"Sosyalizm Kazanacak" diyenler buluştu

Türkiye Komünist Partisi'nin "Sosyalizm Kazanacak" etkinliğinde salonu dolduran binlerce kişi, şiirlerle, şarkılarla ve konuşmalarla Mustafa Suphi'leri andı, sosyalizmin Türkiye için biricik seçenek olduğunu ortaya koydu.

Güncelleme 19:23
Etkinlik TKP'nin Çağrısı başlıklı metnin okunması ve hep birlikte coşkulu biçimde Enternasyonal Marşı'nın söylenmesi ile son buldu.


Güncelleme 19:14

TKP MK üyesi Kemal Okuyan 'TKP ne yapmak istiyor' sorusuna yanıtlar verdi.

"TKP ne yapmak istiyor sorusu doğrudan sorulduğunda, fazlasıyla kestirme bir yanıt vermek gerekiyor. TKP, sosyalist bir iktidara ulaşmak istiyor" sözleri ile konuşmasına başlayan Okuyan, 'sosyalizm tamam da bugün ne yapmak istiyorsunuz' diye soranlar olduğunu belirterek "mücadele sosyalist iktidara ulaşmak için değilse, bir komünist parti niye vardır" diye sordu. “İleri demokrasiye ulaşılacaksa, AKP onu yapıyor zaten” diyen Okuyan, komünist partilerin düzene koltuk değnekliği yapamayacağını söyledi.

Kapitalizmle bağımsızlık fikrinin uyuşmadığını bilmek durumunda olduklarını belirten Okuyan, “Diyeceğiz ki, ancak sosyalist bir Türkiye bağımsız olabilir” dedi. Emperyalizme karşı mücadelelerinin patron sınıfına karşı mücadeleden ayrı tutulamayacağını ifade eden Okuyan, “TKP yurtsever bir partidir, çünkü biz ülkemizin kaderinin başka ülkeler tarafından çizilmesini kabullenmiyoruz” dedi. “TKP milliyetçi bir parti olamaz, biz bir sınıf partisiyiz, kendi patronlarımızla emperyalist sermaye sınıfı arasında bir ayrım yapmıyoruz" diyen Okuyan bu gerçeğe rağmen hala milliyetçi suçlaması yapanlara karşı ağızlarını bozmayacaklarını söyledi.

"Neden çatı partisinde yer almıyorsunuz" sorusunun sorulduğunu belirten Okuyan "Yeni Türkiye projesinde ortaklaşmamız gerekiyor. Çatı partisinde nasıl bir Türkiye istendğini biz anlamıyoruz. Türkü de Kürdü de içine alan bir çıkış yolu istiyoruz, emek eksenli, antiemperyalist bir çıkış yolu istiyoruz. Bunlar varsa her türlü işbirliğini de ittifakı da yaparız. Ancak bir sınıf partisinin bir ulusal hareketin peşine takılmasını istemek olmaz. Bunu kimse bizden beklemesin" dedi.

Çatı partisine neden katılmadıklarını sorusuna yanıtlarını sürdüren Okuyan "Suriye’ye emperyalist müdahalelere karşı çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız", "bölgesel asgari ücrete karşı çıkacak mıyız çıkmayacak mıyız", "Barzanigillerin ABD’nin uşağı olduğunu ilan edecek miyiz etmeyecek miyiz", "AB’nin böl yönet yöntemlerini deşifre edecek miyiz etmeyecek miyiz", "Son dönemde operasyonları ve baskıları arttırdığı diye değil gerçekten AKP’ye ilkeli ve kalıcı biçimde karşı çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız" diye sordu.

"Biz Kürtlerin talepleri için ne diyoruz?" sorusuna da yanıt veren Okuyan "Türkiye solunun Kürtlerin çilesine duyarsız kalması mümkün mü? Bu soruyu hakaret sayarız. En başta TKP üyesi olan binlerce Kürt yoldaşımız hakaret sayar. Biz komünistiz biz de milliyetçiliğin kırıntısı bulunmaz. Sınıf işbirlikçiliğini kabul etmeyiz. Türk patronu Kürt işçisine, Kürt patronu da Türk işçisine yeğlemeyiz" dedi.

"Ergenekon sanıklarını neden desteklemiyorsunuz" sorusuna da yanıt veren Okuyan "Herkesin bir çuvala doldurulduğu bir davada tüm sanıklara sahip çıkmak zaten olanaksız. Bahsedilen generalleri savunmaksa TKP onları neden savunacak ki? Anadolu insanı vicdan sahibidir, TKP de vicdan sahibidir, TKP emekçi halkı savunanları, yurdunu savunanları savunur, halkın ezilmemesi için mücadele edenleri savunur. Bunları yapmayanları niye savunalım?" dedi.

