Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya'nın "soykırım" kararını eleşirirken "Bizim geçmişimizde insanları diri diri yakmak yok" ifadelerini kullandı.

Bozdağ'ın bu sözleri üzerine ülkede insanların yakıldığı bazı katliamları ve katliam girişimlerini hatırlatıyoruz...

6-7 EYLÜL

6-7 Eylül 1955'te Demokrat Parti iktidarı döneminde başta Rumlar olmak üzere gayrimüslimlerin mülkleri yakıldı, yağmalandı. "Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bombalı saldırıya uğradığı" şeklinde yalan propaganda yayılarak devlet eliyle gayrimüslimler hedef gösterildi, saldırılar tertip edildi. 

Evleri ve işyerleri yakılıp yıkılan ve Türkiye'yi terketmek zorunda kalan gayrimüslim yurttaşlardan kalan sermaye hızla müslüman iş adamlarına verilmesiyle el değiştirdi, milli burjuvazi yaratma hedefinde bir aşamanın daha geçilmesine tanıklık edildi.

SİVAS KATLİAMI

2 Temmuz 1993'te DYP-SHP koalisyonu iktidarı döneminde 33 aydın Madımak Oteli'nde yakılarak katledildi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin çağrısıyla Pir Sultan Abdal etkinlikleri için şehre giden aydınlar, Madımak Oteli önünde toplanan gericilerin saldırısı ve devletin seyirciliği eşliğinde öldürüldü. Sivas Katliamını gerçekleştirenşer AKP iktidarında da kollanmaya devam etti.

Sivas Katliamı'nda yer alan 7 sanığın aranırken askere gittiğini, evlendiğini ve ehliyet aldığı ortaya çıktı. Dava sanıklarının avukatları da AKP'den milletvekili, belediye başkanı oldu. Hayati Yazıcı, Zeyid Aslan, Haydar Kemal Kurt AKP'den milletvekili olanlardan yalnızca birkaçı.

19 ARALIK KATLİAMI (HAYATA DÖNÜŞ)

19 Aralık 2000'de DSP-MHP-ANAP koalisyonunun hükümet olduğu dönemde cezaevlerinde yapılan operasyonlarda onlarca insan yakılarak, kurşunlanarak katledildi, ölmeyenler ise hayatları boyunca operasyonun izlerini taşıdı.

Hapishanelerde koğuş sisteminin yerine getirilmek istenen F-tipi cezaevi uygulamasına karşı mahkumların açlık grevini sürdürmesi üzerine adına “Hayata Dönüş Operasyonu” denilen bir katliam uygulandı. 3 gün süren operasyon sonucunda 28 tutuklu hayatını kaybetti, 237 tutuklu da yaralandı. Yıllarca süren mücadele sonucu operasyonda görevli askerler hakkında dava açıldı.

Dava kapsamında ifade veren emekli bir uzman çavuş, Bayrampaşa Cezaevi’ndeki operasyonda jandarmanın envanterinde bulunmayan değişik gaz bombaları kullanıldığını, bayan mahkumların teslim olmak isteyip jandarmadan kapıyı açmalarını istemesine rağmen kapıların açılmadığını ve rütbeli jandarmaların yanmakta olan koğuşlara atılan battaniyelere su yerine benzin döktüklerini anlattı.

GÜL KİTABEVİ

Kırşehir'de 8 Eylül 2015'te HDP binasına saldırı sonrası Gül Kitabevi ateşe verildi. AKP iktidarının cesaretlendirdiği gericilerin yaktığı kitabevinde ölen olmadı. Kitabevini yakanlar hakkında göstermelik dava açıldı, tutuklananlar birer birer tahliye edildi.

CİZRE'DE BODRUM KATLİAMI

7 Haziran 2015 seçimleri sonrası AKP'nin bölgede operasyonlara hız vermesiyle ölümler, katliamlar ardı ardına yaşandı. Bunlardan biri de Cizre'de bodrum katliamı oldu. Cudi Mahallesi’nde 23 Ocak’tan beri yardım bekleyen yaralıların sığındığı bodrum katına günler sonra operasyon düzenlendi. Operasyonda 60'a yakın insanın öldürüldüğü kaydedildi.

HDP milletvekili Faysal Sarıyıldız, ölenlerin yanmış halde bulunduğunu söyledi, "Bedenlerinde kurşun izi yok" dedi.