Hükümlü köleler geliyor!

Geçtiğimiz Nisan ayında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi (ÇOSB) ve Silivri Ceza İnfaz Kurumları (SCİK) arasında imzalanan “hükümlülere fason iş yaptırılması” protokolü yakında uygulamaya geçiriliyor.

soL (ÇORLU) SCİK'e bağlı sekiz adet L Tipi ve bir adet Açık Cezaevi'nin atelyelerinde hükümlü ve tutukluların çalıştırılmasıyla uygulanacak protokol, ÇOSB'deki patronların ilgisini fazlasıyla çekmiş durumda. Sabancı grubundan Yünsa, çorap üreticisi Bony Tekstil, Dinçkök şirketi Aksu İplik, İngiliz sermayeli Sanifoam Sünger ve Alman ortaklı Lang Yüzer Otomotiv, Silivri'ye "tur düzenleyen" ve "atelyeleri teftiş eden" şirketlerden bir kaçı.

ÇOSB'deki patronların yoğun ilgisi asgari ücret, sigorta ve sendika sıkıntısı olmayan, "çok ucuz" işgücünün çekiciliğine bağlanıyor. İlk imzalandığında "patronların sosyal sorumluluk projesi" biçiminde propaganda edilen protokol, aslında hükümlülerin kölelik şartlarında çalıştırılmasından başka bir şey değil.

Sigorta var ama sosyal değil

Toplam 11 bin kişi kapasiteli SCİK atelyelerinde, hükümlü ve tutuklular günlük 5 ila 5, 5 YTL arası bir ücretle çalıştırılacaklar. Fabrika işçisinden farklı bir iş yapmayacak olmalarına rağmen hükümlüler, aylık 100 YTL civarında bir gelir elde edebilecekler. Sigortalarının SCİK tarafından ödeneceği bildirilen hükümlüler, İş Kanunu kapsamında değiller. Dolayısıyla hükümlülerin sigortası, iş kazalarını kapsayan ve emeklilik prim ödeme süresine sayılmayan bir sigorta niteliğinde.

Hükümlüler İş Kanunu'na dahil olmamaları nedeniyle de sendika gibi bir hak arama olanağına sahip olmayacak. Hükümlü verilen işe karşı çıkarsa, disiplin cezası ve 1 aydan 3 aya kadar "iletişim araçlarından yoksunluk"la karşılaşabilecek. Diğer yandan AKP'nin 5275 sayılı yeni İnfaz Kanunu'na göre ise, "mahkumları çalışmamaya her ne surette olursa olsun teşvik etmek" 1 yıldan 3 yıla kadar hapis gerektiren bir suç niteliğinde.

Protokolü değerlendirenler bu uygulamanın kölecilikten bir farkı olmadığını vurguluyorlar. "Hükümlülerin böylelikle meslek öğreneceği" ve "çıktığında kolayca iş bulabileceği" savları ise yeni yasal düzenlemelerle özel sektörde eski hükümlü çalıştırma zorunluluğunun kaldırılmış olması nedeniyle anlamsız bulunuyor.

Öte yandan ÇSOB ve SCİK protokolünün bir "örnek yaratma" amacı güttüğü ve ilerleyen süreçte patronların işlerin büyük bölümünü hükümlülere yaptırarak, çalışan işçilerden "kurtulma" gerekçesi elde edebilecekleri ifade ediliyor. "Sosyal sorumluluk" olarak gösterilen projenin gerçekte "kölecilik projesi" olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.