"Ama kimse TKP’ye haksızlık etmesin" diyen Okuyan "En başından itibaren tutuklamaları ABD projesi ilan etti, mahkum etti. Yanlızca Ergenekon davasını değil şu an bütün siyasi davaları aynı şekilde değerlendirdi. Bunların hiçbiri meşru değildir dedi. Kemalistler tutuklandığında ellerini ovuşturanları da Kürtler tutuklandığında ellerini ovuşturanları da uyardık. Bunlar AKP’nin ekmeğine yağ sürmektir dedik" dedi.

"Biraz da biz soralım" diyen Okuyan "Solun önemli bir bölümü ‘ha devlet sektörü ha özel sektör’ dediğinde kamuculuğu bayrak yapan hangi partiydi? Sosyalist devrimciliğinden ödün vermeden yurtseverlik ve aydınlanma bayrağını yükselten hangi parti idi, AKP’nin gerçek yüzünü ilk gösteren kimdi, hangi parti idi? Herkes Arap baharına demokrasi dediğinde emperyalizme işaret eden hangi parti idi. Kadro ve üye eğitimlerinden kendisine uzak isimlerin kitaplarını basma cesareti gösteren başka bir parti var mı? Kollektif bir önderlik yaratmaya çalışan başka bir parti var mı? Başarısızlığıni açıkça söylemekten çekinmeyen, devrim için kendini hep yenileyen parti hangisiydi?" diye sordu.

"İşte bu partiyi hızla güçlendirmek istiyoruz. Bu memleket için, insanlık için her şeye değer. Sosyalizm bu partinin büyümesi, güçlenmesi ile kazanacak. Sosyalizm mutlaka kazanacak" sözleriyle Kemal Okuyan konuşmasını sonlandırdı.


Güncelleme 18:27

NHKM Müzik Topluluğu Kürtçe bir ezgi olan Rewend ve Brecht'in bir şiirinden bestelenen Asker Karısı Ne İster? şarkılarını seslendirdi.

Ardından kürsüye çıkan Yunanistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Aleka Papariga, büyük bir coşkuyla karşılandı. Paparia, partilerinin halkın geniş bir cephede örgütlenmesini ve iktidarı almayı hedeflediğini belirterek, Yunanistan'ı sözde kurtarmak için burjuva partileri tarafından yapılan çağrıyı en baştan reddettiklerini belirtti.

"Yunanistan'da emek hareketinin attığı her adım, devlet mekanizması ve patronlar sınıfıyla çatışma halindedir" diyen Papariga, işçi, emekçi, öğrenci tüm halk kesimlerinin komitelerde örgütlendiğine, bu kitlesel mücadelede komünistlerin öncü rolü üstlendiğini vurguladı. İşçi sınıfı hareketinin burjuvazi kendi rengini belli etmeye zorladığını belirten Papariga, burjuva partilerinin koalisyon hükümetinin kriz politikalarının, hepsinin aynı doğrultuda ilerlediğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Papariga'nın konuşmasının ardından tiyatro sanatçısı ve TKP üyesi Orhan Aydın, Nazım Hikmet'in "TKP'm Benim" şiirini okudu. Şiir sırasında sinevizyonda yansıtılan filmde parti tarihinden sahnelerle birlikte, mücadele içerisinde yitirilen komünistlerin görüntülerinin yayınlanması, salonda duygusal anlara sebep oldu.

Güncelleme 18:08

Portekiz Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi Pedro Guerrero, kendisinden önce söylenen Grandola Vila Morena isimli şarkının Portekiz emekçileri için öneminden bahsederek sözlerine başladı. Guerrero, bu şarkının 1974 yılındaki Karanfil Devrimi'nin işareti olduğunu ve bu söylendikten sonra devrimci askerlerin faşistlere saldırıya başladığını belirtti.

Tüm dünyayı sarsan ve Portekiz'i de etkileyen ekonomik krizden bahseden Guerrero, PKP olarak işçi sınıfının içinde örgütlenerek 35 yıldır iktidarda olan sağın politikalarına karşı durmak istediklerini, bunun için sendikalarla birlikte yaygın bir halk hareketi örgütlemeye çalıştıklarını söyledi. Guerrera, sağın politikaları nedeniyle ulusal egemenlik ve bağımsızlık gibi değerlerin yok olduğunu, Parti'nin bunun için de mücadele ettiğinin altını çizdi.

