Milliyet köşe yazarı Mehmet Tezkan yazısında 2019 yılında yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50+1 oy gerekmediğini yazdı. İkinci tura kalan adaylardan mutlaka birinin yüzde 50+1 oy alacağını, Mursi'nin yüzde 25,5 oy aldığını mecburen yüzde 50'nin üzerine çıktığını yazdı.
Tezkan yazısında, yeni sistemin %30'larla iktidarın kapısının açıldığının, %50'nin örgüt içi motivasyon talimatı anlamına geldiğini yazdı. Tezkan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
Referandumdan sonra dillere pelesenk olan bir söz var.. Diyorlar ki; artık iktidar olmak için yüzde 50 + 1 oy gerekiyor..
İş daha çetin, iş daha zor..
Siyasetçiler söylüyor..
Siyaset yorumcuları söylüyor..
Televizyona çıkan tartışmacılar söylüyor.. Sokaktaki vatandaş söylüyor.. Taksici söylüyor..
Herkesin dilinde aynı sözcük, ülkeyi yönetmek için yüzde 50 +1 oy gerekiyor..
Ben diyorum ki; Gerekmiyor..
***
Gerekmiyorsa Cumhurbaşkanı neden artık eskisi gibi değil, yüzde 50+1 lazım diyerek teşkilatlarına çok çalışacaksınız talimatı verdi diyeceksiniz..
Söyleyeyim..
Teşkilatını diri tutmak için..
Seçimi birinci turda kazanmak için..
Ekrana çıkanlar da yüzde 50+1 üzerinden siyasi hesaplar yapıyorlar..
Yüzde 50+1’i çok fazla önemsiyorlar..
Şöyle bi hesap yapalım..
Diyelim ki; Cumhurbaşkanı (başkan) seçimi için dört aday yarıştı..
Birinci sırada gelen yüzde 42 aldı..
İkincisi yüzde 33..
Üçüncüsü yüzde 15..
Dördüncüsü yüzde 10..
***
İkinci turda iki aday yarışacak, sandığa gitme oranı yüzde kaç olura olsun içlerinden biri mutlaka yüzde 50+1 alacak..
Somut örnek.. Mısır’da Mursi yüzde 25.5’le Cumhurbaşkanı oldu.. Yüzde 25.5’le ikinci tura kaldı, mecburen yüzde 50’nin üzerine çıktı..
***
Şimdi deniliyor ki yeni sistem en azından seçmenin yarısından fazlasının oyunu almak zorunda..
Değil..
Yeni sistem yüzde 30’larla mutlak iktidarın kapısını açtı..