soL - Van
110 ailenin kaldığı Anadolu Konteyner Kenti’nden atılmak istenen Vanlı depremzedelerle görüştük. Valiliğin yardım için en az üç çocuk şartını koyduğu depremzdeler, 30 gündür dönüşümlü olarak açlık grevini sürdürüyor. Depremzedelerin sözcüsü Ali Ahi, deprem sonrası yaşananları ve konteyner kentteki son durumu soL'a anlattı.
Konteyner kente ne zaman yerleştiniz?
İlk 15 gün hiçbir yetkili bize ulaşmadı. Binlerce insan günlerce sokakta kalmış ve bir çadır alma umuduyla havaalanına her gün geliyordu, çadır kuyruğuna giriyordu, benim gibi. Çadır yok, saatler geçiyor yağmur var, hava soğuk, sinirler geriliyor arada... Birçok depremzede bir çadır alabilmek için coplandı da. Ancak, 2. depremden hemen önce çadır alabildim. Verilen çadır yazlık olduğu için ısınamıyorduk. Depremlerden 2 buçuk ay sonra konteyner kente yerleştirildik. 21 metrekarede yaşadık. 40 gün önce elektriklerimiz kesildi, karanlığa mahkum edildik.Daha önce de -yaklaşık 8 ay önce- karda kışta bizi zorla konteyner kentlerden atmak istediler. Konteynerlerin bakımı yapılmaz oldu, konteyner kentlerde yaşanan kanalizasyon problemlerini çözmez oldular, çamaşırhaneleri kapattılar... Tepkilerimizden sonra geri adım attılar tabi. Biz de uzun süre konteyner kentlerde kalmak istemiyoruz ki...
Yaşadığınız konteyner kente kaç gündür elektrik verilmiyor?
Karanlığımızın 38. ve açlık grevinin de 30. günündeyiz.
Talepleriniz neler?
Öncelikle şunu belirteyim: Açlık grevi sürecinde bazı sendikalar ve dernekler bizimle yani depremzedeyle Valilik arasında arabulucu olmak istedi. Valilik bu teklifleri de kabul etmedi. Biz, kalıcı konut ve depremzedelere iş verilmesini istiyoruz. Kalıcı konut sözü garanti altına alınana kadar, -ki önümüz kış- konteynerlere elektirik verilmesi koşuluyla konteyner kentlerde kalmaya devam edeceğiz.
Valiliğin size bir önerisi oldu mu?
Van Valiliği yeşil kartlı depremzedelere altı aylık kira yardımı vermeyi önerdi. Öte yandan, dul kadınlara 1+1 ev verilecekti ama o da koşullarla bağlandı. Valiliğin yardım koşulu, dul kadınların 3 çocuğu ve o 3 üç çocuktan birinin engelli olması. Depremzede bir kadın, Valiliğin yardım kriterine uysa da evin kalıcı sahibi olamıyor çünkü o depremzede sigortalı bir işe girdiğinde 1+1 ev elinden alınacakmış. Bu önerileri kabul etmiyoruz. Anayasal hakkımız olan kalıcı konut istiyoruz, iş istiyoruz.
‘Elektrikler kesilince ilaçlarımız bozuldu’
Deprem sonrasında evi yıkılan İbrahim Hakkı Ceylan, bir süre ailesiyle beraber akrabalarının bahçesine kurdukları çadırda yaşadı. KOAH hastası olan ve aylardır konteyner kentte kalan Ceylan’la konuştuk.
Konteyner kentin koşulları hastalığınızı nasıl etkiledi?
Orta derecede olan hastalığım, konteyner kent koşullarıyla birlikte daha da ağırlaştırdı.Bu sürede bir de kalp spazmı geçirdim.Stent takıldı.Uyku apnesi şikayetim de başladı. Bipap cihazı verdiler tedavim için. 38 gündür elektrikler kesili olduğu için cihazı kullanamıyorum.
Konteynerlerdeki koşullar nedeniyle tedavisi aksayan veya hastalığı daha da ilerleyen başka tanıdıklarınız var mı?
8. sınıfa giden oğlum yüzde 80 hemofili hastası, yani çocuğumda kan pıhtılaşması olmuyor. Her ay düzenli olarak 3000-3500 ünite profilaktik iğne kullanıyor. Valilik elektrikleri kestiği için bu ilaçlar da bozuldu, ilaçları kullanamıyoruz. Eklemlerinde ödem oluşmuş durumda İstanbul’a sevk olması lazım.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hiçbir geliri olmayan aileler var, bu insanlara yardım edilsin. Barınacak yer verilsin. Günümüz Türkiyesi 110 aileye bakabilecek güçtedir, aciz değildir. Yüzbinlerce Suriyeliye bakabilen bir ülkemiz var, bize de baksınlar,bizimle de ilgilensinler.