Aile hekimleri isyanda: Böyle giderse büyük sorun çıkacak

AKP'nin getirdiği 'aile hekimliği' uygulaması, sağlık emekçilerini isyan noktasına getirdi. Kısa süre içinde bin aile hekiminin istifa ettiği belirtilirken, Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Dr. Filiz Ünal, aile hekimlerinin isyan noktasına gelmesinin nedenlerini soL'a anlattı.

Haber Merkezi

Büyük bir iş yüküyle, uzun süreler ve daha az maaşla sağlık hizmeti sunmaya çalışan aile hekimleri şimdi de “check-up” uygulamasıyla başa çıkmaya çalışıyor.

Sağlıkta şiddet, her gün karşı karşıya kalınan büyük iş yükü ve Sağlık Bakanlığı'nın şapkadan çıkardığı "yeni görevlerle" başa çıkmaya çalışan aile hekimleri, gelinen noktada artık istifa yolunu seçmeye başladı.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Şenol Atakan, bin aile hekiminin görevinden ayrılmayı tercih ettiğini açıklarken, biz de aile hekimlerinin yaşadığı sorunları, bilim dışı dayatmaları ve çözüm önerilerini Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Dr. Filiz Ünal ile konuştuk.

'VERİLEN HER GÖREVİ YAP, SORGULAMA...'

Aile hekimlerinin kamu personeli olduğunu ancak sözleşmeli çalıştığını belirten Ünal, bunun daha başlangıç noktasındaki ilk sorun olduğunu dile getirdi. Aile hekimlerinin sözleşmesine "verilen her görevi yapar" maddesinin konulduğunu söyleyen Ünal, "Bu görevlerin sorgulanmadan yapılması isteniyor. Bilimsel anlamı, halk sağlığına yararı ise ikinci planda kalıyor. Ve tam da sözleşmede yer aldığı gibi sürekli yeni görevler veriliyor" dedi.

DAHA ÇOK İŞ, DAHA AZ İŞ GÜCÜ

Aile hekimliğine bakışın büyük bir iş yükünü daha ucuza, daha uzun süreler çalıştırarak daha az kişiye yaptırmak şeklinde olduğunu vurgulayan Ünal, "İki yönetmelik var aile hekimliği için ancak bunların yetmediği durumlarda bir genelgeler devreye giriyor. Son gelen genelgeyle bizlere herkese 'check-up' yapın denildi. Bunun bilimsel bir yanı var mı, kimlere yapılmalı, halk sağlığında nasıl bir yeri var, bunlara hiç bakılmıyor. Bir sabah biri kalkıyor ve aklına 'check-up' geliyor ve aile hekimlerine yapın talimatı veriliyor" ifadelerini kullandı.

Aile hekimlerine birçok tuhaf görevler verildiğini ve bunların mutlaka yapılması gerektiği baskısı yapıldığını aktaran Ünal, tüm bu taleplerini, zaten ortada olan büyük iş yükü yetmezmiş gibi, bir odada, bir doktor ve bir hemşireyle çözmelerinin beklendiğini söyledi.

'CHECK-UP UCUBESİYLE BAŞBAŞA KALDIK'

"Bir aile hekimi, hastalarını periyodik olarak muayene eder, taramalarını yapar, kişiye bilgi verir ve ona göre süreci ilerletir" diyen Ünal, "Şimdi periyodik muayenden çıktık, check-up diye bir ucubeyle başbaşa kaldık. Bilimsel olsun olmasın, sürekli aile hekimlerine bir baskı yaratılıyor. Bu da aile hekimlerini isyan ve işi bırakma noktasına getiriyor. Bu baskı gerçekten aile hekimlerini delirtiyor. Bu tarzın yerine çocuk izlemleri olmazsa olmaz, aşı takipleri olmazsa olmaz, buralarda neye ihtiyaç var, nasıl destek sunabilirizin düşünülmesi gerekirken popülist şekilde check-up diye bir şey atıyorlar ortaya" diye konuştu.

Check-up işlemleri başladığından bu yana sürekli EKG çektiklerini, bunun yapılan işi de anlamsız ve tahammül edilemez kıldığını vurgulayan Dr. Filiz Ünal, aile hekimlerinin bir diğer büyük sorununun ise sözleşmelerin yapılış biçimi ve korumasız bırakılmaları olduğunu dile getirdi.

'AİLE HEKİMLERİ YALNIZ BIRAKILIYOR, BU SİSTEM DEĞİŞMELİ'

Sözleşmelerin tek taraflı yapıldığını, kendilerine birçok sorumluluk yüklendiğini belirten Ünal, "Ancak devlet ne yapar, buna dair hiçbir şey yok. Aile hekimleri devletin hastaya dokunan ilk sağlık parmağıdır. Her gün birçok sorun yaşanıyor. Kadına şiddet, çocuk istismarı, işçi sağlığı gibi birçok başlıkta, hukuksal olarak da şunu yapacaksınız diyerek bir yönlendirme bile yapılmıyor. Biz raporu tutuyoruz ama sonrasında ne oluyor, bir adım atılmıyor" dedi.

Aile hekimlerinin hiçbir özlük hakkı olmadığını, sözleşmelerin tek taraflı yapıldığını, bunu imzalamamaları durumunda aile hekimliği yapamadıklarını ifade eden Ünal, "Karşılıklı çözülemeyen onlarca sorun ortada dururken, bazı aile hekimleri dolayısıyla dayanamıyor bu sürece. Bu sistemin özünde, az elemanla daha fazla iş yaptırma mantığı var. Bu mantık varken zaten sağlık hizmeti konuşulamaz hale geliyor. Eğer bir an önce bu sistem baştan aşağı yıkılıp yeniden oluşturulmazsa, bakın onarılıp demiyorum çünkü onarılacak bir sistem yok ortada, böyle giderse çok büyük halk sağlığı problemleri ortaya çıkacaktır. Bu sistem en baştan, ilgili tüm tarafların görüşü alınarak en baştan kurgulanmalı. Yamalarla düzelebilecek bir sistem yok ortada. İnsanın hakikaten sürekli damarına basılıyor, periyodik muayene var, sen bunları takip et, çocuk, bebek izlemlerine bak, bunlar da bile zaman sorunu yaşanıyorken salt popülizm yapılıyor ve üstelik halkla karşı karşıya bırakılıyor aile hekimleri" diye konuştu.