“Bursa Nutku” da Ergenekoncu

Taraf gazetesi, bir süredir, darbecilerin “tarihsel dayanaklarını” faş ediyor! Örneğin, varlığı tartışmalı Bursa Nutku’nun Cumhuriyet ceberrutluğunun belgesi olduğunu...

Haklarını teslim etmek lazım, Taraf gazetesi, bir yayın organına tepeden tırnağa nasıl siyasi ve ideolojik işlev yedirilir konusunda başarılı bir örnek. Aldıkları “resmî ilan”lara bile nüfuz edebiliyor bu desek yeridir.

Ayşe Hür nam yazarları mesela, dün “Tarih Defteri” köşesinde, Atatürk’ün meşhur “Bursa Nutku” meselesini ele almış. “Altmış Yıllık Muaamma”! Bu altmış yılda alltmış bin kere söylenmiş şeyleri, ilk kez bir tarihsel gerçek faş ediliyor edasıyla yazmış da yazmış. Böyle bir nutuk var mı, yok mu, Rıza Ruşen adlı genç bir gazetecinin, bir yemekte söylenen bu sözleri not edip 1947’de yayınlamasına mı güvenecekmişiz, aynı yemekteki koca zevatın bunu inkârına mı filan.

Derdi ne Taraf’ın? Tarihi aydınlatmak mı? İlk bakışta öyle. Ama yeni bir şey söylemediklerine, böyle bir nutkun mevcut olmadığı konusundaki yaygın kanaati tekrarladıklarına göre, pek bu değil. “Ergenekon’la mücadele”nin bir parçası, her şey gibi bu da. Ne ilgisi mi var? Bu varlığı kuşkulu nutuk, “darbeci emellerin dayanağı”ymış.

Buradan bakılınca, ne Ergenekon’a ilişkin bir şeyden, ne yakıştırma olduğu çoğu kişinin malumu olan Bursa Nutku’ndan bahsedildiği açıkça görülüyor. Taraf, nutka vesile olan bir “zulüm”den hareket ediyor önce. Demokrat Parti eliyle son verilen, Müslümanlara Türkçe ezan dayatmasındaki Cumhuriyet ceberrutluğunu “gözler önüne seriyor”. Şeriatçılığı bastırma adı altında, topluma rağmen uygulanan baskıları dile getiriyor. Birinci mesele bu. “Müslüman”lara yapılan haksızlıklar! Cumhuriyet’in darbeci niteliği! Resmî tarihin irtica müzesinde yerini aldı bu olay diyor Taraf.

Peki, şu nutuk niye darbecilerin malzemesi? Gençliğe seslenen ve “inkılap ve cumhuriyet” tehlikeye düştüğünde, polise, jandarmaya, orduya aldırmadan, müdahale edeceksin diyor, devleti yönetenlerden medet ummayacaksın, seni suçlayacaklar, yasaları da islah etmek gerek diyeceksin diyor... Daha ne olsun? Taraf’ın sorunu, böyle bir nutuk var mı yok mu değil, seçilmiş iktidara ve uygulamalarına itiraza yeltenip yeltenmemek.

“Gayri resmî bir ortamda coşup, o militan konuşmayı yapmış olabilir” diye bir pay da bırakıyor Taraf yazarı. Sonradan da, darbeciliğin temeli olan “devrim ve rejim muhafızlığı” gibi tehlikeler içerdiğini fark edip, sahip çıkmamıştır diyor. “Meşruiyetçi imgesi”ne zarar vermemek için. Tabii, bu “imge” de bir yanılsama. “Atatürk rejim söz konusu olduğunda hukuku rafa kaldırmaktan kaçınmazdı” diye bunu vurguluyor yazar ve okurlara sesleniyor: “Bunu marifet olarak görüp görmemek sizin seçiminiz.”

Özetlersek, “resmî tarih”le hesaplaşmasından, bugüne dersler çıkartıyor Taraf, gerisi laf olsun torba dolsun. Eğer yok gericilikti, yok Cumhuriyet yıkıcılığıydı, yok polis devletiydi, yok işçi haklarıydı filan deyip iktidara laf ederseniz, “altmış yıllık muamma” bir nutukla sizi kandıran darbecilerden olursunuz! Seçilmişlerin iktidarına karşı hareket ederseniz, halkın isteklerine karşı gelmiş olursunuz!