MGK toplantısı sona erdi: İşte ilk açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 3 saat sürdü. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 2 saatlik bir gecikmeyle saat 17.00'de başladı. 

Saray'daki toplantıya, ABD ziyaretini tamamlayarak ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlık etti. MGK toplantısı yaklaşık 3 saat sürdü. 

Toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, "Türkiye uluslarası anlaşmalardan doğan hakkını koruyor. K.Irak referandumu gayrımeşrudur, kabul edilemez. " denildi.

MGK bildirisinin tamamı şu şekilde:

 1. iç ve dış güvenlik meseleleri tüm boyutlarıyla ele alınmış, başta FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ olmak üzere, ülkemizin milli güvenliğini tehdit eden tüm terör örgütlerine yönelik olarak kurulumuzca daha önce tavsiye edilen tedbirler gözden geçirilmiş ve mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edilmiştir.

2. IKBY’nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir. Türkiye’nin milli güvenliğini doğrudan tehdit eden bu adımın, Irak’ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile birlikte, bölgenin barış, güvenlik ve istikrarı için de tehdit oluşturan vahim bir yanlış olduğu kuvvetle vurgulanmıştır. IKBY yönetimi, vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edilmiştir. Bu takdirde, Irak Merkezi Hükümeti ile IKBY arasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla ve anayasal temelde çözüme kavuşturulması için Türkiye’nin elinden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğu kaydedilmiştir. Kuzeyiyle birlikte tüm Irak’ın; Araplar, Kürtler, Türkmenler, Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler ve diğer toplumsal gruplardan oluşan çoğulcu yapısının, ancak ülkenin toprak bütünlüğü temelinde korunabileceği belirtilmiştir. Türkiye’nin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası toplum ve Irak Merkezi Hükümetinin de kabul etmediği bu yanlışta ısrar edilmesi halinde, Kuzey Irak’la birlikte bölgemizin tamamına zarar verecek vahim sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir. Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması halinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar.”