Güncelleme 17:49

NHKM Müzik Topluluğu, Portekiz'de Nisan 1974'te gerçekleşen Karanfil Devrimi'nin başlangıcının şarkısı olarak bilinen Jose Afonso'nın Grandola Vila Morena isimli şarkısını seslendirdi.


Güncelleme 17:44

Şair Ataol Behramoğlu sahneye gelerek, Mustafa Suphi Destanı isimli eserinden 3 şiir okudu...

Güncelleme 17:40

Abdullah Halil'den sonra söz alan TKP MK üyesi Aydemir Güler, "Mustafa Suphiler boşuna mı öldüler?" sorusunu yanıtladı:

"28 Kanunisani’yi unutma demişti Nazım. Unutmadık. 90 yıl önce Trabzon açıklarında TKP’nin 15 yöneticisi alçakça katledildi. Suphi ve Nejat öldürüldüklerinde sadece 38 yaşındalardı. Genç öldüler, boşuna ölmediler. Türkiye komünist hareketine önce genç olmayı öğrettiler. TKP, hep genç kaldı. Suphi’nin, Nejat’ın hatırası için hep genç kaldık, genç kalmalıyız, genç kalacağız.

İnsan geleceği düşünemez olduğunda yaşlanır. Komünizm arkasında kaç yüz yıl geride bırakırsa bıraksın hep geleceği düşler. Suphi’nin ve Nejat’ın düşünceleri genç olduğu için biz genciz. Biz ne kadar gençsek, karşımızdakiler de o kadar çürmüş.

Türkiye’de işçi sınıfının olmadığını ve sömürülmediğini iddia eden herkes kara düşüncelidir. Gericidir. Suphi’nin düşünceleri birazcık bile eskimiş olsaydı, biz bunu eleştir konusu bile etmezdik. Biz komünistler vefalı insanlarız. Zamana direnemeyenleri de sahiplenirdik. Ama Suphiler dimdik ayakta.

'Türkiye Müslümandır komünizm olmaz', 'Türkiye’de solu bölmemek lazım komünizm olmaz'... Türkiye’de sosyaliast devrim ile bugün arasına başka hedefler koymak komünizm sayılmaya çalışılıyor. Oysa komünistin hedefi, sosyalizmi uzak ufukların hedefi olmaktan çıkarmaktır Suphi’den bu yana. Devrimcilik, sosyalizmi dağların arkasından alıp bugünü aydınlatan güç haline getirmektir. Komünist hareketimizin doğumu bu yaklaşıma tanıklık etti. Emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşında, kurtuluş için sosyalizm! Suphi bir de bu yüzden devrimcidir. Bugünkü koşullardan sosyalizmi erteleme sonucu çıkartanlar, Suphi’den utanmalıdır. Mustafa Suphi, devrim ve sosyalizm dediği için de boşuna ölmedi.

TKP, ilk gününden beri anti-emperyalisttir, yurtseverdir. Partinin 1920’deki stratejisi, işçi sınıfının emperyalizme karşı yurduna sahip çıkmasıydı. Sosyalizm, emperyalizmden kurtuluşun en tutarlı formülüdür. 1920’den bu yana bu formül gittikçe daha geçerli hale geldi. Bize ilk günden bu yana yurtseveriz deme olanağı sağladıkları için boşuna ölmediler.

Komünizmin önü kesilsin diye kalkıştıkları katliamın başarılı olmadığını, bugün bu salon kanıtlamaktadır.

Suphi’nin sözleriyle: Yaşasın Türkiye Komünist Fırkası!”

Güncelleme 17:39

Suriye Komünist Partisi Siyasi Büro sözcülerinden Milletvekili Abdullah Halil, salonu Kürtçe selamladı ve şunları söyledi:

"Size Suriyeli komünistlerin, onların emperyalizme karşı mücadele eden yoldaşlarının selamlarını getirmekten onur duyuyorum.

‘Sosyalizm kazanacak’ sloganı günümüzde çok daha hayati çünkü sosyalizmin karşıtı olan kapitalizm son periyodik krizini yaşıyor. Kapitalizmin bu krizi yalnızca insanlığın en basit ihtiyaçlarını karşılayamıyor olmasından kaynaklanmıyor, kapitalizmin yıkıcı gücü ortaya çıkıyor, tek tek toplumlarda ve küresel anlamda yoksulluğu artırıyor ve insanları kutuplaştırıyor.

