Yandaş yazar, Zafer Çağlayan kararından sonra Erdoğan'ın ABD'ye gitmesini 'riskli' buldu

Yandaş "gazete" Star'ın Uğur Mumcu cinayeti sanığı olan yazarı Selahaddin Eş Çakırgil, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı çıkarılan "Sarraf davası" nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye gitmesinin risk taşıdığını savundu. Çakırgil, "Cumhurbaşkanımız Amerika’ya gitmemeyi de düşünmeli" dedi.

Yandai "gazete" Star'ın Uğur Mumcu cinayeti sanığı olan yazarı Selahaddin Eş Çakırgil, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı çıkarılan ‘Sarraf davası’nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye gitmesinin risk taşıdığını savundu.

Çakırgil, gazetesinin dünkü (10 Eylül 2017) sayısında "Pis kokular geliyorsa Cumhurbaşkanımız Amerika’ya gitmemeyi de düşünmeli" başlıklı yazısında, Çağlayan’ın "Sarraf davası"nda sanık yapılmasına dair Erdoğan’ın “Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor” ifadesine dikkat çekti.

"YIĞINLA RİSK TAŞIYOR"

Cumhurbaşkanının önümüzdeki günlerde BM genel kuruluna katılmak üzere New York’a gideceğini hatırlatan Star yazarı şöyle devam etti: 

“Amerika, 2. Dünya Savaşı’nı, insanoğlunun ilk atom bombasını kullanarak noktalayıp, kendisini karşı konulamaz bir güç olarak kabul ettirdikten sonra.. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nı da oluşturup, onun merkezi olarak New York’u kabul ettirmişti. Evet, gerçi, BM Teşkilatı ve çevresinin, uluslararası hukuk açısından bir dokunulmazlığı var ama, o bir masal.. Nitekim, 1975’de B. Amerika, Filistin/ ‘El-Feth’ lideri Yâsir Arafat’a, ‘terörist’ diye vize vermemiş, bunun üzerine BM Genel Kurulu da, sırf Arafat’ı dinlemek için, Genel Kurul’unu Cenevre’ye taşımıştı. Şimdi, Tayyip Erdoğan’ın B. Amerika’ya gidecek olması da yığınla riskler taşımaktadır.”

"GİTMEMESİ İSABETLİ OLACAK"

Çakırgil, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: 

“Nitekim Tayyip Erdoğan, ‘Amerika’nın İran’a ambargo koymasının Türkiye’yi bağlamayacağını, İran’la Türkiye’nin büyük ticarî bağları olduğunu ve İran’a bir ambargo kararı almadıklarını’ Amerikalı yetkililere bizzat ve açıklıkla duyurmuştu. Ama bu konuyu Amerika çok daha çatallandırmak isteyip, yeni şeytanî oyunlara da girişebilir. Bu durumda Cumhurbaşkanımızın, bize düşmanlığını açıkça sergileyen Amerika’ya gitmemesinin isabetli olacağı-olmayacağı hususu da düşünülmelidir.”