Sarıyer’de Roman mahallesi rant bombardımanına uğradı

İstanbul Sarıyer ilçesindeki Çayırbaşı Mahallesi'nde bir haftadır süren yıkıma mahallenin tepkisi büyük. Ağırlıklı olarak Romanların yaşadığı mahallede yaşayanlar 'Mahalle Suriye gibi oldu. Sanki bombalandık. Kimse gelip sormuyor. Bizden artık hiçbirine oy yok' diyor.

Halil Burak Öz

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde ağırlıklı olarak Roman yurttaşların yaşadığı Çayırbaşı Mahallesi'nde bir haftadır çevik kuvvet polisi eşliğinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yıkım yapılıyor. Yıkımlar nedeniyle mahalle bombardımana uğramış görüntüsüne bürünürken, evleri yıkılan Roman yurttaşlar, “Boş evleri uyuşturucu satışı yapılıyor, diye yıkacağız diye geldiler, hiçbir suçumuz yokken oturduğumuz evlerimizi yıktılar” diye isyan ediyor. Sekiz evin yıkıldığı, 50 civarında yurttaşın sokakta kaldığı mahallenin hemen dışında yıkım araçları halen durduğundan endişeli bir bekleyiş sürüyor.

 

Kendi evlerinin de yıkılmasının korkusunu taşıyan diğer yurttaşlar, yıkımların asıl sebebinin, mahallenin hemen yakınındaki süper zenginlerin oturduğu Sedat Kent gibi, yapılacak yeni villalara yer açmak olduğunu öne sürüyor ve “Mahalle Suriye gibi oldu. Sanki bombalandık. Kimse gelip sormuyor. Bizden artık hiçbirine oy yok” diye konuşuyor. Bu arada yıkılan evlerin enkazı öylece duruyor. Enkaz içinde lağım boruları, kırık camlar, kullanılmış eşyalarla oynayan çocuklar her an hastalık kapma tehlikesi altında.

BELEDİYEDE TEMİZLİK İŞÇİSİNİN DE EVİ YIKILDI

 

Evi yıkılan yurttaşlardan biri olan belediye çalışanı Ergin İşler, “Sarıyer Belediyesi’nde temizlik işlerinde çalışıyorum. Benim uyuşturucu gibi bir şeyle alakam olsa zaten güvenlik soruşturması yapılıyor, işten çıkarırlar. Herkesin kolay kolay çalışmayacağı bir işte alın terimi döküp namusumla ekmek parası kazanıyorum. Anama babama bakıyorum. Sabahın 6.30’unda geldiler, hiçbir açıklama yapmadan evimizi yıktılar. Muhtara tebligat yaptık diye konuştular, gittik Muhtar ‘bende yok’ diyor. Emniyete gittik, kaymakamlığa gittik, belediyeye gittik, ‘Bizle alakası yok’ dediler. Kaçaksa biz Sarıyer’in en eski yerleşimcilerindeniz ve Sarıyer’deki yapıların yüzde 80’inin kaçak olduğunu biliyoruz. Yıllardır vergimizi ödeyerek oturuyorduk, şimdi açıkta kaldık, komşularımıza sığındık. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız, çalışıyoruz, vergimizi ödüyoruz, bize de diğerleriyle eşit davransınlar kardeşim” diye konuşuyor.

KANSER HASTASI ADAM İLE EŞİ SOKAĞA ATILDI

Kanser hastası, iki ayağı olmayan kocası Kenan Eriş’le evleri yıkılarak sokağa atıldıklarını söyleyen Vergi Sepet Eriş ise, “Hastalara bakım için yapılan yardım parasıyla hem kocama bakıyor hem geçiniyordum. Şimdi açıkta kaldık. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum, alsın nüfusumuza her şeyimize baksınlar her yerlere sorsunlar, bizim uyuşturucu gibi şeylerle ilgimiz yok. Evimi başıma yıktılar. Şimdi kocamı tekrar hastaneye yatırdım. Ben sokaktayım. Sokakta kaldım. Bize yer göstersinler” şeklinde konuşuyor. 

