LGBT'lerden 4 Eylül'e çağrı

4 Eylül'de Kartal'da gericiliğe, emperyalizme ve darbelere karşı düzenlenecek mitinge bir destek de LGBT'lerden geldi. Gökkuşağının Kızılı bir açıklama yaparak, “Milli mutabakatta biz yokuz, 4 Eylül’de Kartal’dayız!" dedi.

Haber Merkezi

4 Eylül mitingine yönelik çağrılara LGBT'lerin (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) desteği de eklendi. Gökkuşağının Kızılı yaptığı açıklama ile 4 Eylül'de Kartal'da olacaklarını duyurdu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaratılmak istenen "milli mutabakat" atmosferinin çelişkilerine dikkat çekilen açıklamada, bugün çatışan tarafların siyaseten farklı pozisyonlarda durmadıkları vurgulandı. 

Açıklamada, darbe girişiminde bulunan cemaatin de, darbe karşısında mağduru oynayan diğer cemaatlerin ve AKP'nin de LGBT'lere yönelik işlenmiş suçlara ortak oldukları belirtildi. 

Gökkuşağının Kızılı'nın açıklaması şöyle:

“Milli mutabakatta” biz yokuz, 4 Eylül’de Kartal’dayız!

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkemiz AKP'nin önderliğini yaptığı, "milli mutabakat" çizgisine hapsedilmeye çalışılıyor. Meclis’teki diğer partilerin de yardıma koşmasıyla, iktidarda olduğu süre boyunca tarikatların devlet içinde yuvalanmasının önündeki son engelleri de kaldıran AKP aklanıyor, Erdoğan’ın suçları sıfırlanıyor. Estirilen “milli mutabakat” rüzgârı ile 15 Temmuz öncesinde işlenmiş suçlar unutturulmak isteniyor.

Bugün çatışan taraflar, ülkemizin tarikatların, gericiliğin, katliamların pençesine düşmesinin suç ortağıdır. Erdoğan’ın, “Ne istediler de vermedik?” dediği Fethullah Gülen cemaati, ABD yapımı bir “ılımlı İslam” projesidir. Bu kirli ittifak senelerce emekçilerin ve ezilenlerin hayatını cehenneme çevirmiş, bizleri sömürmüş, laikliği adım adım ortadan kaldırmıştır. Bunların hesabı sadece bir tarikattan değil, düzenin tüm aktörlerinden sorulmalıdır.

LGBT’ler (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) için “milli mutabakatın” gerçek anlamının ortaya çıkması uzun sürmedi. Trans kadın arkadaşımız Hande Kader’in yakılarak katledilmesi ve faillerin hala ortaya çıkarılmamış olması, LGBT’lere yönelik yıllardır süren “yok sayma / yok etme” politikasının bir uzantısıdır. LGBT’lere yönelik düşmanlığın ve saldırıların yoğunlaşmasında, bugün mazlumu oynayan AKP’nin rolü belirleyicidir.

Darbecilerle “milli mutabakat” cephesinin, LGBT’lerin tanınma ve eşit yurttaşlık taleplerine yaklaşımı aynıdır. İki taraf da ayrımcıdır, eşitliğe ve özgürlüğe düşmandır. LGBT’leri yok sayarken, evlerinden ve işlerinden atarken, hedef gösterirken, öldürülmelerini seyrederken, failleri korurken hepsi oradaydı.

“Milli mutabakatta” biz LGBT’ler yokuz!

Hande Kader’in geçtiğimiz yıl yasaklanan Onur Yürüyüşü’nde sergilediği direniş, taleplerimiz ve haklarımız için ne yapmamız gerektiğine ışık tutuyor. Gericiler arasındaki kavgayı evlerimizde oturup izlemeyeceğiz. LGBT’ler olarak 4 Eylül Pazar günü Kartal Meydanı’nda "Gericiliğe, emperyalizme ve darbecilere karşı” düzenlenecek büyük mitingde yerimizi alacağız.

Gericiliğe, emperyalizme ve darbecilere boyun eğmeyeceğiz.