PEN karşıdevrimci casusları destekliyor

Uluslararası PEN örgütü, yayımladığı raporla Küba’da ABD parasıyla ve direktifiyle örgütlendikleri kanıtlarıyla ortaya konmuş karşıdevrimcileri “bağımsız gazeteciler” olarak tanıttı ve dayanışma çağrısı yaptı.

Uluslararası Yazarlar Birliği, ya da bilinen adıyla PEN, bu seneki Tutuklu Yazar gününde yayımladığı raporla sosyalist Küba’ya karşı bir girişime imza attı. Bu sene PEN tarafından yayımlanan raporda Küba’da da 2003 yılı Nisan ayından bu yana tutuklu bulunan gazetecilerden bahsediliyor.

Altında Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Direktörü Sara Whyatt’ın imzasının bulunduğu rapor, tüm dünyada yazar ve gazetecilerin üzerindeki siyasi baskıları özetlerken, belirli ülkelerdeki tutuklu yazar ve gazetecilerle dayanışmayı özel olarak gündeme getiriyor. 2009 senesinin esas olarak yoğunlaşılan ülkeleri Kamerun, Çin, İran, Meksika ve Rusya. PEN, bu ülkelerin hükümetlerine ve elçiliklerine dilekçelerle başvuruda bulunmak, yazarlar arasında bu ülkelerdeki durum üzerine bilgilendirme çalışması yapmak, ünlü kişilerin destek vereceği imza kampanyaları örgütlemek gibi adımlar atılmasını öğütlüyor.

Raporda “eski yılların raporlarından çözümlenmemiş örnekler” başlığı altında Küba da bulunuyor. Küba, “2003 Nisan ayından bu yana tutuklu bulunan 22 gazeteci” ile listede yazar ve gazetecilere karşı en büyük baskının olduğu yerlerden birisi olarak görünüyor. 14 ülkeden 73 ismin bulunduğu listede Küba’nın dışında 15 isimle yer alan Çin, 12 isimle yer alan Vietnam ve 6 isimle yer alan İran, yüksek sayıda tutuklu yazar ile dikkat çekiyor.

Ülkeler neye göre seçiliyor?
Uluslararası PEN’in “yazarlara karşı siyasi baskı” listesinde en üst sıralarda yer alan bu dört ülke düşünüldüğünde, dördünün de bir biçimde ABD’nin karşısında yer alan ülkeler olduklarını fark etmemek elde değil. Bu durum, PEN’in raporuna hangi ülkelerin ne sebeple alındığının, diğerlerinin de niye dışarıda bırakıldıklarının sorgulanmasına yol veriyor.

Örneğin Türkiye, dışarıda bırakılan ülkelerden birisi. İktidarın birçok gazeteyi siyasi içeriğinden dolayı süreli ya da süresiz olarak yasakladığı ve büyük medya içindeki gruplar arasında da açıkça devletin baskı aygıtlarını kullanarak hegemonya mücadelesi verdiği Türkiye’de tablo, raporda anılan “kötü örneklerin” birçoğundan daha kötü. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun verilerine göre Türkiye’de sekizi yazı işleri müdürü sıfatı taşıyan 33 gazeteci ve yazar tutuklu bulunuyor.

Ancak PEN’in raporunda Türkiye yer almazken, Küba, Çin, Vietnam ve İran gibi ülkeler yer alıyor.

Darbeci Honduras’ta sorun yok, Küba’da sorun çok!
Uluslararası PEN’in çalışması daha yakından incelendiğinde, siyasi ya da ideolojik bir kaygıyla hazırlandığı izlenimi daha da güçlü olarak ortaya çıkıyor. Örgütün internet sayfasında yer alan “2009 Amerikalar’da yazıya özgürlük kampanyası”, PEN’in kıstaslarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

PEN’in söz konusu raporunda bulunan haritada griyle gösterilen ülkeler, yazarlar üzerinde hissedilir bir baskı olmayan yerler. Ten rengi ülkelerde birtakım kaygılar yaşanırken, sarı ülkeler PEN’in “özgürlük kampanyasının” ikinci derece, kırmızı ülkeler ise birinci derecede odaklandığı yerler.

Haritada kırmızı olarak işaretlenmiş olan ülkeler Küba, Venezuela ve Meksika. Şiddet ve baskının göz ardı edilemez boyutlarda olduğu Meksika dışında Küba ve Venezuela sosyalist yönelimli hükümetleriyle tanınan ülkeler. Bu ülkeler, fiilen bir iç savaş ve sol güçlere karşı bir kirli savaşın yaşandığı ve aydın ve sendikacıların neredeyse her gün sokaklarda yargısız infazlarla öldürüldükleri Kolombiya’dan daha baskıcı yerler olarak resmediliyor.

Fakat PEN’in niyet ve düşüncesini asıl ortaya koyan, listeye göre Honduras’ın ne birinci, ne de ikinci dereceden PEN’in kampanyasını ilgilendiriyor olması gerçeği. Haritanın altındaki not, listenin düzenlenme tarihini Eylül 2009 olarak ortaya koyuyor, demek ki PEN kurulu, bu raporu Honduras’taki darbeden sonra hazırlamış. Darbe karşıtı basın ve aydınlar üzerinde muazzam bir baskının olduğu, televizyon, radyo ve gazetelerin sürekli kapatıldığı Honduras, PEN’e göre siyasi baskı konusunda Küba ve Venezuela’nın yanına dahi yaklaşamıyor.

Küba’da “bağımsız gazeteci” casuslar
PEN raporunun Küba konusunda atıfta bulunduğu olay, 2003 yılının Mart ayında geniş çaplı bir operasyon sonucunda 29’u gazeteci 75 kişinin gözaltına alınması ve ABD tarafından finanse ve kontrol edilen karşıdevrimci bir çetenin çökertilmesi. Küba karşı istihbarat servisinden ajanların en tepe noktasına kadar sızdığı bu örgütlenme, ABD bağlantılarını ortaya koyan çok sayıda kanıtla birlikte açığa çıkartılmış, örgütlenmeyle bağlantılı isimler yargılanarak çeşitli sürelerde hapis cezalarına çarptırılmışlardı.

JMKDD Pen Türkiye’yi tepki göstermeye çağırıyor
Konuyla ilgili olarak Türkiye José Martí Küba Dostluk Derneği (JMKDD) Başkanı Oğuz Kavala, PEN’in bu girişimini kınadıklarını söyledi. Türkiye’deki tüm Küba dostlarının, uluslararası PEN’in bu girişiminin siyasi bir saldırı olduğunu düşündüğünü belirten Kavala, Türkiye PEN’i, uluslararası PEN’in bu girişimine tepki göstermeye davet etti.

Uluslararası bir merkeze sahip olan PEN’in her ülkedeki ayakları, belli derecede özerkliğe sahipler. Uluslararası PEN’in bu siyasi çarpıtma kampanyası karşısında, ülkemizin çok sayıda değerli yazarının üye olduğu PEN Türkiye Merkezi’nin ne yapacağı merakla bekleniyor. Başkanlığını Tarık Günersel’den İnci Aral’ın devralmış olduğu PEN Türkiye’de, bu kampanyanın doğrudan muhatabı Hapisteki Yazarlar Komitesi’nin başkanlığını ise Halil İbrahim Özcan yürütüyor.

(soL - Dış Haberler)