Nusret, Euroleague kupasını nasıl kaldırdı ya da bir kupa töreni fotoğrafına sığanlar!

Euroleague şampiyonu Fenerbahçe'nin kupa töreninde yine sahne alan Nusret, o fotoğraf karesine nasıl girdi? Nusret'i Nusret yapan ilişkiler ağı nasıl kuruldu? Şahenk ve Sancak'la kesişen yollar ve diğer bağlantılar...

Zafer Kıraç

Fenerbahçe'nin finalde Olympiakos'u yenerek Euroleague Şampiyonu olmasının ardından gerçekleşen kupa töreninde, Nusret Gökçe yine sahnedeydi. “Tuzlama” adını verdiği hareketi ile  poz veriyordu. Bu görüntü, kimilerince doğal karşılandı, kimilerince Fenerbahçe'nin başarısını gölgelediği söylendi.

Peki, Nusret Gökçe, nasıl oluyor da, kadrajda yerini alıyor, kupayı kaldırıyordu?

Nusret Gökçe, 13 yaşında, İstanbul sosyetesinin uğrak noktalarından olan Günaydın Kasap ve Et Lokantasında çalışmaya başlamıştı. Bir çocuk işçiydi. Hiç izin verilmeden, günlük mesaisi bazen 18-20 saate çıkacak şekilde, fazla mesai ücreti de almadan çalıştırılıyordu. Çok çalıştırılırken, bir yandan patronlarının kazancını görüyordu, bir yandan da lokanta müşterilerinin zenginliğini...

Bir şeylerin değişmesi gerektiğini hissetti. Ama, paranın gücü çoktan gözlerini kamaştırmıştı bile. Eşitsizliği ortadan kaldırmaya değil, eşitsizliğin “zenginlik” kefesinde yer almaya karar verdi.  Artık, girişimciydi. Kendisi gibi kasaplık yapan kardeşlerini ayrı bir yer açmaya ikna edemedi belki ama kendi mekanını açmayı kafasına koymuştu bir kere [1].

Günaydın Et, Doğuş Grubuna ait bir alışveriş merkezi olan İstinye Park içerisinde restoran açma kararı aldığında, restoranın sorumlusu yapıldı Nusret Gökçe. Aradığı fırsat buydu. Mekan açmak için kendisini “gösterebileceği” bir alan bulmuştu. Ön plana çıkmak için uğraştı, bir süre sonra, kendi deyimi ile “İnsanlar 'Günaydın'a değil Nusret'e gidiyoruz'” demeye başlamıştı [2]. İlk büyük mesajı, Doğuş Grubuna bağlı, yeme–içme sektöründe faaliyet gösteren Doğuş Restaurant Entertainment and Management'ın (D.ream) CEO'su Levent Veziroğlu'nun “Nusret çok iyi şeyler olacak” [3] demesi ile 2009 yılında alıyordu.

Gökçe'nin kendini ön plana çıkarma isteğinden patronları rahatsız oldu. “Marka değeri”nin önüne geçtiği için önce yeri değiştirildi, ardından kovuldu. Ama, Gökçe çoktan bağlantılarını kurmuş, bir tekstil patronu olan ve gıda sektörüne yatırım kararı alan Mithat Erdem ile birlikte bir mekan açmayı karara bağlamıştı. 2010 yılında “Nusr-et” açıldı. Nusr'et, İstanbul sosyetesinin yeni et restoranı olarak kısa sürede popülerleşirken, 2011 yılının sonunda, Doğuş Holding–D.ream tarafından satın alınıyordu. Levent Veziroğlu sözünü tutmuştu.

Büyük sermaye, daha iyi reklam olanakları, “nazik” deyimi ile “kurumsal bir halkla ilişkiler–public relations (PR)- çalışması” demekti ve Nusret Gökçe'nin hikayesi, yeniden yazıldı. Geçmişte, reklam öyküsü cılız, görselliği düşük basit bir ilan niteliği taşıyan röportaj ve köşe yazıları, artık “profesyonel” ellerden çıkmaya başlıyordu.

Artık, 2010 yılında “Gastronomi” dergisinde “Okulla arası bir türlü ısınamayınca çareyi ilkokul sonrası işe girmekte bulmuş...” [4] diye tanıtılan, yine aynı yıl Milliyet gazetesine verdiği röportajda, okul ile ilişkisini “Okumayı sevmedim. İlkokulu bitirdikten sonra işe girmek istedim. Abim Bostancı Günaydın’da kasaplık yapıyordu. Baktı ki ben okumaya hiç niyetli değilim, 'Gel kasap ol' dedi" [5] diye anlatan, 2011 yılında, nasıl çalışmaya başladığını “Kötü bir öğrenciydim ben. Orta birinci sınıfta 9 zayıf getirdim. Derslerle hiç alakam yoktu. Ağabeyim o zamanlar Günaydın'da çalışıyordu. Ailem okumayacağımı anlayınca, beni okuldan alıp 'Belki bir meslek sahibi olur' diye onun yanına verdi” [6] diye anlatan Gökçe yoktu.

