Seçim sonrası medyada işler karıştı

Siyasi tabloda ciddi bir değişiklik yaratmayan seçimlerin basın üzerindeki etkisi oldukça sarsıcı oldu. AKP'li bakanlar Doğan Grubu'na röportaj vermeye başlarken, Erdoğan, destekçisi Sabah gazetesine çattı.

soL (HABER MERKEZİ) Seçim sonrasında medyayla hükümet arasındaki ilişkilerde ilginç gelişmeler yaşanıyor. AKP'ye yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Erdoğan'ı kızdırarak azar işitirken, AKP'li bakanlar Doğan Grubu'na röportaj vermeye başladılar.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in iki gün arayla Doğan Grubu gazetelerine röportaj vermesi, bu değişimin örneklerindendi. Seçimlerden iki gün sonra Hürriyet'ten Enis Berberoğlu ile telefonda görüşerek açıklamalar yapan Cemil Çiçek, bu açıklamalarına Erdoğan'dan gelen tepki üzerine "hatalarını" düzeltmeye çalıştığı ikinci açıklama için de Doğan Grubu'nu tercih etti.

Ermenistan sınırına dayandılar
Enis Berberoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde DTP'nin bölgede güçlenmesini ve Iğdır da dahil olmak üzere yeni belediyeler almasını değerlendiren Cemil Çiçek, "Türkiye'nin belirli bir bölgesinde DTP'den başka parti kalmadı. Iğdır'ı da aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. AKP o bölgede sadece Mardin'i kazandı" demişti. Bu sözleri Başbakan Erdoğan tarafından eleştirilince, yaptığı gafı düzeltmek için bu kez Milliyet gazetesinden Fikret Bila'yla konuşan Çiçek, değerlendirmesinin kimlik siyasetiyle ilgili olduğunu söyledi ve "DTP, hiç hizmetten bahsetmedi, onun söylemi tamamen kimlik siyasetiydi. Ve bu siyaset, hizmet siyasetinden daha fazla destek gördü. Benim üzerinde düşünülmesi gerekir dediğim, budur. Demek ki Güneydoğu'da problemler farklı" dedi.

Sabah'a fırça
Başbakan'a yakınlığı ile bilinen Sabah Gazetesi, 1 Nisan'da, "Bakanlar'dan istifa jesti" manşetiyle çıktı. Haberde "Başbakan Erdoğan'ın, seçim gecesi kabinede revizyon sinyali vermesi, pazartesi günkü Bakanlar Kurulu'na damgasını vurdu. Toplantıda tek tek söz alan bakanlar hem sonuçları değerlendirdi, hem de 'Bizi görevden alabilirsiniz' diyerek Erdoğan'a açık çek verdi" diyen Sabah'a Erdoğan'ın tepkisi sert oldu.

Sabah, haberi altı bakana teyit ettirdiğini iddia ederken, Erdoğan, "Medya da bir sorumluluk içerisinde olsun. 'Ben bu başlığı atarken acaba ülkeye yararlı mı oluyorum zararlı mı oluyorum.' Kim olursa olsun. Beni ülkemin menfaatleri ilgilendiriyor" dedi.

Vakit, kaldığı yerden devam
Seçimlerin ardından basında bu gelişmeler yaşanırken, Vakit gazetesi kaldığı yerden devam ediyor. Seçimlerden önce her fırsatta Doğan Grubu'na saldıran Vakit, dün de bu tavrını sürdürdü. Önce, ikinci iddianameden yola çıkarak Vatan gazetesini 'Ergenekonculuk'la suçlayan Vakit, daha sonra da Doğan Grubu'nun yüzde 25'inin Yahudi malı olduğunu yazdı.

"Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ)'nün, medya ile irtibatını gözler önüne seriyoruz" spotuyla yayınladığı haberde ikinci iddianameden alıntı yapan Vakit, "Ergenekon soruşturmasının 2. iddianamesinin 550 ve 551. sayfasında, Vatan Gazetesi muhabiri Alper Uruş'un, olay günü Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olduğu gerekçesiyle yargılanan Mehmet Şener Eruygur ile iki defa görüştüğü yer alıyor" dedi.

Vakit, "Yahudi asıllı Axel Springer, 1985 yılında ölmeden önce tüm hisselerini İsrail devletine bağışlamış. Hisselerinin tamamının İsrail devletinde olduğu anlaşılan Axel Springer, Doğan Yayın Holding'in de yüzde 25'ine sahip" iddiasında bulundu.