AKP'li yazar isyan etti: Belediye başkanının yeğenine rüşvet vermedi diye başına gelmeyen kalmadı

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, AKP'deki rüşvet ağına ilişkin bir yazı daha kaleme aldı.

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "Velevkane 180" başlıklı yazısında AKP'deki rüşvet işleyişini yazdı.

Mahkemeden kurtulmak için "rüşvet vermek zorunda kalanlar var" diyerek önemli bir itirafta da bulunan Dilipak, "Bir AK Parti il başkanı vardı. MÜSİAD başkanı bir işadamı. FETÖ’cü olmadığı halde hâlâ yargılanıyor. Hapis yattı, işkence gördü. Ona tuzak kuranlar ise terfi ettirildi. ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. Yılardır tutuklu hâlâ iddianamesi hazırlanmayan işadamları var. Bazı davalarla ilgili kulağımıza geliyor; 'O kadar tutuklu kaldı, şimdi bir ceza vermezsek biz zor durumda kalırız diye' düşünen adalet fukarası insanlar var. Hakkını almak için rüşvet vermek zorunda olanlar var. Bunlar 1-3-5 değil. Rüşvet, torpil, suiistimal yapanların yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı" dedi.

"Bir üst düzey siyasi tarafından bir ilçenin belediye başkanı yapılmak istenen birine engel olmak için partilerine mektup yazanların (ki bunların içinde biri Tayyib beyin yakından tanıdığı biri) işyerlerine, maliyeden, çalışma bakanlığından müfettiş gönderiliyor. Gönderilsin de, ne oluyoruz arkadaşlar" diyen Dilipak, iki ayrı rüşvet hikayesini köşesine taşıdı:

  • Vermediği rüşvetin kat kat fazlası “ceza” olarak ödetilen ve sonra da pasaportuna el konulup yurtdışına çıkışı engellenen ihracaatçı işadamları var. Böyle biri geldi, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. İki fabrikasını kapatmış, yaşadığı şehri terk etmiş batıya doğru göçmüş.. “Benim servetim bana yeter, artık istemiyorum bir şey yapmak, bunlarla uğraşmaktan bıktım” diyor.
  • Geçen gün bir işadamının başından geçenleri anlattılar. İnşaat, tarım, petrol alanında birkaç ilimizde yatırımları olan bir işadamı. Fabrikalarını kapatmış. Rüşvet isteyen belediye başkanının yeğenine istediği parası vermeyince adama FETÖ’cü diye yapmadıklarını bırakmamışlar. En son yurtdışına çıkarken pasaportuna el konmuş. Arkası arkasına belediye ve maliyeden baskınlar yemiş, inanılmaz cezalar kesmişler. Adamlar herkes tehdit ve şantajla haraca bağlamışlar. Yeni bir üst bürokrat gelince hemen ziyaretler, hediyeler, Media, STK, siyaset, işadamı, kanaat önderi kim varsa adamı kuşatıyorlar. Herkes sanki birbirinden habersiz gibi belli kişileri övüyor, belli kişiler hakkında yalan, iftira ne verse söylüyorlar. Şehre üst düzey biri gelse karşılayanlar arasında onlar vardır. Hatta en öndedirler. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemezler. Bu lanet olası adamlar kaşıkları belinde dolaşan tipler. Her yerde de varlar.