“Bologna gericiliğin dik alasıdır”

İstanbul’da devam eden Üniversite Kurultayı’nda Bologna sürecinin üniversiteleri biçimci bir yapıya oturttuğu kaydedilirken, bu sürecin hem piyasalaşmayı hem gericiliği derinleştirdiği kaydedildi.

Üniversite Kurultayı’nda sıkça konuşulan başlıklardan biri de Bologna süreci olurken, toplantıda konuşan Beykent Üniversitesi öğretim üyesi Ataol Behramoğlu Bologna sürecinin getirdiği biçimcilikle, “gericiliğin dik alası” olduğunu ifade etti.

İstanbul’da düzenlenen 6. Üniversite Kurultayı devam ederken, “Üniversitede Gericilik” başlıklı oturumda üniversitelerde gericiliğin sadece dinci gericilik üzerinden ele alınmaması gerektiği, bunun birçok boyutu olduğu kaydedildi.

Oturumda ilk sözü alan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Rıfat Okçabol, konuşmasında Türkiye’de üniversitenin nasıl yıllar boyu medreseleştiğini anlatırken, üniversitelerde yaşanan dincileşmenin tarihselliği içerisinde çeşitli örneklere yer verdi. Üniversitelerde gericileşmenin, yozlaşmanın piyasalaşma içiçe gittiğini vurgulayan Okçabol, Bologna sürecinin de bu süreci hızlandırdığına dikkat çekti. Okçabol konuşmasını, “Üniversiteler medereseleşmedi mi sanıyoruz. Uyanalım arkadaşlar!” şeklinde tamamladı.

Toplantıda Okçabol’un ardından söz alan şair ve Beykent Üniversitesi öğretim üyesi Ataol Behramoğlu bir konuşma yaptı. Behramoğlu konuşmasında, gericilik dendiğinde akla sadece dinsel gericiliğin gelmemesinin gerektiği kaydedilirken, bugün olduğu gibi YÖK’e onun tepesindeki hükümet gibi otoritelere de bağımlılığın bir gericilik olduğunu ifade etti. Dayatmacı, ezberci ve eklektik eğitim sisteminin de gericilik olduğunu söyleyen Behramoğlu bunlara son yıllarda artan şekilde dinsel gericiliğin de eklendiğine vurgu yaptı.

Behramoğlu da konuşmasında Bologna sürecine ilişkin değerlendirmeler de bulunurken, “Bologna süreci de bunların üzerine tüy bikiyor adeta. Avrupacılık dayatması, piyasacılık, insancıl ve toplumsal boyut yoksulluğu hepsi var bunun içinde. Herşey belli, kitap belli, hangi saatte ne anlatılacak belli. Ben hoca olarak bir insiyatif kullanamayacakmıyım. Bologna süreci gericiliğin dik alasıdır” şeklinde konuştu.

Oturumda son sözü Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu alırken, bugün üniversitelerin medreseleşmesini tartışırken, “Üniversite aydınlanmanın odağı mıdır?” gibi doğal bir sorunun anlamsızlaştırılmasına dikkat çekti. Helvacıoğlu konuşmasında verdiği çeşitli örneklerde eğitimde ve üniversitede yaşanan gericiliği gözler ortaya koyarken “1930’da tarih kitabı dahi insanlığın evrimiyle başlıyordu. Bugün evrim kuramı, Darwin diye birinin attığı bir kuram olarak ele alınıyor. Yaratılışta bir kuramdır, evrim de bir kuramdır, evrim bu şekilde kitaplarda yer buluyor” dedi. Küresel burjuvazinin hakimiyetinde bir dünyada, biliminde, sanatında bir değeri olmadığını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Üniversite Kurultayı yarın yapılacak “Nasıl mücadele etmeli?” ve forum ile sonuç bildirgesinin hazırlanması oturumları ile son bulacak.

(soL - İstanbul)