AYM'nin 2010'daki kararı: Açık oylama iptal nedeni

Başkanlık sistemi adı altında tek adam rejimine geçişin öngörüldüğü anayasa değişikliğine ilişkin oylamalarda açık oy kullanılması ile ilgili tartışmalar sürüyor. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin 2010’da oy gizliliğini ihlal gerekçesiyle yaptığı başvuruya yanıtında, “Anayasaya uygun geçerli bir kabul çoğunluğu ancak anayasaya uygun bir oylamayla oluşabilir” ifadesini kullanmıştı.

Başkanlık adı altında tek adam rejimine geçişin öngörüldüğü anayasa değişikliğine ilişkin oylamalarda açık oy kullanılması ile ilgili tartışmalar sürerken Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 2010 yılındaki kararı, özellikle ikinci turda yapılacak bir açık oylamanın oylama sonucunu etkilediğinin ispatlanması halinde değişikliği iptal edebileceğini gösteriyor.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre CHP, 2010’da yapılan anayasa değişikliklerinin iptal edilmesi talebiyle AYM’ye başvururken en önemli argümanlarından biri de Meclis Genel Kurulu’nda yapılan oylamanın usulsüzlüğü idi. CHP’nin değişiklik teklifinin TBMM’de oylanma biçimi yönünden anayasaya aykırılığı iddiasının temel dayanağı açık oylama idi.

CHP’nin dava dilekçesinde teklifin görüşülmesi ve oylanması sırasında çeşitli şekillerde oy gizliliğinin ihlal edildiği belirtilerek “Bazı vekillerin diğerlerinin oy pulunu gördüğü, oy zarfını denetlediği, oy kabinine birlikte girdiği” anlatılmıştı. Dilekçede oy gizliliğinin sağlanması için önlem alınması gerektiği muhalefet partilerinin milletvekilleri ve grup başkanvekillerince sıklıkla dile getirilmesine, rağmen TBMM Başkanlığı’nca herhangi bir önlem alınmadığı, bu nedenle anayasanın 175. maddesinin ihlal edildiği savunuldu. CHP bu gerekçeyle bu tür aykırılıkların 1. tur oylamalarda söz konusu olsa bile, kanunun tümünü geçersiz kılacağını ileri sürdü.

AYM verdiği kararda ise anayasanın 148. maddesinde, anayasa değişikliklerinde AYM’ye tanınan denetim yetkisinin, “teklif ve oylama çoğunluğu ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartlarına uyulup uyulmadığı hususları” ile sınırlandırıldığını hatırlattı. Kararda, anayasanın 175. maddesinde anayasa değişikliğine ilişkin oylamaların gizli yapılmasının öngörüldüğü de vurgulanarak “anayasaya uygun geçerli bir kabul çoğunluğu ancak anayasaya uygun bir oylamayla oluşabilir” ifadesini kullandı. Böylece AYM, Anayasa’ya uygun olmayan bir oylamayı denetleme yetkisinin olduğunu belirtmiş oldu.

Ancak AYM, CHP’nin usulsüz oylama iddiasını yerinde bulmayarak reddetti. Ret kararında şöyle denildi: “Dava dilekçesinde ileri sürülen hususların oylamanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğunu ispatlayacak açık ve yeterli delil bulunmadığı gibi bu usulsüzlük iddialarının oylama çoğunluğunun sağlanıp sağlanmadığı konusunda dikkate alınması gereken ikinci tur oylamalarda gerçekleştiği de belirlenemediğinden oylamanın anayasaya aykırı bir şekilde yapıldığı söylenemez.”

Buna göre AYM, 2. tur oylamada açık oylama yoluyla oylama sonucunu etkileyen açık bir usulsüzlüğün yapıldığının ispatlanması halinde ret kararı verebilecek.