'Karanlığa gömülmeyi seyretmeyeceğiz' diyen sağlıkçılar buluştu

Sağlık sisteminde ve toplumsal yaşamın her alanında gericiliğe ve dayatmalara boyun eğmeyi reddeden toplumcu sağlıkçılar, 9 Nisan Cumartesi günü Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluştu.

soL - İstanbul

Fizyoterapiden psikolojiye her meslek dalından sağlıkçılar, 9 Nisan Cumartesi günü Kadıköy Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Ruhi Su Salonu’nda bir araya geldi.

Buluşmada giderek gericileşen, en temel koruyucu sağlık ilkelerinin piyasacılık karşısında yok sayıldığı, güvensiz ve şiddet dolu sağlık ortamında yaşanan sıkışmışlığa sağlıkçıların ve halkın mahkum olmadığı ifade edildi. Kapitalist sağlık sistemine karşı çıkış yolunun tüm sağlık emekçilerinin toplumcu sağlık değerleri etrafında birleşmesinden geçtiği belirtildi.

Halkın sağlığını piyasacı koşullara teslim etmeme sorumluluğunu almaya hazır olduklarını ifade eden toplumcu sağlıkçıların toplantı sonunda oluşturdukları bildirge şöyle:

"1. Ülkemizde oluk oluk akan kanın gölgesinde umutsuzluk, korku ve şiddeti kanıksatmaya çalışan gerici iktidar bir yandan sağlık alanında eşitsizlikleri derinleştiren piyasacı, sermaye yanlısı politikalarını, diğer yandan ise toplumsal yaşamı bir bütün olarak dini kurallara göre yeniden şekillendirme hedefinin bir parçası olarak dini referanslı uygulamaları sağlık sisteminin bütün noktalarına yaymaya ve yerleştirmeye çalışmaktadır. 

Geleceği karartılarak çalınan bir ülkenin insanları olmak istemeyen biz sağlıkçılar, AKP rejiminin dayatmalarını kabul etmiyoruz. Ortaçağ karanlığının günümüzdeki temsilcileri olan piyasacı yobazları tarihin çöplüğüne atmak için yürütülen mücadelede yerimizi en ön sırada gururla ve tüm kararlılığımızla aldığımızı buradan ilan ediyoruz! 

2. Sağlık sisteminin tüm sağlık emekçileri gibi asli unsurlarından olan hekimler ve onların meslek örgütleri, tarihlerinde olmadığı kadar büyük bir kuşatma ve etkisizleştirme saldırısı ile karşı karşıyadır. Hekim örgütlerimiz ne yazık ki, emperyalist dayatmalar, piyasa dinamikleri ve toplumsal yaşamın bütünündeki dinselleştirme politikalarıyla örülen bu saldırı karşısında yeterince etkin ve kararlı bir yanıt geliştirememişlerdir. 

Toplumcu sağlık anlayışını benimsemiş biz Toplumcu Hekimler, ne bu saldırıların gücünden ve şiddetinden çekiniyoruz, ne de meslek örgütlerimizin içine sürüklendiği çaresizlik girdabını ve "tarafınızı seçin" dayatmasını kabulleniyoruz. Yukarıdaki ilkeler doğrultusundaki ikirciksiz politik ve ideolojik kimliğimizle, toplumcu sağlık anlayışının güçlenmesi ve yaygınlaştırılması hedefiyle yeni bir toplumcu hekim hareketinin bu topraklarda yeniden filizlendirilmesi için yola çıkıyoruz."