Damadın e-postaları 'duruma göre' devlet sırrı!

Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın e-postalarını yayınladıkları için Redhack'le ilişkilendirip 188 gündür gözaltında tutulan gazetecilerle ilgili iddianamenin detayları belli oldu. Savcı, iddianamede damat Albayrak'ın e-postalarının "duruma göre" devlet sırrı olabileceğini savundu.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ve aynı zamanda Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-postalarının yayınlanması konusunda yandaş "gazete" Sabah'ın hedef göstermesi sonucu Redhack ile ilişkilendirilen ve örgüt üyeliği iddiasıyla 188 gündür tutuklu bulunan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik hakkındaki iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Savcı, Erdoğan'ın damadı Albayrak’ın e-postalarının “duruma göre devlet sırrı” olabileceğini iddia etti.

Cumhuriyet'ten Canan Coşkun’un haberine göre, yandaş "gazete" Sabah'ın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait e-postalarıyla ilgili haberleri nedeniyle Redhack ile ilişkilendirdiği ancak buna ilişkin bir gerekçe yerine örgüt üyeliğinden 188 gündür tutuklu bulunan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik hakkındaki iddianamenin detayları ortaya çıktı.

İddianameyi hazırlayan Savcı Yakup Ali Kahveci, gazeteci Tunca Öğreten ile ilgili değerlendirme bölümünde Albayrak’ın e-postalarının "duruma göre devlet sırrı" olabileceğini öne sürerek "devlet sırrı" kavramına yeni bir anlam kazandırdı. Savcı Kahveci, yapılanın "gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğini" de savundu.

GAZETECİLER İÇİN 16,5 YIL HAPİS İSTENİYOR

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, Öğreten’in 19, Kanaat’in 24, Çelik’in 16.5 yıla kadar hapsi istendi. Aralık 2016’daki 24 günlük gözaltı sürecinin ardından serbest bırakılan gazeteciler Derya Okatan, Eray Sargın ve Metin Yoksu’nun ise 16,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianamede, Albayrak ile ilgili haberlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Albayrak şahsında hükümeti yıpratmak amaçlı yapıldığını iddia etti. Bakanlığın stratejik faaliyet ve işlemlerine ilişkin bilgilerin manipüle edildiğini öne süren savcı, "Bu suretle milli enerji politikasının başarısızlığa uğraması için olumsuz algı oluşturulduğunu" ileri sürdü.

"GAZETECİLİK FAALİYETİ DEĞİL"

Savcı Kahveci, gazetecilerin elde edilen bilgileri Twitter’da oluşturulan bir grup aracılığıyla elde ettiklerini aktardı ve şu değerlendirmesiyle gazeteciliğe soyundu:

"Şüphelilerin sosyal ve eğitim durumları göz önüne alındığında, bahsi geçen hukuka aykırı yöntemlerle ele geçirilen bu verilerin bu özelliklerini bilebilecek durumda oldukları, bu nedenle de savunmalarında bahsi geçtiği üzere, bu faaliyetlerinin gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği…”