'Üniversiteliler uyanık olmalı'

ÜKD bir basın açıklaması yaparak, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlara işaret ederken, üniversite bileşenlerini ödünsüz mücadeleye çağırdı.

soL (HABER MERKEZİ) Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD) bir basın açıklaması yaparak Boğaziçi Üniversitesi'nde türbanla ilgili yaşanan gelişmelere dikkat çekerken, türbanın örttüğü gericilikle gerçek bir mücadelenin ancak ödünsüz bir aydınlanmacılık, bağımsızlıkçılık ve kamuculukla mümkün olacağını kaydetti.

ÜKD "Boğaziçi'nde Türban Değil Aydınlanmacılık Ve Bağımsızlıkçılık İçeri Girmelidir!" başlıklı bir basın açıklaması yaparak, son günlerde Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Üniversitedeki türbanı üniversiteye sokmama kararının gerici-liberal ittifak tarafından ilkellik, baskıcılık, çağ dışılık ve faşizm suçlamalarıyla karşılandığı belirtilen açıklamada, "Tüm bu sıfatların sahibinin, Aydınlanma'dan bu yana dinci gericilik olduğunu unutmak için insanın ya amnezi ya da liberal olması gerekmektedir" sözlerine yer verildi.

"12 Eylül ilericileri hedef aldı"
Yapılan açıklamada, liberal destekli AKP-MHP ittifakının üniversiteye türbanı sokmak için anayasa değişikliği yapmak istediği sıradaki aldatmacanın tekrar sahnelendiğine işaret edilirken, "Kadınların 'ait oldukları' erkekler dışında toplumsal ve siyasal yaşamlarında kapanmasını savunmanın gericilik olduğu unutturulmak istenmektedir. Türban, gerici hareketin siyasi simgesi ve siyasi istismar vesilesidir" denildi. ÜKD, gericilerin faşizmi, ya da dincileri değil ilericileri ve devrimcileri hedef alan 12 Eylül faşizminden bahsettiğini kaydederken, gericilerin 12 Eylül sayesinde semirecek zemin bulduklarını ifade etti. ÜKD yaptığı açıklamayı şu sözlerle sürdürdü: "İlerici gençler işkencelerden geçirilirken darbeci Kenan Evren mitinglerde dini propaganda yapmıştır. 12 Eylül'ün emekçi kazanımlarına saldırması ve piyasayı güçlendirmesinin yarattığı boşluğa cemaatler dolmuştur. Türkiye'de gericiliği büyüten, gericilerin dillerinden düşürmedikleri özgürlük değil 12 Eylül faşizmidir. Bu bakımdan Boğaziçi Üniversitesi'nde türban 'özgürlükleri'ni savunanlar 12 Eylül'e haksızlık etmektedirler."

"Özgürlükçü gericiler, Amerikancı gericiler"
ÜKD gericilerin güçlenmelerini sadece 12 Eylül'e değil, bununla birlikte ABD'ye de borçlu olduklarını ifade ederken, "Onların özgürlük ve demokrasi söylemlerinin sahibi ABD'dir. ABD, işgallerini ve katliamlarını hep bu gerekçeyle yapmakta, bu gerekçeyle sömürgeleştirmektedir" dedi. Yapılan açıklamada bunun bir rastlantı olmadığı ifade edilirken, tarihi unutmamak gerektiği kaydedildi ve şu sözlere yer verildi: "12 Mart ve 12 Eylül'ün hedef aldığı ilericiler ABD'nin 6. Filo'sunu protesto ederken saldıranlar gericilerdir. O günkü 'Yeşil Kuşak' projesinin sahibi ABD'dir. 1993'te Sivas'ta halkı aydınlatmak için çırpınan aydınlarımızı yakanlar gericilerdir. Ve 2008'de içki sattığı için insanlara dayak atanlar gericilerdir. Aynı gericiler Boğaziçi Üniversitesi'nde türbanı protesto eden yurtsever öğrencilerin 'Karanlığa Kapalıyım!' afişlerine de saldırmışlardır. Bugün 'ılımlı İslam' projesinin sahibi ABD, uygulayıcısı gericilerdir. Özgürlükçü gericiler, Amerikancı gericiler"

Bahsedilen nedenlerle, türbanın örttüğü gericilikle gerçek bir mücadelenin ancak ödünsüz bir aydınlanmacılık, bağımsızlıkçılık ve kamuculukla mümkün olduğunu vurgulayan ÜKD, başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere üniversite bileşenlerini bu çizgide uyanık olmaya ve örgütlü bir mücadele vermeye çağırdı.