bir eder. Bu yapı göçerse tsunami ortaya çıkar. Sahaya özel depremsellik etüdü yapılması lazım. Mesela Sasalı için yapılan depremsellik etüdü Bayraklı için geçerli olmaz. Güzargah boyunca her noktanın olası bir depremde nasıl etkileneceğinin araştırılması gerekir. Raporda buna da değinilmemiş.”

BAYRAKLI RİSK ALTINDA
İzmir'in olası bir depreme hazır olmadığını belirten İçöz özellikle Bayraklı bölgesinin risk atında olduğuna değindi. İzmir'in birçok kente göre deprem master planını ilk yapan kent olduğunu ifade eden İçöz, “Deprem master planının eksiklerini dile getirdik. Deprem master planında jeofizik yapılmamış. Daha sonra ölçümler yapıldı. Bayraklı taraflarının risk taşıdığı ortaya çıktı. Özellikle bu bölgede yapılacak olan binaların etütlerinin çok daha detaylı yapılması lazım. İzmir körfezi deprem riski çok yüksek olan bir alan. Kentsel dönüşümde de aynı şekilde zeminlerin çok iyi incelenmesi gerekir. Bina değil bölge etüdü ve sahaya özel depremsellik etüdünün yapılması gerekiyor. Bunların her aşamasında halka bilgi verilmelidir” dedi.