AKP yüzsüzlüğünün sonu yok: Beşir Atalay sarayından çıkar mı?

“Çok iyi bir evi, arabası olmayabilir belki ama günlük beslenmede vesaire Türkiye artık o yoksulluğu yaşamıyor.” Bu sözler Başbakan Yardımcısı ve AKP Sözcüsü Beşir Atalay’a ait. Ve evet hiç utanmıyorlar...

Ali Ufuk Arikan

Güneysu, Dumankaya Köyü’nde 2 bin metrekare arazi, 234 bin TL değerinde 2011 model AUDİ A8 marka otomobil, banka hesaplarında toplam 4 milyon 404 bin 192 TL, 200.000 dolar ve 500 bin TL alacak. Bu döküme “sıfırlanamayan” 30 milyon avro ve tam 1 milyar 370 milyon TL’ye yaptırılan Ak Saray dâhil değil. Yine Cumhurbaşkanlığı seçiminde harcanan 600 milyon TL, yerel seçimlerde resmi rakamlara göre harcanan 400 milyon TL... Oğullarının sahip olduğu gemicikler, 14 yaşında “işadamı” olan çocuklar da bu dökümde yok.

12 yıllık iktidarlarında en azından liderlerine sundukları tablonun küçük bir dökümü bu. Ve 12 yılın sonunda halkın içinde bulunduğu durum şöyle:

Madenciler göçük altındayken hafriyat çalışmaları sırasında çıkan kömürleri toplayan Ermenekli kadınlar "hâlâ 16 evladımız orada ama bizim de yakacağa ihtiyacımız var" dedi...

Ermenek'te madende kaybettiği oğlunun mezarı başında yas tutan 75 yaşındaki Recep Gökçe, yırtık lastik ayakkabılarıyla hafızalara kazındı...

SARAYLARINDAN BAKIP GÖREMİYORLAR

Hazırlanan bu kısa dökümün nedenini oluşturan sözler Başbakan Yardımcısı ve AKP Sözcüsü Beşir Atalay tarafından sarf edildi.

Ülkeyi kurdukları milyonlarca liralık saraylardan gör(e)meyen AKP’liler işi yüzsüzlüğe vurarak sadece son bir haftada karşımıza çıkan tabloya rağmen “yoksulluk kalmadı” diyor.

İşte Atalay’ın o sözleri:

Ülkemizde gelir dağılımı açısından hâlâ eşitsizlikler var tabii. Ama bir yandan da fakirlik tanımı eski tanım değil. Fakirlik-zenginlik kriterleri değişti. Eğer fakirlik varsa bugünün fakiri hayatın pek çok noktasında artık çok imkânı yakalamış ama daha ileri zenginlerden eksik olandır. Çok iyi bir evi, arabası olmayandır belki ama günlük beslenmede vesaire Türkiye artık o yoksulluğu yaşamıyor.

Atalay bu sözlerle durmayarak devam ediyor ve iş cinayetleri ile AKP’nin betonları arasında bir ilişki olup olmadığı şeklindeki soruya, “genel manada böyle bir nitelemeye katılmam, çünkü AK Parti'nin omurgasını oluşturan 3 çalışmanın göbeğinde de toplum ve insan var” yanıtını veriyor.