Pazartesi günü BBC’de yayımlanan ekonomik krizle ilgili bir programa konuk olan bağımsız borsa simsarı Alessio Rastani, yaptığı değerlendirmelerin bir yerinde “Dünyayı hükümetler yönetmiyor, Goldman Sachs yönetiyor” dedi. Rastani konuşması boyunca “krizden para kazanılabileceğini”, “uykuya dalmadan önce yeni bir krizin patlak vermesi için dua ettiğini” anlattı.
Konu bu kadarla kalmış olsaydı, pek bir haber değeri taşımayacaktı. Sonuçta devam eden ekonomik krizin kaynağının kapitalist düzen olduğunu bilen pek çok kişi, televizyon ekranlarından dünyayı hükümetlerin değil mali tekellerin yönettiğini söylemişti. Bu sözlerin bir borsa simsarı tarafından edilmesi en fazla “ilginç” olarak görülebilir. Dahası bir borsacının bu sözleri “krizin fırsata çevrilebileceği” tespitine bağlaması konuyu daha az ilgi çekici hale getiriyor.
“Yok canım gerçek olamaz”
Ancak esas ilginçlik, BBC’deki programdan sonra canlı yayında bu sözleri eden Rastani’nin gerçek bir borsa simsarı olamayacağının tartışılmaya başlaması oldu. BBC’den Guardian’a, Forbes’dan Reuters’e kadar pek çok medya tekeli Rastani’nin “gerçekten” var olup olmadığını masaya yatırdı. Hem de ciddi ciddi…
İddiaya göre Rastani bir borsacı olamazdı, çünkü bir borsacı canlı yayında “dünyayı Goldman Sachs yönetiyor” diyemezdi. Bunun üzerine Rastani ‘nin, kendilerini Yes Men (Evet Efendimciler) olarak adlandıran ve amacı sahte kimlikle demeç vermek suretiyle medyayı manipüle ederek büyük şirketlerin şüpheli faaliyetlerini teşhir etmek olan bir grubun üyesi olduğu öne sürüldü.
Böylece egemen medya hararetli bir biçimde Rastani’nin sözlerini değil, kişinin kendisinin gerçek olup olmadığını tartışmaya başladı. BBC, yine ciddi ciddi, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, “Bir soruşturma yürüttük ve Alessio Rastani röportajının bir oyun olduğuna dair herhangi bir delile ulaşamadık” dedi. Reuters’in şüpheci bir muhabiri, “hem borsacı hem de Yes Men üyesi olabilir” tezini ortaya atarak heyecanı artırdı. Forbes ise Rastani’yle bir röportaj yaparak “gerçek misin” sorusunu ona yöneltme yolunu seçti.
Yani medya, herkesi bildiğini bir borsacının da bilmesine, üstelik de televizyon ekranından dile getirmesine inanamıyordu. Gerçekti, öyleyse medyada ne işi vardı?
(soL – Haber Merkezi)