Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) Rektörlüğü, bu yıl bölümlerine derece yaparak giren öğrenciler için Rektör Ertuğrul Karsak’ın da katıldığı bir tören düzenledi. Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen törende öğrencilere sırayla laptop bilgisayar hediye edildi ve bir tebrik mektubu verildi.
Törene katılan komünist öğrenciler ise, Rektör Karsak’a Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü’ne hitaben kaleme alınmış Komünist Gençlik’in mektubunu ilettiler. Rektörle el sıkışma sıraları geldiğinde Galatasaray Üniversitesi’ne ilişkin aynı beş talebin ve rektörlük tarafından yasaklanarak indirilen "Üniversite mi istiyoruz moloz yığını mı?" başlıklı bildirinin yer aldığı mektubu ileten öğrenciler, üniversite bileşenlerinin büyük çoğunluğunun dile getirdiği bu istemlerin takipçisi olacaklarını belirttiler.
Rektör Karsak’a elden iletilen mektup şu şekilde:
“Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü'ne
Üniversitemize bu sene dereceyle giren öğrencileri rektörlük ofisinde ağırladığınız etkinlik dolayısıyla sizinle buluşma imkanı yakalayan yoldaşlarımız eliyle, aşağıdaki talepleri tarafınıza arz ederiz. Ayrıca ekte, tarafınızca yasaklanan bildirimiz bulunmaktadır.
1) Üniversitedeki akademisyen, öğrenci ve işçilerin sorunlarına duyarsız kalınmamasını talep ediyoruz. Özellikle üniversitemizdeki taşeron işçilerin çalışma koşulları, pazar günleri dahi kimi haftalar çalıştırılmaları, resmi tatillerde maaşlarının kesilmesi, yıllarca üniversitede çalışan işçilerin dahi hala asgari ücret alıyor olması kabul edilemez. İşçiler üzerindeki taşeron şirket baskısı ve tehditler son bulmalıdır. Mobing son bulmalıdır. Galatasaray Üniversitesi bir emek cehennemi olmamalıdır.
2) AKP'nin başlattığı muhalif avına karşı üniversite bir bütün olarak dik durmalıdır. Görevinden uzaklaştırılan akademisyenlerin arkasında durulmalı, bilim insanları AKP'nin baskısıyla, karalama kampanyalarıyla, itibarsızlaştırmayla baş başa bırakılmamalıdır. Üniversite rektörlüğü Galatasaray Üniversitesi'nin üniversite olma niteliğinin arkasında duramadığı takdirde, kendisini de tasfiye etmiş, mahalle muhtarlığı statüsünü seçmiş olacaktır. Ülkemizin içerisinden geçtiği bu karanlık günler sona erecektir. Üniversitemiz bu süreçte ilerici değerlerin etrafında kenetlenmeli ve boyun eğmemelidir. Gerici, emekçi düşmanı AKP iktidarı tarafından sakıncalı ilan edilen misafir akademisyenlerin derslerine son verme utancı telafi edilmeli, Şebnem Korur Fincancı üniversitemize yeniden davet edilmelidir.
3) Üniversitemizdeki emniyet varlığı sonlandırılmalıdır. Özel Güvenlik Biriminde çalışan taşeron işçiler üzerindeki mafya şirketlerinin baskısı son bulmalıdır.
4) Üniversitemizde işçilerin kazanılmış yasal hakkı olan kreş yoktur. Bu hizmet satın alınarak, ücretli, üniversite dışında karşılanmamalıdır. Taşeron işçilerin de yararlanabileceği bir kreş için hızlıca yer tahsis edilmeli ve çalışmalara başlanmalıdır.
5) Üniversitedeki siyaset yasağı son bulmalıdır. OHAL bahane edilerek girişilen hukuksuz baskı kent merkezlerinde ve mahallelerde olduğu gibi üniversitelerde de göğüslenecektir. Emniyetten emir alan, hükümetten korkan üniversite olmaz. Solcu öğrencilerin üzerinde kurulmak istenen baskının hiçbir meşruiyeti yoktur.
Komünist Gençlik”