"Bal" ve "Kosmos" Berlinale'de tanıtıldı

60. Berlin Film Festivali'nde Semih Kaplanoğlu'nun "Altın Ayı" adayı "Bal" filmi ile, Reha Erdem'in Panaroma bölümünde gösterilecek olan "Kosmos" adlı filmlerinin gala gösterimleri ve tanıtımları yapıldı.

20 Şubat'ta verilecek olan Altın Ayı ödülü için yarışan 20 filmden biri olan "Bal" filminin galasına, filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu ile oyuncuları Tülün Özen, Erdal Beşikçioğlu ve Bora Altaş katıldı. Gala gösterimi ve tanıtımı festivalin yöneticisi Dieter Kosslick, Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat ve çok sayıda Türk ve Alman sinemasever izledi.

Kaplanoğlu, "Yapımcı, yönetmen ve senarist olarak ekibimle beraber 4 yılda 3 film yaptım. Bunun sonucunu görmek, 3 filmi bitirmiş olmak beni mutlu ediyor. Berlin'de olmak çok güzel" dedi.

Kaplanoğlu, "Bal"ın "Yumurta" ile başlayan ve "Süt" ile devam eden "Yusuf Üçlemesi"nin son parçası olduğunu hatırlatarak, bu üç filmde Yusuf'un üç döneminin otobiyografik bir biçimde gösterildiğini belirtti. Mekan seçimi ile ilgili bir soruyu yanıtlayan yönetmen, filme en uygun, el değmemiş doğa parçasını Doğu Karadeniz'de bulduğunu, bu mekanın insanların orman içindeki acizliğini ve kırılganlığını yansıtarak filmin ruhunu yansıttığını söyledi.

Müzik kullanmaması hakkındaki soruya ise Kaplanoğlu, "Müzik bazen çok doğru kullanılıyor. Bazen de çok manipülatif bir şey. Müziği kullanmamak, müzikten kaçmak benim için aslında bir meydan okuma. İlk eksilttiğim şey müzik oluyor. Kamerayı da çok yoğun olarak hareketsiz kullanmaya çalışıyorum. Hareketli kameradan kaçıyorum" dedi.

"Üçlemede din referans olarak nasıl bir yer tutuyor" sorusu üzerine Kaplanoğlu, dine sadece tek tanrılı din algısı ile bakmadığını ve daha geniş bir alandan beslendiğini belirterek, "Maneviyatın olmadığı bir sanatın biraz eksik kaldığını düşünüyorum. Manevi bir dil üretmeye çalışıyorum bu sinemanın içinde" dedi.

Oyuncu Tülin Özen, filmdeki diyalogların neden az olduğunun sorulması üzerine, daha önce de Kaplanoğlu ile birlikte çalıştığını ve bu duruma alışık olduğunu söyleyerek, "Hayatta zaten çok konuşmadan her türlü iletişim kurulabiliyor. Bunun daha güçlü ve daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bu, gerçekleri daha fazla ortaya çıkarabiliyor" dedi. Özen, Karadenizli bir aileden geldiğini söyleyerek, "Tam da bu filmin coğrafyasının insanıyım" dedi.

Oyunculardan Erdal Beşikçioğlu da, diyalogların az olmasının sıkıntı yaratmadığını belirterek, "Filmde yönetmenin dünyasının içindeki durum anlatılıyordu bir mesaj verilmiyordu ya da bir şey anlatılmak için uğraşılmıyordu. Yaşanan neyse, doğa karşısında seyirciyle beraber buluşturuluyordu. Diyalogların gereksiz olduğunu düşünüyorum. Seyirci okumalı. Durumun içinde var olmak, o duygunun içinde olmak önemli" diye konuştu.

Reha Erdem'in "Kosmos" filminin galası yapıldı
Berlinale'de galası yapılan bir diğer Türk filmi ise, festivalin Panaroma bölümünde gösterilecek olan "Kosmos" oldu.

Filmin yönetmeni Reha Erdem, oyuncular Türkü Turan ve Sermet Yeşil ile filmin yapımcısı Erol Atay’ın katıldığı basın toplantısında, filmin Türkiye’nin doğusunda Kars’ta, 3 bin metre yükseklikte çekildiğini belirterek, "Burası, coğrafi ve tarihsel anlamdaki zenginliği ve hiçbir zamana ait olmaması nedeniyle seçildi" dedi.

Erdem, insan ilişkilerinin hep kazanmak ya da kaybetmek üzerine kurulu olduğunu, Kosmos karakterinin insanlara daha farklı yaklaştığında iletişimsizliğe düştüğünü, bunun da trajik bir durum yarattığını söyledi.

Erdem, filmde neden çok fazla erkek, buna karşılık az sayıda kadının yer aldığı şeklindeki bir soru üzerine, kendi yaşadığı yerde ve dünyanın birçok yerinde de erkeklerin egemen olduğu bir kültürün mevcut olduğunu, filmdeki küçük şehrin de dünyanın bir yansıması olduğunu, bu nedenle kadınların filme yeteri kadar etkili olabilecek kadar sahnede bulunmadığını kaydetti.

(soL - Haber Merkezi)