Yerine, “Sadece en küçük kardeşim lise mezunu, onun dışında hiçbirimiz okuyamadık maddi sebeplerden dolayı. Darıca Faik Şahenk Ortaokulu’nu altınca sınıfta terk etmek zorunda kaldım” [7] diyen Nusret gelmişti.

Önceki açıklamalarında, babasının mesleğini soruldukça söylemeyen, ya da sadece işçi demekle yetinen Nusret Gökçe, Ferit Şahenk ortaklığı sonrasında bir maden işçisinin beş çocuğundan biri olduğunu söylemeyi en başa yazıyordu.

Et pişirme yöntemlerine dair bilgi edinmek için gittiği ABD seyahati, bir zorluklar dönemi olarak öne çıkarılmaya başlanmıştı. ABD ziyaretinin gerekçesi olan restoran ziyaretleri ve mutfak incelemelerine, “New York’un en önde gelen dört restoranında para almadan, kaçak çalıştım” [8] vurguları eklenmişti. Röportajda, “ABD'de yaptığım mönü New York Times’da yayınlandı” diyen Gökçe, başarı hikayesini köklü bir hale getirmeye çalışıyordu.

Ancak, işin ilginç tarafı New York Times'da yayınlanan, gazetenin “Dining Calendar” sayfasında yer alan bir tür ilandı [9]. İlanda, “İstanbul'dan gelen bir kasap ve et şefi, Nusret Gökçe, Pasha Restoran'da, akşam yemeği için kuzu yemekleri hazırlayacak, yemekler kaliteli Türk şarapları ile birlikte sunulacaktır. 2 bardak şarap, tatlı ikramı, vergi ve bahşiş dahil, 50$” yazıyor, restoranın adres bilgisi ile iletişim numarası veriliyordu.

Gazetelere yansıyan değişim bu kadarla sınırlı değildi. Röportajlara, büyük bir görsellik eşlik eder hale gelmiş, Gökçe, “yeni nesil” kasapçı olarak, yeni bir imaja bürünmüştü.

Pazarlama taktiği belliydi. 2013 yılında Forbes dergisinde yayınlanan listeye göre Türkiye'nin en zengin ismi olan Ferit Şahenk tarafından satın alınan et lokantasının reklamı, klasik “Amerikan rüyası”nın konusu olan “yoksulluk edebiyatı” ve bu edebiyatın üzerine kurulu bir “başarı” hikayesi üzerinden yapılıyordu.

Parayı basan, yoksulluğu da satın alıyordu.

ŞAHENK VE SANCAK'LA KESİŞEN YOLLAR

Bu dönemde, Ferit Şahenk ile Ethem Sancak'ın yolları da kesişiyordu. Aldığı bir ihale karşılığında Ferit Şahenk’in Ethem Sancak'a komisyon verdiği iddiası [10] ile Doğuş Grubuna bağlı restoranların et ihtiyacının Ethem Sancak’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Hedef Allience Holding tarafından karşılanacağı açıklamaları [11] birbirini takip edecekti.

2014 yılında, Doğuş Holding–D.ream, Nusret Gökçe'nin kendi mekanını açmadan önce çalıştığı ve uzun yıllar boyunca Günaydın Et'in hisselerinin büyük bir bölümünü satın aldığını duyurdu. Satın alma işleminde, Şahenk'e, Mübariz Mansimov (Gurbanoğlu) eşlik etmişti.

NUSRET'İ NUSRET YAPAN İLİŞKİLER AĞI

Sovyet istihbaratında çalıştıktan sonra ordudan ayrılan, Sovyetler Birliği'nin çözülüşü sonrasında şirket sahibi oluşunu ve yükselişini “Biliyorsunuz Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra özelleştirmeler başladı. Eskiden bunun kıymeti 100 dolardı, özelleştirmede sen bunu 1 dolara aldın. Zeki olan herkesin yapabileceği bir iş. Bütün dünyada, Türkiye'de de özelleştirmelerden inanılmaz paralar kazanıldı” ile açıklayan, “İşleri büyütmemde ise bağlantılarımın etkisi olmadığını söyleyemem” [12] demekten kaçınmayan, Palmali Grup ile dünyanın en büyük uluslararası taşımacılık filolarından birini yöneten bir isim olan Mübariz Mansimov (Gurbanoğlu)'nun Türkiye bağlantıları dikkat çekiciydi.

2007 yılında dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın teklifi ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçiyor, sonrasında, Tayyip Erdoğan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'ın ortaklarından olduğu BMZ Denizcilik Şirketi ile kurduğu ilişkiler ve AKPli patronların arkasındaki kilit isimlerden biri olarak [13] karşımıza çıkıyordu.

