Kutlu doğum haftası ödevini eleştiren öğretmene dava!

Öğretmen Nursel Tanrıverdi hakkında, 'dini değerleri aşağılamak' iddiasıyla dava açıldı. Öğrencilere kutlu doğum haftasıyla ilgili ödev verildiğini söyleyen Tanrıverdi , "Kutlu doğum haftasının nisan ayında olduğunu, bizimse Aralık ayında olduğumuzu söyledim. Bunun bir çelişki olduğunu ifade ederek ‘Bir insan iki kez doğar mı’ dedim" şeklinde konuştu.

KHK ile ihraç edilen öğretmen Nursel Tanrıverdi hakkında, "dini değerleri aşağıladığı" iddiasıyla dava açıldı. Nursel Tanrıverdi, kutlu doğum haftasıyla ilgili verilen performans ödevine karşı çıktığı ve hakaret etmediğini söylüyor. Davanın ilk duruşması bugün görülecek.

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre İstanbul İHKİB Kağıthane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde felsefe öğretmeni olarak görev yapan Nursel Tanrıverdi, 7 Şubat 2017’de yayımlanan 686 sayılı KHK ile ihraç edildi. İhracın ardından Tanrıverdi hakkında adli soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi ise “Hz. Muhammed’i aşağılamak” iddiası. Tanrıverdi, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin "kutlu doğum haftası" için performans ödevi vermesine tepki gösterdiği için hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi. 

'NEDEN BEŞ AY ÖNCE ÖDEV VERİLDİĞİNİ SORDUM'

17 yıllık öğretmen Nursel Tanrıverdi, nisan ayında yapılan kutlu doğum haftasına beş ay kala bu öğretmen tarafından öğrencilere ödev verildiğini, kendisinin karşı çıktığını ve hakaret etmediğini anlattı. Tanrıverdi, “Dosya kapsamında üç öğrencinin şikayeti var, fakat dokuz tanık öğrenci ise öğretmenin lehinde ifade vermiş. Tanık olan öğrenciler dikkate alınmamış" dedi. 

Soruşturmanın ardından Tanrıverdi hakkında, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçlamasıyla dava açıldı.

İLK DURUŞMA BUGÜN

Nursel Tanrıverdi hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görülecek. Tanrıverdi, karşılaştığı duruma tepki gösterirken, söz konusu davaya gerekçe oluşturan olayı da şöyle anlattı:

“Bir gün çocuklar benim dersimde kağıt kesip bir şeyler yazıyorlar. Öğrenciler benden dersi istediler. Ben de neden istediklerini sordum. Öğrenciler, din kültürü hocasının 'kutlu doğum haftası' içerikli performans ödev istediğini ve bu ödevi yetiştirmeleri gerektiğini söylediler. Öğrencilerime, kutlu doğum haftasının belirli gün ve haftalar içerisinde olduğunu söyledim. Öğrencilere, ‘Kutlu doğum haftası olduğuna emin misiniz’ dedim. Kutlu doğum haftasının nisanda olduğunu, bizimse aralık ayında olduğumuzu söyledim. Bunun bir çelişki olduğunu ifade ederek ‘Bir insan iki kez doğar mı?’ dedim. Çocuklar ‘Bilmiyoruz hocam’ dediler.”

OLAY YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNA KADAR TAŞINMIŞ

Tanrıverdi’nin söylediklerini üç öğrencinin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenine iletmesinin ardından soruşturma açıldı. Tanrıverdi, bundan sonra olanları şöyle aktarıyor:

“Peygamberi aşağıladığım söylendi. Din kültürü hocası okul müdürüne iletiyor. Çocukların ifadesi alındı, daha sonra beni çağırdılar ben de şubat tatilinden sonra müsait olacağımızı söyledim. Okullar açıldı. Cuma günü ifade verecektim ancak salı günü ihraç edildim. Artık memur olmadığım için ifade vermeyeceğimi söyledim. Bu olay yüksek disiplin kuruluna kadar taşınmış, yüksek disiplin kurulunda da ‘Geri dönse bile ihraç edin’ denilmiş. Dosyayı incelerken savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu da gördük. Dosya kapsamında 3 öğrencinin şikayeti var, fakat 9 tanık öğrenci ise ‘Öğretmenimiz böyle bir ifade kullanmadı’ demiş. Lehte tanık olan öğrenciler dikkate alınmamış, şikayetçi olanlar dikkate alınmış. Bunun bir cezalandırma yöntemi olduğunu düşünüyorum.”

'PARASIZ EĞİTİMİ SAVUNDUM'

Sendikal faaliyetlerinden ötürü ihraç edildiğini söyleyen Tanrıverdi, “17 yıllık öğretmenlik hayatım boyunca Eğitim-Sen’in aktif bir üyesiydim” diyor ve ekliyor:

“İki dönem şube yöneticiliği yaptım. Görev yaptığım okullarda, girdiğim sınıflarda tek bir kuruş para toplatmadım, toplatanlara da karşı çıktım. Verdiğimiz en temel mücadele buydu. Halk için eğitim, halk için bilim dedik. 19 Şubat 2013’te, KESK’e düzenlenen operasyonda 184 kişiyle birlikte gözaltına alındım ve benimle birlikte 72 kişi tutuklandık. 11 ay tutuklu kaldım. Her şey aslında ondan sonra başladı diyebilirim. Hapishaneden çıktıktan sonra 2014 yılı Şubat ayında görevime aynı okulda başladım. Dolayısıyla okulun tüm çalışanları, öğrencileri benim tutuklandığımı bilirler.”