Yine aynı 'gazete', yine aynı provokasyon: Danıştay savcısını hedef gösterdiler

AKP yandaşı 'gazete' Yeni Akit, Türk Silahlı Kuvvetlerinde türban serbesliğinin laiklik ilkesine aykırı olduğuna hükmeden Danıştay savcısını hedef gösterdi. Aynı 'gazete'nin 12 yıl önce hedef gösterdiği Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, Alparslan Arslan adlı saldırgan tarafından katledilmişti.

Danıştay savcısı, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) türban serbestliğinin anayasadaki laiklik ilkesine aykırı olduğuna hükmetti. Danıştay 2. Dairesi ise TSK’de türban serbestliği getiren düzenlemenin yürütmesinin durdurulması istemini 1'e karşı 4 üyenin oyuyla reddetti.

AKP yandaşı Yeni Akit "gazete"si ise yine Danıştay’ı hedef gösterdi. Akit’in “Bu kimin savcısı?” başlıklı sürmanşetinde, “Provokatif andımız kararının yankılan sürerken, TSK'deki başörtüsü serbestliği getiren düzenlemenin iptali için Danıştay'a açılan dava, vesayetçi zihniyeti ifşa etti. Yüksek yargıda hâlâ varlığını sürdüren vesayetçi zihniyet, 28 Şubat'ın özlemini çekiyor” ifadeleri yer aldı.

İşte o sürmanşet:

DANIŞTAY SALDIRISI

Yeni Akit'in dünkü sürmanşeti, aynı "gazete"nin bundan 12 yıl önce Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i hedef göstermesini akıllara getirdi. 

Danıştay 2. Dairesi üyeleri 17 Mayıs 2006’da saldırıya uğradı. Alparslan Arslan adlı saldırgan, Danıştay 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’i öldürdü, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralandı.

Bugün "Yeni Akit" adını alan dönemin Vakit "gazete"sinin hedef göstermesiyle, Danıştay hakimlerine saldırı düzenlenmişti. Bu saldırıdan sonra yaşananlar, yakın tarihimizin kritik dönemeçlerinden birini oluşturmuştu. Örneğin Danıştay davasının Ergenekon’a bağlanması kritik bir gelişmeydi. Çünkü "Ergenekon" adında “silahlı bir terör örgütünden” bahsediliyordu ancak ortada silahlı bir eylem yoktu. Bunun için Danıştay cinayeti davası, Ergenekon’a bağlandı. Böylece Ergenekon bir “silahlı terör örgütü” davası haline getirildi. 

12 yıl sonra aynı "gazete", Danıştay 8. Dairesi'ni “Andımız" kararı üzerinden; Danıştay 2. Dairesi’ni ve savcıyı da TSK’de türban serbestliği üzerinden yine hedef gösterdi. 

İşte aynı "gazete"nin 12 yıl önceki hedef gösteren manşeti: