Manisa'da, patronların AKP'li belediyelerle ortak düzenlediği Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'na Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki katıldı. 

"Cennet gibi bir vatanda yaşıyoruz. Ama kurmuş olduğumuz şehirler için bir isim takmak gerekse 'arabesk medeniyeti' desek doğru olur" diyen Bakan, "En küçük şehirlerde bile 100 katlı gökdelen, yanında bir gecekondu. Tarihi eserlerin bulunduğu yerleri biraz koruyabilsek, herhalde çok daha uygun bir şehir ortaya çıkarırdık. Bilinçsizlikle şehirlerin canına okumuşuz. Mimar Sinan'ın yaptığı hamamı 'imar geliyor' diye yıkmışız. Sivil vatandaş kamu ortaklığı ile canına okumuşuz. Günümüzde birçok gecekondu çıktı. Kimliksiz şehirlere sahip olduk" ifadelerini kullandı. 

Günümüzde deprem tehlikesi bulunduğunu ifade eden Özhaseki, "Bu ülkenin alt tarafı biraz oynak. Birinci ve ikinci derece deprem bölgesi olan topraklarımızda nüfusumuzun yüzde 70'i yaşıyor. Son yüzyılda şiddeti 6 ve üzerinde ülkemizde tam 56 deprem oldu. Can kaybımız 100 bine yakın. Hasar bedeli; 100 milyar dolar civarında. Bu kapanacak bir şey değil. Buna uygun davranmalıyız. İstanbul için risk var. Tüm bilim adamları uyarıyor. 1999 yılında yönetmeliğe uygun yapılan yapılarda insanlar güvenle oturabilir. Öncesi biraz şüpheli, insanlar bu yapılarına baktırmalı. Bunların adedi de 15 milyon civarındadır. 1999 öncesinde yapılan riskli yapıları 15 sene içinde dönüştürebiliriz. Bunları yapacak gücümüz var."

BELEDİYE BAŞKANLARININ İSTİFASINI DEĞERLENDİRDİ

Daha sonra Kayseri'ye geçen Özhaseki'ye, istifası istenen AKP'li belediye başkanları da soruldu.

Bakan Özhaseki, "Belediye başkanları bağımsız seçilirlerse istedikleri gibi hareket etme imkanları vardı. Bir belediye başkanı seçilirken partiye birçok insan müracaat eder. Partinin kendine has kuralları vardır. Mesele belediyecilikse o partinin belediyecilik anlayışı vardır. Gelen kişinin bunu takip etmesi icap eder. Parti değişik dönemler içinde kendi kuralları, kendi prensiplerini ortaya koyan belediye başkanı olursa onları destekler. Ama değilse 'bir dakika' deme hakkı vardır. Benim genel başkan yardımcılığım sırasında 4 kişinin dosyasını hazırladık, partiyle ilişkilerini kestik. Partinin bunu deme hakkı vardır. Çünkü o arkadaşımız partili bir belediye başkanıdır. Bu arkadaşların ille de suçlu olduğu anlamına gelmez. Bunu böyle görmek hata olur. İlle de cezai durumu gerektirecek işlem yaptığı anlamına gelmez. Parti kendi iç disiplini işleterek, uygun görmediği kişiler için 'bir dakika' deme hakkına sahiptir diye düşünüyorum" dedi.