Sağlıkta Sınıf Tavrı, Recep Akdağ’ın 10 yıllık piyasacı yönetiminin ardından Sağlık Bakanlığı görevine getirilen özel hastane patronu Mehmet Müezzinoğlu’na karşı sınıf tavrında ortaklaşmaya çağırdı.

Sağlıkta Sınıf Tavrı’nın yeni Sağlık Bakanı’na ilişkin yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:

Patron bakana karşı Sınıf Tavrı
Kabinede yapılan değişiklikle birlikte 10 yıldır sağlık bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ’ın yerine Mehmet Müezzinoğlu getirildi.
10 yıllık Recep Akdağ dönemi sağlıkta piyasalaşmanın yükselişe geçtiği, sağlık emekçilerinin haklarının birer birer ellerinden alındığı bir felaket dönemi olmuştur. Bu döneme “sağlıkta dönüşüm” projesi damgasını vurmuştur. Bu projenin bir Recep Akdağ projesi değil, Dünya Bankası’nın emirleri doğrultusunda AKP tarafından hayata geçirilen bir proje olduğunu unutmamak gerekir.

Sağlık bakanının değişmesini iyimserlikle karşılamak için hiçbir nedenimiz bulunmamaktadır. Sağlık bakanın değişmesiyle piyasacı politikaların değişmesini beklemek büyük bir gerçeği gözden kaçırmak anlamına gelmektedir. AKP bir sınıf partisidir ve her adımında sermaye sınıfının çıkarlarını korumaya özen gösterecektir. Bu nedenle başından söylemek gerekirse Recep Akdağ ne ise, Mehmet Müezzinoğlu da odur. Hatta daha fazlası olmaya adaydır! Elbette, AKP hükümetinin yıpratılıp bazı tavizler vermesi sağlanabilir ancak bu örnekte yıpranan bir bakanın değiştirilmesinden çok yeni görevleri daha layıkıyla yapabilecek bir bakan getirilmiştir.

Kamu hastane birlikleri, kamu özel ortaklığı gibi değişiklikler yönetilmesi kritik önemli başlıklardır. AKP bu piyasacı değişiklikleri yönetmesi için bizzat sermaye sınıfının içinden bir bakana görev vermiştir. Sağlıkta dönüşüm bu değişiklikle doruk noktasına ulaşmıştır. Artık bakanlığın başında bir hastane patronu vardır. Yeni bakan Mehmet Müezzinoğlu İstanbul Özel Avcılar Hastanesi’nin kurucu patronudur. Hastane patronu olmasının yanı sıra Mehmet Müezzinoğlu, Wikileaks belgelerine göre Türkiye’de adı yolsuzluklara en çok karışan üç siyasetçiden birisidir.
Bir özel hastane patronunun sağlık bakanı olması kuzunun kurda teslim edilmesidir. Kamusal bir hak olan sağlık hizmeti vatandaşın hastalıkları üzerinden para kazanan bir patrona emanet edilmiştir. Uzun zamandır AKP hükümeti sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi konusunda önemli adımlar atmış olsa da bu son hamleyle ülkemizin sağlık hizmetlerini ilk elden bir patrona teslim etmiştir.

Bu hamleyle birlikte çelişki daha yalın hale gelmiştir. Artık piyasacı, emekçi düşmanı sağlıkta dönüşüm projesinin başında bir patron vardır. Biz sağlık emekçileri de mücadeleyi daha yalın hale getirmeliyiz.

Taşeron temizlik işçisinden hekimine kadar tüm sağlık emekçileri sınıf tavrında ortaklaşmalıdır.

Sağlık emekçileri uyanık olmalı, patron bakana karşı sınıf tavrı ortaya konulmalıdır.

(soL - Haber Merkezi)