AKP içinden yeni parti hazırlığı tartışması: 'An meselesi...'

AKP'li Star yazarı Ahmet Kekeç, AKP içerisinde yeni bir parti çıkacağı iddialarına dair yazarak "Bu parti AK Parti içinden çıkacağına göre, Karar yazarının gadre uğradığını düşündüğü isimlerin (Babacan’ların, Davutoğlu’ların) böyle bir çalışma içinde olabileceklerini varsayabilir miyiz?" diye sordu.

AKP'li Star yazarı Ahmet Kekeç, AKP içerisinde yeni bir parti çıkacağı iddialarına dair yazdı. Konuyla ilgili tartışmalar sürerken, Kekeç bir Karar yazarının “Gittikçe yükselen bir tepki var. Bu tepki şimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması’ an meselesi...” dediğini aktardı.

"Karar yazarı, AK Parti çevrelerinde, hükümet mahfillerinde, hatta Beştepe’de yaygın olarak konuşulan “başarısızlıklar”dan bahisle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yaklaşmakta olan bir şeyle tehdit ediyordu" diyen Kekeç, "Bu parti AK Parti içinden çıkacağına göre, Karar yazarının gadre uğradığını düşündüğü isimlerin (Babacan’ların, Davutoğlu’ların) böyle bir çalışma içinde olabileceklerini varsayabilir miyiz?" diye sordu.

Aynı Karar yazarının bu partiyi “AK Parti içinden çıkacak hem İslamcı, hem Batı’yla iyi geçinen bir parti...” diye nitelediğini belirten Ahmet Kekeç, "Karar yazarı “tehdit dilini” bırakıp açık konuşsa, daha saygın bir muhalif tutumu benimsemiş olmaz mı?" dedi.

'ERDOĞAN'IN ÇEKİLMESİNİ İSTİYOR...'

Kekeç'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Esasında açık konuşuyor... “Muhayyel” bir başarısızlık tablosu çizerek, daha başarılı olabileceklerin devreye sokulmasını ve başarısızlığın baş mimarı olarak gördüğü Erdoğan’ın çekilmesini istiyor.

Kendisi anlatsın: “Erdoğan, faiz oranlarının yüksekliğinden Ali Babacan’ı sorumlu tutuyordu. / Ne var ki, Babacan ekonomi yönetiminden uzaklaştırılalı yıllar olduğu halde, faiz oranları düşmedi, bilakis daha da yükseldi. / Öte yandan, Babacan’ın bakanlığı döneminde küresel krizlere rağmen başarılı bir şekilde dengede tutulabilen ekonomi şimdi aynı başarıyla dengede tutulamıyor. / Ve bir çelişki daha: Ahmet Davutoğlu, dış siyasette fazla agresif olmakla suçlanıyordu; Başbakanlıktan uzaklaştırıldığında ‘Bundan sonra dostlar çoğalıp düşmanlar azalacak’ denildi. Ne var ki tam tersi oldu bunun; dış siyaset asıl Davutoğlu’ndan sonra agresifleşti ve dostlar azalıp düşmanlar çoğaldı. / Hal bu iken, Erdoğan’ın AK Parti’de sorun olarak sadece teşkilatlardaki ‘metal yorgunluğu’nu görmesi, teşkilatlara yüklenmekten gayrı bir ‘özeleştiri’ye yanaşmaması tuhaftır. / Erdoğan, doğrudan doğruya kendi tarz-ı siyasetinden kaynaklanan asıl sorunları görmezden gele dursun (veya onları sorun olarak görmeyi reddede dursun), AK Parti çevrelerinde -hükümet mahfilleri ve hatta Beştepe dahi- bunlar yaygın olarak konuşuluyor. (…) Eski AK Parti’ye, ortak akla, kadro hareketine duyulan özlem ifade ediliyor. / Gittikçe yükselen bir tepki var. / Bu tepki şimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması’ an meselesi.”

Neymiş?

Babacan döneminde ekonomi iyi yönetiliyormuş, şimdi denge bile tutturulamıyormuş.

Davutoğlu döneminde dış politika çok başarılıymış, şimdi düşmandan geçilmiyormuş.

Demek ki ne olmalıymış?

Erdoğan çekilmeli, “parti yönetiminden ve hükümetten uzaklaştırılan akil adamlar” işbaşına gelmeliymiş."