Öte yandan, Ferit Şahenk–Mübariz Mansimov ortaklığı, tek bir iş ile sınırlı değildi. Mansimov, bir röportajında, Ferit Şahenk'i çok sevdiğini, sahibi olduğu marinalardaki markaların çoğunun Doğuş Grubuna ait olduğunu ve bu markaların iyi iş yaptığını açıklıyordu [14]. 2013 yılında, Bodrum Yalıkavak'ta, sahibi olduğu marinaya -Palmarina- gittiğinde, Ferit Şahenk'in yeni yatırımı Nusr'et'e uğramayı ihmal etmedi. Mübariz Mansimov'a eşlik eden isimler Aziz Yıldırım, Mehmet Ağar, İhsan Kalkavan olurken, Nusret Gökçe, yeni patronunu temsilen fotoğraf karesinde yerini alıyordu [15].

Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen İhsan Kalkavan, 2016 yılında verdiği bir röportajda, “2005-2013 yılları arasında tam sekiz sene Aziz Yıldırım, Mehmet Ağar ve Mübariz Gurbanoğlu ile Palmali Grubunun uluslararası işlerini takip ettik ve dünyayı dolaştık” diyerek “uluslararası ticaret” ile yakın ilişkisi olan bu isimlerin birlikteliğine açıklık getirecekti [16].

Dünya küçük, herkes tanıdıktı. Tanıdıklar da et sevdiğine göre, Doğuş Holdingin Nusret’i bir dünya markası olmalıydı. Önce, Leonardo Di Caprio’nun Dubai’deki Nusr'et'e gitmesi, Nusret Gökçe'nin Narcos dizisinde yer alması, tuzlama (saltbae) hareketinin ABD'nin popüler isimlerince de yapılması gibi reklam çalışmalarına büyük ücretler ayrıldı.

VE EUROLEAUGE FOTOĞRAFI...

Sıra, Euroleauge şampiyonluğunun da, Nusr'et reklamı için kullanılmasına gelmişti. Hele ki, Ferit Şahenk'in yıllar içerisinde Fenerbahçe Spor Kulübüne önemli miktarda para aktardığı, Doğuş Holdingin yakın zamanda Fenerbahçe Yelken Şubesi için sponsor olduğu ve basketbol kulübü için de, isim sponsorluğu anlaşmasının son aşamasında olduğu bilinirken, bu fırsat kaçırılmazdı.

Ne de olsa girişimcilik, Fenerbahçe basketbol takımının bileğinin hakkı ile kazandığı kupayı, paranın gücü ile Nusret Gökçe'ye kaldırtmayı gerektirirdi.

Patronluk söz konusu iken emeğe, spor etiğine, adalete ne gerek vardı?


[1]    “Bifteğin Akademisinde Masterlı Aşçı Yetiştirecek”, Dünya Gazetesi, https://www.dunya.com/gundem/biftegin-akademisinde-039master039li-asci-y...

[2]    “Demirörenle Arkadaşı 2.5 saatte 4 kilo et yedi”, Habertürk Gazetesi,  http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/haber/619082-demirorenle-arkadasi...

[3]    “Parasızlıktan Okulunu Bıraktığı Şahenkle Ortak”, Akşam Gazetesi,  http://www.aksam.com.tr/roportaj/parasizliktan-okulunu-biraktigi-sahenkl...

[4]    “Bu Etler Sihirli”, Gastronomi Dergisi,  http://www.gastronomi.com.tr/mekan/restoran/bu-etler-sihirli-nusret-h170...

[5]    "Ete O Kadar Konsantre Oldum Ki Gözüm Kız Arkadaş Falan Görmüyor", Milliyet Gazetesi, http://www.milliyet.com.tr/-ete-o-kadar-konsantre-oldum-ki-gozum-kiz-ark...

[6]    Habertürk Gazetesi.

[7]    Akşam Gazetesi.

[8]    Akşam Gazetesi.

[9]    “Dining Calendar”, New York Times, http://www.nytimes.com/2010/06/02/dining/02fcal.html

[10]  http://odatv.com/ferit-sahenk-hangi-is-adamina-komisyon-verdi-2702141200...

[11]  http://www.borsagundem.com/haber/sahenk-ve-sancaktan-isbirligi/161017

[12]  http://www.hurriyet.com.tr/yunan-armatorlerin-yerine-turkleri-aldim-310717

[13]  http://haber.sol.org.tr/turkiye/akpli-patronlarin-arkasindaki-kilit-isim...

[14]  http://www.virahaber.com/mubariz-gurbanoglu-hedefimiz-filomuzu-5-milton-...

[15]  http://www.geccemekan.com/haber-palmarina-nusr-etde-patronlar-bulustu

[16]  http://www.denizhaber.com.tr/ihsan-kalkavan-hormonlu-buyuyen-yapi-ulkeye...