Taş ocakları hem Göller Yöresi'ni kurutuyor, hem flamingoları kaçırıyor!

Göller Yöresi'nin her yıl değişmeyen misafirleri flamingolar bu yıl yine Burdur'da Yarışlı Gölü'ne geldi. Geçen yıl Yarışlı Gölü etrafındaki 50'nin üzerinde mermer ocağı nedeniyle Akgöl'e giden flamingolar, bu yıl Akgöl'ün suyu kuruyunca yeniden Yarışlı'ya döndü.

DHA

Türkiye’nin en önemli kuş göç yolu üzerindeki bölgede Tefenni, Karaman ve Yeşilova ilçelerinde neredeyse bütün dağları saran mermer ocakları, bölgede yeraltı su kaynaklarından tarımsal faaliyetlere birçok alanda zarara yol açıyor.

Mermer ocakları, Salda, Yarışlı, Burdur Gölü ve Akgöl gibi birçok gölü uğrak yeri olarak kullanan flamingo, akçabalıkçıl, dikkuyruk gibi çok sayıda göçmen kuş türü için de tehlike oluşturuyor.

GÖLLER İNSAN ELİYLE KURUTULDU

Flamingo gözlemi için her yıl Yarışlı Gölü'ne gezi düzenleyen Patika Grubu kurucusu ve orman yüksek mühendisi Nusret Yakışıklı, Yarışlı Gölü'nde güzel fotoğraflar gördüklerini anlattı.

Madalyonun bir de diğer yüzü olduğuna dikkat çeken Yakışıklı, şöyle dedi:

“Onlar bizim misafirlerimiz. Afrika'dan Sibirya'ya giderken ve dönerken Anadolu'nun semalarından geçmek ve sodalı göllerimizde konaklamak zorundalar. Eski zamanlarda Akdeniz ardı coğrafyada, Muğla'dan Konya'ya kadar uzanan 'Göller Bölgesi' denilen bir diyar vardı. Son 50 yılda göllerin yüzde 90'ı insan eliyle kalkınma, gelişme adına kurutuldu. Şimdilerde bu kurutulmuş göl yataklarında beş para etmez buğday ve arpa ekiliyor. Bir kamyon buğdaya dört akıllı telefon ancak satın alınabiliyor. Bu bölgenin gölleri insan eliyle kurutuldu ama adı hala 'Göller Bölgesi' diye anılmakta."

Söğüt Gölü, Bucak yakınlarındaki Kestel Gölü, Elmalı'daki Karagöl, Avlan Gölü ve irili ufaklı onlarca gölün kurutulanlar arasında olduğuna değinen Yakışıklı, şöyle dedi:

“Burdur ve Tuz göllerinin de işini bitirecekler. Yarışlı Gölü neden önemli? Çünkü bu göl göçmen kuşlar için olduğu kadar, orada kuluçkaya yatan onlarca yerli kuş için de son sığınak görevini üslenmiş durumda. Diğer göllerde olmayan bir şey var bu gölde. O da sodalı suyu. Peki sodalı su nedir? Birçok kuş türü ekolojileri gereği sadece sodalı suda yaşayabilir, üreyebilir. Salda ve Burdur gölleri arasında kurutulmaktan kurtulmuş, narin, kırılgan, yaşayan bir göl. Peki yaşayan göl ne demek? Ormanlar, akarsular, denizler gibi göllerin de bir ekosistemi var. Ama bir farkla. Göller hassas ekosistemler sınıfının başını çeker. Her gölün kendine özgü bir ekosistemi vardır ve göl ekosistemleri sanıldığının aksine çok değerli yaşam ortamlarını içinde barındırır. Yarışlı Gölü bu anlamda kuşların bu uzun göç yolunda soluklanacağı, nefes alacağı, enerjilerini toplayacağı bölgedeki son sığınak."

 

 

YARIŞLI GÖLÜ ÖLÜYOR

Gölün hemen yanı başında son yıllarda çok sayıda mermer ocağı açıldığını ve açılmaya devam ettiğini anlatan Yakışıklı, şöyle devam etti:

“Yarışlı Gölü iki kaynaktan beslenir. Biri güneyinde bulunan gölün kendi su kaynakları ki her su kaynağının tepesinde bir mermer ocağı var. Bu akıl tutulması değilse bile, rantın, dalavere işlerin ve gözü dönmüşlüğün nelere kadir olduğunun açık bir göstergesi. İkincisi ise yağmur sularından beslenir. Göl bir çanak seklinde ve bu çanakların yanakları mermer ocağı ile dolu olduğundan, yağmur yağınca bu ocaklardaki mermer tozları yağmurla beraber göle taşınıyor. Sonra bu tozlar sudan ağır olduğu için gölün tabanına çöküyor ve gölün tabanında bir beton etkisi gösteriyor. Bu olunca da su ile bataklık arasındaki bağ kopuyor. Gölün canlıları, planktonlar, balık, su böcekleri, kurbağalar, algler, su yosunları, mikroskobik canlılar, su sinekleri ölüyor. Çünkü gölün suyu kavanozdaki su gibi oluyor. Ekolojisi bozuluyor. Yani gölün kuşlar için gıda üretimi duruyor."