Emperyalistler ve Arap gericiliğinin Suriye’ye saldırıları artıyor, çünkü Büyük Ortadoğu ya da Büyük İsrail projesine, Arap halklarının özgürlüğünü isteyen ve güçlü ulusal kaynakları olan Suriye nedeniyle hızlandıramayacağının bilincinde. Mısır ve Tunus’ta ortaya konan senaryo Suriye’de tutmayınca terör ve sabotaj eylemlerine başvuruyorlar. Türkiye de Suriye’ye dönük baskılarda önemli bir rol oynuyor. Partimiz, ülkedeki hükümetin attığı reform adımlarını desteklemekte ve gerici Müslüman Kardeşler’e ve onun attığı adımlara karşı durmaktadır.

Hep beraber, o büyük Marksist-Leninist sloganı tekrarlayalım: Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!"

Halil, sözlerini "Bıjî sosyalizm!" diyerek sonlandırdı.

Güncelleme 16:37

Nihat Behram'ın ardından TKP MK üyesi Metin Çulhaoğlu sahneye çıkarak salondakilere seslendi.

“19.yüzyıl, 1789 Fransız Devrimi’nden 1917’de Rusya’da Ekim Devrimi’ne kadar sürdü. Uzun bir yüzyıl oldu. 20. Yüzyıl, sosyalizmin çözülüşüne kadar sürdü, kısa sürdü” diyen Çulhaoğlu, konuşmasını bu defaki yüzyılın, tarihin sonu geldi denilerek kapitalizmin mutlak zaferinin ilan edildiği yüzyılın kısa tutulması çağrısı üzerine kurdu.

Kapitalizmin cümle alemin de kabul ettiği üzere eskilerine benzemeyen, derin bir krizle yüz yüze bulunduğunu belirten Çulhaoğlu, bu krizin en belirgin özelliğinin, özellikle genç nüfus arasında görülen işsizlik olduğunu söyledi.

Medeniyetin beşiği denilen emperyalist ülkelerin bir it dalaşı içerisinde olduğuna, bunun genel bir savaşa dönüşebileceğini belirtti.

Sözü Türkiye’ye getiren Çulhaoğlu, bugün sosyalizm için nasıl olanaklar olduğuna göz dikilmesi gerektiğini belirterek, Türkiye’de var olan nesnelliğe müdahale edecek bir iradenin ortaya çıkması durumunda, Türkiye’de de dünyayı sarsan bir on gün yaşanacağını vurguladı. Asıl sosyalizmin kuruluş sürecinin zorlu olduğunu, fakat burada elimizde Manifesto, Paris Komünü ve Sovyetler Birliği ve diğer sosyalizm deneylerinin yol haritasının bulunduğunu söyleyen Çulhaoğlu, “Türkiye’nin de dünyaya yol haritası sunacağı, örnek olacağı günler gelecektir” dedi.

"Türkiye’de de mutlaka dünya sarsan on gün yaşanacak" diyen Çulhaoğlu "Dünyaya ders veren on yılları biz de yaşayacağız. Dünya bu durumda iken sosyalizmden aşağısı kurtarmaz" dedi.

"Burjuva iktisatçılar Türkiye'nin 'demografik fırsat penceresi'ne sahip olduğunu söylerler, bunu da genç nüfusuna bağlarlar. Gençlerimizi sermayeye ucuz iş gücü olarak peşkeş çekmektir fırsat dedikleri. Biz işte bu bahsettikleri fırsatı, genç nüfusu devrimci fırsat penceresine çevirebiliriz" diyen Çulhaoğlu sözlerini 'Yaşasın Devrim ve Sosyalizm' diyerek bitirdi.


Güncelleme 16:52

Sosyalizm Kazanacak etkinliği binlerce kişinin salonu doldurmasının ardından başladı.

Etkinlikte ilk olarak 29 Ocak 1921'de katledilen Mustafa Suphi ve yoldaşları için saygı duruşu yapıldı.

Saygı duruşunun ardından şair Nihat Behram Zafer İçin Her Şeyini Ver başlıklı şiirini okudu.


Türkiye Komünist Partisi'nin Ankara'da düzenlenen Sosyalizm Kazanacak etkinliği başladı. Ankara Arena Spor Salonu, henüz etkinlik başlamadan dolduğu için dışarıda kalan insanlara yer bulunması hazırlığı, etkinliğin geç başlamasına sebep oldu.

Etkinlikte çok sayıda aydın ve sanatçının yanı sıra, Yunanistan, Portekiz ve Suriye komünist partilerinden konuklar da konuşma yapacaklar.

Etkinlikle ilgili gelişmeleri aktaracağız.

(soL - Ankara)