Milli Eğitim Bakanlığının 2017-2018 müfredatı için hazırladığı lise son sınıf biyoloji kitabı taslağından evrim teorisini çıkarmasının ardından, gerici kuşatma altındaki genç nesiller adına umut verici bir haber İzmir’den geldi. İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen İzmir Çocuk Atölyeleri’nin cumartesi günkü etkinliği Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Müzesi gezisi oldu.
Daha önce İzmir NHKM'de evrim ve deney atölyelerine katılan çocukların da bulunduğu, 100’e yakın geniş katılımcı grubu, Ege Üniversitesinde yardımcı doçentlik yapan paleontolog Serdar Mayda eşliğinde, paleontoloji galerisindeki Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden toplanmış bitki/memeli fosil örneklerini yakından inceledi. Bu çalışmada katılımcılar, geçmişten günümüze insan soyunun evrim aşamalarını gösteren evrim ağacına tanıklık etti, başlangıçtan bu yana canlıların nasıl evrimleştiği, insanların nasıl ayağa kalkıp iki ayak üzerinde yürümeye başladığı, beyinlerimizin nasıl gelişip bugünkü halini aldığı gibi birçok konu hakkında, evrimsel biyolojinin ışığında bilgi edinme ve atölyelerde bugüne kadar öğrendiklerini pekiştirme olanağına sahip oldu.
EGE ÜNİVERSİTESİ TABİAT TARİHİ MÜZESİ
Müze, yalnızca paleontolojik bulgularla sınırlı değil. Kayaç ve mineral galerisi, kuşlar galerisi, deniz canlıları ve sürüngenlere ait tahnit örneklerinin sergilendiği zengin ve ilgi çekici bir koleksiyondan oluşmakta. Günümüzden 3 milyon ilâ 2 bin yıl öncesine tarihlenen, Kahramanmaraş’ta bulunmuş Suriye filinin orijinal iskeleti ve 1972’de karaya vurmuş olan Türkiye’nin ilk dişli balina iskeleti müzenin en çok dikkat çeken unsurları arasında. Orijinal olmasa da, aslı gibi yapılmış olan dinozor (Tyrannosaurus rex) iskeleti de yine çocukların ilgi odağı oluyor.
"HER NE KADAR MÜFREDATTAN KALDIRSALAR DA..."
Atölye yürütücüleri soL'a yaptıkları açıklamada, şunları söyledi:
"Ne kadar müfredattan silmeye çalışsalar da, çocuklar müzeye gittiklerinde cansız ve canlı evrimine tanık oluyorlar, sorgulamaya ve dünyaya gerçekçi bir perspektiften bakma başlıyorlar. Tabii, bu da yeterli gelmiyor. Gerçekleri gözleriyle de görmesinler diye MTA Tabiat Tarihi Müzesi’nden primat evrimine ilişkin bölümü kaldırıyorlar. Belki sırada, Ege Tabiat Tarihi Müzesi vardır? Artık bu tür şeyler kulağa imkansız gelmiyor, öyle değil mi? İstedikleri kadar yok saysınlar. Bilimsel gerçekler birilerinin kişisel keyfine göre değişmez ya da yok sayılamaz. Bugün nasıl dünya düz diyenlere deli gözüyle bakıyorsak, evrim yok diyenlere ve üstünü çizmeye çalışanlara da gelecekte o gözle bakılacak. Neyse ki artık bu gerçeğin farkında olan, ve bunu kendinden sonrakilere aktaracak küçük ama aydınlık bir grup var."
