Gelenek'in 140. sayısı çıktı

Türkiye'nin en köklü Marksist teorik yayın organı Gelenek dergisinin 140. sayısı çıktı.

soL - Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP)  teorik yayın organı olan ve Türkiye’nin halen yayımlanmakta olan en eski Marksist dergisi unvanını taşıyan Gelenek'in 140. sayısı çıktı.

TKP bürolarından ve NHKM'lerden temin edilebilecek derginin "Gelenek'ten..." başlıklı tanıtım yazısı şu şekilde:

Gelenek'in bu sayısı TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın, partinin ev sahipliğini yaptığı "Komünizm için mücadele: Yüzyıllık politik miras" başlıklı Avrupa Komünist İnisiyatifi toplantısında yaptığı konuşmayla açılıyor. Devrimin zaferinin neden bu kadar geciktiği sorusuna yanıt arayan, ama bu yanıtı ararken alışageldik hata arama söyleminden uzak duran, dünya komünist hareketinin tarihinin önemli dönüm noktalarına dair bir konuşma bu...

Türkiye Komünist Partisi, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde tüm yurtta bir çalışma yürütüyor ve düzenin dışında farklı bir sesi, işçi sınıfını temsil ediyor. Bu sayımızda TKP adaylarından dördü kendi seçim bölgelerindeki çalışmaları, neden aday olduklarını, ne yapmaya gayret ettiklerini anlatıyorlar.

Gelenek'te bu defa iki kadın sanatçı, Ezgi Zaman ve Olgu Ülkenciler okuyucularımız için sohbet ediyor. Farklı disiplinlerde üretimlerini sürdüren iki genç kadın, üretirken, çalışırken ve yaşarken karşılaştıkları zorluklardan bahsederken yalnızca sanata ve sanatçıya dair değil, Türkiye'ye ve dünyaya dair de oldukça ilginç bir portre çiziyorlar.

Ayça Işın Sertel dünya komünist hareketinde kadın sorununa dair farklı yaklaşımları bizler için açığa çıkarırken, Gelenek okuyucuları için kadın hareketinin tarihsel gelişimini de özetliyor.

Sema Karadal ise kadına yönelik şiddetle siyasetin arasındaki ilişkinin izini sürüyor. Devamlı karşımıza çıkan bir olgu olan şiddetin siyasi ve aynı anlamda sınıfsal bir tarihi var. Hızlı bir tepkiselliğe yol açan bu olgunun sınıfsal yanını çözümlemek, şiddete karşı nasıl mücadele edeceğimizi belirlemek için şart.

Aile tartışmaları da hiç farklı değil. Evrim Gökçe, aile kavramı etrafında marksist bir tartışma yürütürken, aileyle ilgili yapılan değerlendirmeleri kadını merkeze koyarak yeniden ele alıyor. Tarihsel ilerleme, modernleşme gibi kadim başlıklara giren, modern aileye ve kadının modern toplumdaki yerine dair marksizmin cesur saptamalarını hatırlatan bir yazı bu.

Tulga Buğra Işık, ABD'nin müdahalesiyle gündeme oturan Venezuela'daki gelişmeleri, ülkeyle kendini sınırlamadan Latin Amerika bağlamında ele alıyor. Yazıda Çin ve Rusya'nın yaşanan krizdeki önemli ama zaman zaman gözardı edilen rollerine de değiniliyor.

Marx, Lenin, Stalin biyografilerine duyulan ilginin hiç azalmadığını siz de farkettiniz mi? Neden sorusunu yönelten Anıl Çınar, çoğu Batılı yazarlar tarafından kaleme alınan bu çalışmaların ortak noktalarından hareketle aslında marksizm hakkında bir tartışma yürütüyor.

Gelenek'in bu sayısının son yazısı proletaryanın iradesi Feliks Dzerjinski hakkında. Ali Ufuk Arıkan'ın yazısı Gelenek'in geleneklerine uygun bir şekilde esinlendiği kitaptan yola çıkıyor ama orada durmuyor ve bu büyük devrimcinin hayatından yola çıkarak komünist kimlik üzerine bir değerlendirme yapıyor.

Herkese iyi okumalar...