Komünist Ritsos şiirleriyle yaşıyor

Yunan komünist şair Yannis Ritsos 22. ölüm yıldönümünde şiirleriyle barışın dili olmaya devam ediyor.

Dünyaca tanınan komünist şairlerden Yannis Ritsos'un aramızdan ayrılışının 22. yılında, büyük şairin halkla birlikte güçlü melodilere dönüşen şiirleri hala özgürlük ve eşitlik mücadelesinden ayrı düşünülmüyor.

Yannis Ritsos için 'çağımızın en büyük şairidir' demiştir, Louis Aragon. İkinci dünya savaşı sırasında faşizme karşı kendi yurdunda direnişe katılan Ritsos'un şiirleri yine kendi yurdunda yasak edilir, Ege adalarına sürgün edilir. Epitaphios (1936- Yazıt Mezar Yazıtları ) adlı kitabı faşist cunta tarafından Zeus Tapınağı'nda törenle yakılır.

1 Mayıs 1909’da Yunanistan'ın Monemvasia kentinde doğan Ritsos, 1934 yılında ilk şiirlerini Vladamir Mayakovski'den esinlenerek yazmaya başlar, ilk şiir kitabının adı Tiraktör'dür. Yannis artık hayatı boyunca işçi sınıfı mücadelesi için çalışır.

11 Kasım 1990'da Atina'da hayatını kaybeden Yannis Ritsos'un şiirleri 80'den fazla dile çevrilmiştiir. Türkçe'ye çevrilen eserleri şöyledir:

Alışkanlıklar Da Değişir
Umarsız Penelope
Yaşlı Kadınlar ve Deniz
Helena ve Nöbetçi
Boyun Eğmeyen Ülke
Graganda
Erotika
Dikkatli Ariostos (Anlatı/Roman)
Seçme Şiirler
Tüm Şiirleri
Ölü Ev
Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin

Yannis Ritsos 'Barış' adlı şiiri ise şöyle:

'Çocuğun gördüğü düştür barış,
annenin gördüğü düştür barış,
ağaçlar altında sevdalıların sevda sözleridir barış
Gözlerinin içinde uçsuz bucaksız bir
gülümseme elinde yemiş dolu bir zembil ve
alnında ter tomurcukları,
Pencerede suyu soğutan testideki damlalar gibi
Akşam üstü eve dönen babadır barış,
Dünyanın yüzünde yara izleri kapanırken
ağaçlar diktiğimizde
havan mermilerinin kazdığı çukurlara
Yangının kavurduğu yüreklerde
ilk tomurcuklarını açarken umut
ve ölüler kanlarının boşa gitmediğini bilerek
yana dönüp içerlemeksizin uyuyabildiklerindedir
barış…
Barış yemek kokusudur tüten,
Aksamleyin
arabanın yolda durmasının korkutmadığı,
Kapı çalınmasının dost demek olduğu,
Ve pencereyi saat başı açmanın renklerinin uzaktaki çanlarıyla
gözlerimizin bayram etmesini sağlayan
gökyüzü demek olduğu zamandır barış
Barış bir bardak sıcak süt ve bir kitaptır,
Uyanan çocuk önünde
başaklar birbirlerine eğilip işte ışık ışık ışık dedikleri
Ve ufuk çemberi ışıkla dolup taştığı zamandır barış
Hapisaneler onarılıp kitaplıklar yapıldığı zaman,
Eşikten eşiğe bir türkü yükseldiği zaman
geceleyin,
Cumartesi akşamları mahalle berberinden çıkan yeni tıraş olmuş
bir işçi gibi baharda ay buluttan çıktığı zamandır barış
Geçmiş gün yitirilmiş bir gün olmadığı, sevinç yapraklarını akşamın içine salan bir kök ve kazanılmış bir gün hak edilen bir uyku olduğu zaman acıyı kovmak için zamanın dört bir bucağından güneşin hemen ayaklarını bağladığını duyduğun zamandır barış.......
Barış ışınlar demetidir yaz ovalarında iyilik alfabesin tanın dizlerinde,
Kardeşim dediğin yarın kuracağız dediğin zaman kuracağız dediğimizi kurunca
türkü çağırdığımız zamandır barış
Ölüm yüreklerde az yer kapladığı ve güvenli parmaklarla
mutluluğu gösterdiği zaman bacalar
ikindi vaktinin büyük karanfilini
ozan ve proleter aynı şekilde kokladığı zamandır barış
insanların sıkışan elleridir barış,
Dünyanın masasındaki ekmektir,
Gülümsemesidir annenin
Budur yalnızca
başka bir şey değildir barış
Ve toprakta derin yarıklar açan sabahlar
tek bir sözcük yazarlar,
Barış başka bir şey değil barış
Dizelerimin rayları üzerinde
buğday ve güller yüklenmiş geleceğe doğru yol alan bir trendir barış,
Kardeşlerim barış içinde derin derin soluk alıyor tüm dünya bütün düşleriyle
verin ellerinizi kardeşlerim işte budur barış…..'

(soL- Kültür)