MAHALLE CUMHURİYETLE YAŞIT

Dört kuşağın yıkılan evinde yetiştiğini söyleyen Gönül Pusat adlı yurttaş ise, “Ben yoktum, telefon ettiler, bir geldim, evim yıkılmıştı. Ev babaannemden kalmıştı. Çocuklarımı büyüttüm. Durumum düzelince daha iyi eve çıktım, akrabalarım kalıyordu. Benim oğlum sporcu, uyuşturucuyla ilgimiz yok. Uyuşturucu satışı yapılmasına biz de karşıyız. Satanları mahallemizde istemiyoruz. Boş evleri yıkacağız diyorlardı, bizim evi de yıkmışlar. Kuştepe, Hacıhüsrev, Sarıgöl’de de operasyonlar yapılıyor ama bu gerekçeyle ev yıkmak nedir? Böyle bir kanun mu var? ” diyor.

‘UYUŞTURUCU KILIF, BİRARAYA GELMEZSEK HEPİMİZİN EVİNİ YIKACAKLAR’

Mahallede 32 yıldır Roman yurttaşlarla iç içe oturduğunu söyleyen Müslüm Cevaş ise, “Ben Ağrılı Kürt kimliğimle yıllardır burada yaşıyorum. Romanların hiçbir ayrımcılığına uğramadım. Hiçbir zaman görmedim. Kimin ne olduğunu biliyoruz. Evet yıkılan evlerden bazıları boştu ama çocukluğundan beri bildiğimiz, uyuşturucuyla alakası olmayan insanların, emekli maaşıyla geçinen yaşlı kadınların evini de yıktılar. Uyuşturucu kılıf. Biz sessiz kalır bir araya gelmezsek hepimizin evini yıkacaklar. Mahalle Sarıyer’in en güzel arazilerinden birine sahip, etrafı zenginlerin yerleşim yerleriyle çevrili ve buraya göz diktiler. Şimdi sekiz evle girdiler, biz sessiz olursak, AKP iktidarda kalırsa müteahhitlere peşkeş çekerek yakında hepimizi buradan sürecekler. Yerimize zenginler oturacak. Böyle giderse ancak buralardan otobüsle geçerken zenginlerin evlerine bakarız” diye konuştu.

TAPULARINI İSTİYORLAR

Yıdıray Akrap adlı mahallede oturan yurttaş da yıllardır diğer Sarıyer mahalleleriyle birlikte oturdukları evlerin tapularını alma mücadelesi verdiklerini haklarını hukuki çerçeve içinde aradıklarını, hiçbir yere gitmek istemediklerini, oturdukları yerlerin ranta teslim edilmesini istemediklerini dile getiriyor.

'BİZDEN KİMSEYE OY YOK'

Mahallede şimdi büyük bir endişe hakim, hemen herkes Sulukuleliler gibi sürülmekten korkuyor. Emekli bir yurttaş isim vermeden de olsa tepkisini, “Evimizi kimse yıkamaz kimse, önce bizi yıkacak. Bak emekliyim, ben nasıl kira ödeyeceğim? Beni öldürsün sonra yıksın. Herkes uyuşturucu satmıyor. Kaçaksa ben niye elektrik, su parası ödüyorum?” diyerek yüksek sesle dile getiriyor. Bunların dışında hemen her mahalleli gerek yoldan geçerken, gerek kahvede otururken gerek yıkılan evinin enkazı önünde otururken bizi görünce, “Biz zor durumda kimseyi yanımızda göremiyoruz. Mahallemiz savaş alanına döndü, sizin dışınızda uğrayan, halimizi soran yok. Bizden seçimde kimseye oy yok” diye siyasetçilere sesleniyor.